Bölüm 38/ Fabrika

173 14 2
                                    



#LOUIS#

Gameti'ye ulaştığımızda artık çoğu şeyin dönüşü olmayacağını biliyordum. Her ne kadar Zoe için bunu yapıyor olsam da onu kaybetme fikri bir an olsun aklımdan çıkmıyordu. Durdurmak istesem de onu  durduramayacağımı biliyordum. Belki de artık her şeyin nasıl olacağını sadece izlemeliydim ancak bunu yapmamak için çok fazla sebebim vardı en başta da Zoe kaybetmek. Bunun olmaması için yine de uğraşacaktım.

- Sadece dikkatli ol! Seni sevdiğimi sakın unutma!

Zoe; Veda etmiyoruz Louıs, bu işte birlikteyiz unuttun mu. Her şey yolunda gidecek.

Sıcak ve hep sevdiğim o güzel dudaklarını dudaklarımla birleştirdikten sonra gülümseyerek merdivenleri tırmanmaya başladığında bunun son öpücüğümüz olmamasını diliyordum.

- Her şey senin için Zoe!..

Birinin nefesini boynumda hissettiğimde konuşmaya başlamasıyla olduğum yerde kıpırdamamayı tercih etmiş ellerimi cebime koymuş gözlerim Zoe'nin üzerindeydi.Kapının açılması için Oscar ile konuşuyorlardı.

Chris; Neden bu kadar gerginsin?

- Sorun istemiyorum Chris.

Chris; Onun için endişelenme Oscar yanında, o senden daha güçlü.

Yarım bir gülüşle Chris'e dönüp ;

- Hepimiz senden güçlüyüz onu ne yapacaksın?

Chris; Belki öyle ama en azından yalancı değilim.Senin gibi...

Son iki kelimesini kulağıma yaklaşıp adeta fısıldamış ve ciddi bir ifadeyle yanımdan yürüyüp uzaklaşmıştı.Haklıydı ve en büyük yalanımla yüzleşmek üzereydim.Bunu çok önceden yapmalıydım!..

#ZOE#

  Yüksek sesle söylediğim kelimeler odayı doldururken büyük ve ihtişamlı kapı gürültüyle açılmış ve her birimiz şimdi odanın diğer tarafındaydık.

  Yüksek sesle söylediğim kelimeler odayı doldururken büyük ve ihtişamlı kapı gürültüyle açılmış ve her birimiz şimdi odanın diğer tarafındaydık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Büyük ve eski  bir koridora çıktığımızda karşımızda üç askeri üniformasına sahip adam ve aynı şekilde bir kadın dikiliyordu.Bir şey söylemeden önce her birimiz adeta dili tutulmuş gibi etrafımıza bakıyorduk.Oldukça büyük ve geniş salonun iki yanından ortada birleşen kocaman merdivenlerin ve görkemliğin hepimizin beklediği bir şey olmadığını anladım.Eski olmasına rağmen bir zamanlar ne kadar muhteşem olabileceğini düşündürmüştü bana. Merdivenlerin kesiştiği yerin duvarında "Hiç kimseye kötülük, Herkese iyilik" yazısını görünce elim istemsizce cebime gitti ve her zaman yanımda taşıdığım kolyenin soğuk metalini parmaklarımda hissettim. Burada bir fabrikadan çok daha fazlası vardı ve bu durum beni daha da heyecanlandırmıştı.  Sağ taraftan gelen sese ani bir şekilde döndüğümde sesin sahibi megafondaki adamın sesi ile neredeyse aynıydı.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin