Bölüm 9 / Seçimler

408 26 20
                                    


     # LOUIS #

Benden korkan bakışlarını gördüğümde , kalbim kırılmıştı. Ona zarar vereceğimi nasıl düşünebilir, belki de fazla fevriyim. Gözlerine iyice yaklaşıp onu izledim.

- Özür dilerim Zoe.Ben...nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum?

Özürüm karşısında gözlerini kapatıp bir süre beklediğini görünce vücudunu sımsıkı kavradığımı anca fark etmiştim. Belki de fazla sıkmıştım, yavaşça istemesem de ellerimi bedeninden çektim ve kendimi uzaklaştırdım. Gerçek sevgiyi asla görmemiş biri olarak benim sevgi anlayışım buydu ve ne kadar yanlış olduğunu da görmüş oldum.

- Nasıl sevilir bilmiyorum Zoe...özür dilerim...

Ne desem konuşmuyor beni tartıyordu ancak o gözlerdeki hayal kırıklığını görebiliyordum.

- Zoe, bir şey söyle.

Onu bıraktığımda kaçıp gitmemiş hala karşımda duruyorsa bu iyi bir şey olabilir diye düşündüm. Nefes alıp verdiğinde konuşacağını anlamıştım. Ne zaman daralsa veya başı sıkışsa önce derin bir nefes alıp o soğukkanlı havasına giriyor. O deniz mavisi gözlerini gözlerime kilitlediğinde kalbimi söküp alacağına yemin edebilirim. Şu anda kalbimi istese hiç düşünmezdim. Kaç gündür hep yan yanayız ve işin tuhaf kısmı onu ilk gördüğüm andan beri farklı şeyler hissetmeye başlamıştım. Onu yakın olmak istemiştim ancak sanırım çizgimi aştım. Daha benim kim olduğumu bile bilmiyordu ve bu tavırlarında da haklıydı.

  Zoe; Bunu yapmamalıydın!..Bana bir kez daha dokunmaya kalkarsan, seni öldürürüm.

Gözleri o kadar tehditkardı ki, adeta benden korkmadığını göstermek istiyordu ancak ben gerçeği biliyordum. Beni tanımıyordu, henüz. 

- Sana dokunmamak benim için çok zor ama bunu senin için yaparım biliyorsun.

Zoe; Neredeyse 1 haftadır birbirimizi tanıyoruz, açıkcası seni tanıdığımı da söyleyemem bu yaptığın çok fazlaydı. Daha fazla konuşmak istemiyorum.

- Biliyorum, bu zaman benim için yeterliydi. Anlamıyorsun Zoe, ilk gördüğüm andan beri seni düşünüyorum.

Zoe; Benden uzak dur Louıs, bu son uyarım.

- Sana istemediğin sürece yaklaşmayacağım.  

Zoe; İstemediğim mi? Zaten istemiyorum diyorum. Sevmenin ne olduğunu bilmediğini söylüyorsun ama yaklaşmaktan da çekinmiyorsun.

- Burada zamanımız çok. Fikrini değiştireceğim.

Zoe; Sen hastasın!.. Benden uzak dur!

Hızlıca yanımdan geçip gittiğinde onu durdurmak istesem de dokunmadım ve sadece gidişini izleyebildim. Güzel bir geceyi bok etmekte üstüme yoktu.

    # ZOE #

Nasıl bu kadar bilinçsizce davranabilir anlayamıyorum. Gerçi basit , artık kural yok herkes işine geldiği gibi yaşıyor ve bu durum gittikçe de kötüleşecekmiş gibi hissediyordum. Kendimi mağazalardan birine zor attım. Ayaklarım bedenimi taşımayacak kadar stresliydi. Kıyafet kabinlerin birine girip kapıyı kapadım ve kendimi yere bıraktım. Anlık krizim yine baş gösteriyordu ve sakince nefes almaya çalıştım. Bu yerde olmaktan fazlasıyla korkuyordum. Büyükannemi istiyordum,şuan bunu yüzüne karşı söylesem şaşırırdı kesin. Hala hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum. Canım acıyordu, güvenebileceğim bir iki kişi varken şimdi ondan bile emin değildim. Bugün Louıs beni sıkıştırmıştı, belki gerçekten hoşlanıyordur ama bu fazlaydı. Onu anlayabilmiş değilim, değişen ruh hali ve gel gitleri sürekli beni geriyor. Ben sadece güvenebileceğim dostlar istiyorum, arkamı kollamalarına ihtiyacım var ancak anladım ki, beni benden başka kimse koruyamaz anlamıştım. Herkes kendini düşünüyor. Bir süre sonra kendimi toparlayıp herkesin uyuduğu büyük mobilya mağazasına geldiğimde yatacak yer bakındım. Githa , Helena ve kızı Bonny ile birlikte uyuyordu. Herkes dağınık bir şekilde bulduğu yere kıvrılmıştı. Boşta bir yer göremeyince başka bir mağazada uyumam gerekecekti anlaşılan. Tam dönüp gidecekken biri "Şit" diye seslenince durdum. "Buradayım Zoe" sesin olduğu yöne doğru yaklaşınca Miranda'yı gördüm.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin