Bölüm 32 / Geçmişin izleri

204 15 0
                                    



#ZOE#

  Hangisi daha iyi bilmiyorum, tek başıma hayatta kalmaya çalışmam mı , arkadaşlarımla birlikte olmam mı.Onlar için en iyisinin bensiz olmak olduğunu düşünmüştüm ama yinede benim yüzümden hayatları tehlikeye girdi. Neden olduğunu bile bilmediğim bir sebepten Kanada Hükümeti peşimde. Bunun ailemin işleri ile ilgisi olduğunu biliyorum, çünkü benim bile hala kavrayamadığım şeyler vardı. Sadece neden benim peşimdeler, Lili'de bu ailede ve onu sormadılar bile. Ne kadar çok öğrenmek istesem de dostlarımın başını bir kez daha belaya sokamam. Bizim için güvenli denilecek bir yer henüz yok o yüzden bu geceyi şehirden uzak bir evde geçirmeye karar verdik. Henüz Şikago'dan çıkmadık, çıkabilecek durumda da değildik zaten.Yaralılarımız vardı , hem temizlenmek için hemde nereye gideceğimizi karar verebilmek için geceyi atlatmak en iyisiydi. Şehir yok olmuştu adeta harabelere dönmüş evler, hurda olmuş arabalar,ölümün onlar için ödül olacağı zombiler. Artık hayat bundan ibaretti, bana normal gelmeye başlamıştı bile. Uzun zamandır onlarla yüz yüzeydim ancak bu durumda dostlarımın yüzlerine bakarken gördüğüm duygu geçişleri hala alışılmamış olduğunu anlamamı sağladı. Uzun süredir sığınaktalardı olası bir zombi istilasını da alışveriş merkezinde yaşamıştık ve üzerinden çok zaman geçti. Bir süre zorlanacaklarını biliyordum. Miranda tekrar sarıldığında gülümseyip kollarımı ona doladım. Yol boyunca arabada bile yanıma oturmuş sarılıp duruyordu. Beni gördüğüne bu kadar sevineceğini tahmin etmezdim. Chris hariç herkes sıcak karşılamıştı beni ancak o yola çıktığımızdan beri yüzüme bile bakmamıştı. İki katlı bahçeli müstakil bir ev bulduğumuzda Chris ve Manuel iki askeri aracıda evin bahçesine park edince arabadan indiler.

Manuel;Geceyi geçirmek için iyi durumda gibi.

Chris; Önden gidip kontrol edeceğim.

Louıs; Seninle geleyim.

Chris; Hayır, arkamı kollayacak en son insansın. Manu!

Manuel; Geliyorum!

Chris'in öfkeli sesi Louıs'i durdurunca bakışlarımız birbirini buldu. Herkes arabadan inmeye çalışırken ona yaklaşıp;

-Sadece biraz öfkeli, düzelecektir.

Louıs;Umrumda değil, çocukça triplerini kendine saklasın.

- Yapma Louıs, ona zaman ver.

Louıs; Söylediğim gibi umurumda değil.

diyerek arabaya doğru geri yürüdü. Ne yapacağımı bilmeyen bir hal ile ortada dururken Marcus ile bagajdan çıkardığı Oscar'ı eve doğru götürürken onları izledim. Helena yanıma gelip bir kolunu boynuma atarak beni de beraberinde eve yürümeye yöneltti.

Helena; Hadi içeri girelim.

Bir süre herkes sessizdi, Miranda ile Manuel'in birbirlerinin yaralarına pansuman yaptıklarını gördüğümde Manu ile göz göze geldik ve gülümsedim. Onun Miranda'dan hoşlandığını biliyordum ancak ben yokken aralarındaki samimiyet ilerlemiş gibiydi. Helena Bonny'i uyutmak için üst katta iken Marcus, Oscarı sandalyeye bağlıyordu. Derek,Louıs ile silah envanterini kontrol ediyor , Lili de yiyecek bulma ümidi ile mutfakları kurcalarken Frank kanepede uzanmıştı. Gözlerim etrafı ararken Frank'in sesi beni ona döndürmüştü.

Frank; Banyoda.

  Bir an ne diyeceğimi bilemeden yüzüne baktım ve başımı sallayıp arkamı döndüğümde tekrar sesine döndüm.

Frank; Bu arada , seni görmek güzel.

Bu kez gülümsemek ve boğazıma düğümlenen yumru arasında gidip gelmiştim. Derin bir nefes alıp banyonun önüne geldiğimde kapıyı bir kez tıklattım.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin