Bölüm 50 / Ayağa Kalk

105 10 0
                                    


12 Saat Sonra

#LOUIS#

Elimden geleni her zaman yapmaya çalışsam da bir yerler de işleri çok güzel batırabiliyor, ipleri ne kadar çok elimde tutmak istesem de nasıl oluyorsa kopuyordu. Laboratuvar'ın köşesinde bir sandalye çekip oturmuş öylece masada yatan Zoe'i izliyordum. Ne tuhaf ki başladığımız yere hep geri dönüyoruz. Normalde yalnızca olduğumuz yerde olmamız bile yeterli olabilirdi ama burada böyle bir şey imkansız. Asla yetmiyordu, her zaman fazlası olmak zorundaydık. Öz hepimiz içindi ancak şimdi tüm öz Zoe'nin damarlarında ve etrafında olan herkes bana onun için birer hedef gibi gelse de tek bir amacım vardı. Onu korumak! Bildiğim şey ise benim korumamı istemediği ancak bunun bana engel olmasına izin vermeyeceğim.Onun Matt gibi olmadığından emin olmam gerekiyordu.

Miranda; Hey, nasılsın?

Bir sandalye çekip yanıma oturan Miranda'ya başımla selam versem de gözlerim hala Zoe'nin üzerindeydi.

Miranda; Lili uyuyor, Frank'te öyle dinlenmesi için onlara ilaç verdik.

- Durumları nasıl?

Miranda; Frank iyi olacak, yarası derin değil bir iki güne toparlar ama Lili, yıkılmış durumda ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Tekrar toparlayabileceğini sanmıyorum. Onu nasıl teselli etmem gerektiğini ve ne söylemem gerektiğini de bilmiyorum. Bilen tek bir kişi var oda şuan önümdeki masada yatıyor.

Ağlayan sesini bastırmak istese de başarılı olamıyordu.

- Başlarında kim var?

Miranda; Manu ve Randy göz kulak olacaklar. Şey...kendini toparlaman gerekiyor Louıs, sana ihtiyacımız var.

- Zoe henüz kendine gelmedi.

Miranda; Biliyorum ama böylece burada beklemek bir işe yaramaz. Uyanacak biliyorsun, tekrar uyanacak hala nefes alıyor. Bu iyiye işaret ve uyandığın da bizim de bir şeyler başarmış olduğumuzu görmesini istiyorum. Kapıları tekrar kapadık evet ama hasarlar çok fazla. Bununla ilgilenmelisin...

Chris; Oscar yaralı ve sadece 3 adamı hayatta. Askeri gücümüz yok denilebilir.

İçeri bir hızla giren Chris konuşmamızı bölse de bunu umursamadığı belliydi.

Miranda; Bu çok kötü...

Chris; Daha kötüsü ne biliyor musunuz?

Bakışlarımı ona dikip konuşmasını bekledim.

Chris; Gözleriniz ile görseniz daha iyi olur.

İkimizde kalkıp Chris'i takip etmeye başladık ve bizi sonunda ön cephede bulunan ve koca bir araziye bakan balkona ulaştırdığında geri çekilip eli ile öne geçmemizi işaret edince, adım attığım balkondan gördüğüm manzara eşsizdi. Miranda'nın nefesinin tutulduğunu bile duyduğumu söyleyebilirim.

Chris; Silah sesleri onları çekmiş olmalı.

Miranda; Aman tanrım, sen bizi koru.

Ellerimi mermer zemine koyup öylece araziyi doldurmuş olan zombilere baktım.

- Bu hiç iyi değil!..


#KEVIN#

Alex; Etrafımız zombiler ile dolu, şimdi ne yapacağız!

Oscar; Silah sesleri onları çekmiş olmalı. Bilinçsizce ateş açtık.

Chris; Siz elinizden geleni yaptınız, kayıplarımız için hepimiz üzgünüz.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin