11-ŞANS

4.9K 158 29
                                    

Yeni bir güne daha uyanmış bulunmaktaydım.Yeni güzel bir gün demek isterdim ama malesef yine öyle bir gün olamayacağını biliyordum.Zaten İstanbul'a geldiğimden beri hiç bir günüm güzel olmamıştı.
Özellikle o okula gitmek için evden adım attığımdan beri.Hayat da böyleydi işte.Hiçbir zaman istediğiniz olmaz.Belki oldu sanarsınız ama sonra size olmadığını açıkca gösterir.Alıştım artık, sorgulamıyordum.

Üstümdeki tüm negatiflikle yataktan kalkıp tuvalete gittim.Aynada kendimi süzüp yine formumda olduğumu gördüm.Her zamanki çökük gözaltları,
kırmızı gözler,şişmiş bir yüz.İşte güzellik uykum.
Aynadaki yansımama oflayıp çişimi yaptım.Kesinlikle şizofren olma yolunda gidiyordum.Kendime ofluyordum.Eee,tüm manyaklar üstüme yüklenirse ulaşacağım tek sonuç delirmek olacaktı.Ama kim umursar?Yüklenin,yüklenin!Hiç çekinmeyin ama patlayacağım kişiler yine siz olacaksınız.Kim onlar siz anladınız.

Tuvalette işimi halledip telefonumdan saate baktım.
İyi,daha 1 saat vardı.Her ne kadar okula gitmek istemesem de gitmek zorundaydım.Lanet olası 12.sınıf olmak.Okula da lanet olsun.Telefonumu yatağa fırlatıp kolumu güçlükle kaldırıp dolabın kapağını açtım.Selena gözlerimle dolabımı tarayıp elime gri bir eşofman ve siyah beyaz tişört aldım.
Sonuçta okul serbest.Ben de bu durumu eşofman giyerek değerlendiriyordum.Bugün rahatım.No sıkıntı demek isterdim ama Allah bilir beni ne gibi sıkıntılar bekliyor?

Üstümü hemencicik değiştirip kenardan biricik siyah deri ceketimi üstüme attım.Hava git gide soğuklaşıyordu.Aynanın önüne geçip kendime baktım.

Benden ne kadar beklenilirse o kadar olmuştum işte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benden ne kadar beklenilirse o kadar olmuştum işte.
Aynadaki tipime dik dik bakıp aynalı küçük masama geçtim.Saçımın üstünden çıkan dikenlere artık diyecek lafım yoktu.Aynanın dibindeki mavi tarağımı alıp saçımı düzeltmeye çalıştım.Aslında saçlarımı seviyordum.Güzel bir sarıydı ve düzlerdi.Üst kısımları saymazsak tabi.Saçımı tarayıp dudağıma parlatıcı sürdüm.Bakın bugün daha bakımlıyım.
Parlatıcı sürdüm.Ne bu hal demeyin!

Telefonumu ve sırt çantamı alıp odadan çıktım.O meşhur(!) merdivenlerimi inip mutfağa gittim.
Annem gözleme yapıyordu.Eh,iyi en azından karnım doyacaktı bugün.Sonunda küçük bile olsa mutlu olabileceğim bir şey buldum.

"Vay vay kimler varmış burada?"diyip masaya oturdum.

"Günaydın tatlım.Dün biraz erken geldim ama uyumuştun.Ben de güzel kızıma güzel bir kahvaltı hazırlıyım dedim."diyip gözlemeyi önüme koydu.

"Yüzünü gören cennetlik valla anne.Çok çalışıyorsun."dedim ağzıma ayıca bir lokma atmadan önce.

"Biliyorsun tatlım,işler bu sıralar yoğun.Ama sana söz biraz hafiflediğinde seninle anne-kız günü yaparız.Şu haline bak,bitik durumdasın."diyip eliyle beni gösterdi.Aa,ama bugün özenmiştim.Parlatıcım var bir kere tamam mı!

Siyah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin