Aşk, zıt kutupları birbirine çeken evrenin bir kanunudur.
Bilge'nin iyilik parıltılarının serpiştirildiği ruhuna karşı Mete'nin siyaha bürünmüş hayatına karşı olan bir savaştır,aşk.
Gururunu her şeyden üstün tutan bir kız ile insanların gururunu hiç...
Bir haftayı daha geride bırakmış bulunmaktaydım. Her ne kadar yorucu ve derslerime odaklı bir hafta olmuş olsa bile oldukça sakin geçmişti.Hiçbir olay olmadan,hiçbir aksiyon olmadan...Bu hissi yaşamayalı yıllar olmuş gibiydi.Eh,bunda Mete'nin payı büyüktü.Anlamadığım biçimde kendisini bir hafta boyunca görememiştim.Hem kendisini hem de yardakçılarını görememiştim doğrusu.Bu sakin haftamda fark ettiğim tek şey ise her gün istemsizce gözlerim etrafta onu aramıştı.Kendime kızıyordum her etrafa baktığımda fakat lanet olası gözlerim bir durmuyordu sabit.Takıntılı bir manyağa dönüştürmüştü beni kendisi.Ee,ne demişler?Üzüm üzüme baka baka kararır.
"Bilge,canım kankam!Hani hazırlansan diyorum. Malum geç kalmak isteyiz."diye sızlanan Özge'yle birlikte kenarında oturduğum yataktan kalktım.Özge yememiş,içmemiş,sabahın 6'sında kapıma dayanmıştı.Neden mi?Kendisi Emir tarafından salı günü ekildiğinden dolayı kampa hazırlanmak için beni esiri yapmıştı.Bundan şikayetçi değildim, sadece onu habersizce ekmesine karşılık Özge'nin güzel gözükme çabası beni üzüyordu.Özge gerçekten Emir'i seviyordu.Salı günü bara gittiğimizde salak gibi amaçsızca dikilince bunu anlamıştım.
"Ben hazırlanırım 2 dakikaya da şunu hatırlatmak isterim.1 saattir ne giyeceğine karar veremeyen sendin!"dedim homurdanarak.Kesinlikle kızmıyordum,biraz gıcıklık yapıyordum.
"Ne yapayım yani?Bir şekilde dikkatini çekmem gerekiyor."dedi yüzünü asarak.Tam bir çocuk gibiydi ama tatlı çocuklardan.
"Özge,bak bana!Üzülmek yok.Sen her halinle güzelsin.Yani eğer o seni ekiyorsa o dikkatini çekmeli.Sen sadece biraz daha sabret."dedim tüm hafta dediğim tesellileri özetleyerek.Daha sonra ona moral sarılışı yapıp dolabıma ilerledim.
"En best sensin,biliyorsun değil mi?"dedi gülümseyerek.Saçlarımı geriye atıp gözlerimi kıstım ve "Tabi ki de!"dedim.Benim bu halime gülüp tuvalete girdi.
Dolabımdan siyah bir çanta çıkarıp içine bir eşofman ve bir kazak attım içine rastgele.Bunları kampta akşam için giyecektim.Daha sonra bir tane gri kazak ve siyah tayt çıkardım.Bunları da şimdi giyecektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hızlıca üzerimi değiştirip saçlarımı at kuyruğu yaptım.Ben tüm bunları 3 dakika içerisinde tamamlamışken Özge daha yeni tuvaletten çıkıyordu.Benden hızlısı yoktu bu dünyada valla!
"Var,hatta ben bir cinim."dedim alayla.Özge de gözlerini devirip çıkardığı montunu üzerine giydi. Ben de dolabımdan daha önce giymediğim oldukça kalın olan siyah montumu geçirdim üzerime.Dağlar ve ormanlar,her ne kadar benim yaşam alanım olsa da donarak ölmek istemezdim.
Birlikte aşağı indiğimizde annemi salonda gördüm. Her ne kadar vicdanım onu 2 gün evde yalnız bırakmak istemese de annem beni ikna etmişti.
