14.1-ÖDEŞME

4.3K 147 45
                                    

Sahil havası her derde devaydı.Benim derdime deva olamamasına rağmen birazcık da olsa unutmamı sağlamıştı.Yaklaşık 30 dakikadır oturuyordum.İlk derse giremememiştim ama ikinci derse yetişebilirdim.O yüzden tabana kuvvet diyerek ayağa kalktım.Ah güzel martılar,bana şans dileyin.Bu aralar çok ihtiyacım vardı da.

Büyükçe denizin kokusunu içime çekerek yola koyuldum.Umarım Mete unutmuştur çünkü ceza falan istemiyordum.Hem bana evcil hayvanıymışım gibi davranıyordu.Yanlış bir şey yapınca hemen ceza veriyordu.Sanki kendini ne sanıyordu?Ne yapıp ne yapmayacağıma o karar veriyordu.Resmen kuklası yapmaya çalışıyordu beni.Elimden geldiğince karşı çıktım ama sonuçları her defasında daha kötü oldu.Zaten son zamanlarda çok da ona karşı gelecek hareketler yapmıyordum.Sözlerim öyle olabilir ama hareketlerime gelince artık içimde bir tereddüt oluşuyordu.Beni öpmesinden sonra bu tedirginlik baya arttı.Belki sevgilim olsaydı,ki bu imkansız,sıcacık dudaklarıyla öpmesi oldukça hoş olabilirdi.Fakat benim hiçbir şeyimdi.Bir şeyim olmasını da istemiyordum zaten.Düşmanım bile olamayacak kadar nefret dolu ilişki vardı aramızda.
Tüm bunlara rağmen sabah ona karşı olan nefretimi sorgulamıştım.Gittikçe durum garipleşiyordu.

Okulun kapısına gelince bekçi amcaya gülümseyip uzunca bahçe yolunu yürümeye başladım.Ders zamanı olduğu için pek fazla kişi yoktu ama yine de dersi boş olanlar çardakları doldurmuştu.Şakalar bağırışmalar,gülüşmeler.Yaşayın hayatınızı tabi!

Bahçe yolunu takip ederken daha demin duyduğum kahkahalar yerini fısıldaşmalara bırakmıştı.Neden olduğunu anlamak zor değildi.Sabahki olay asla anlayamadığım bir hızla yayılmıştı.Şu an gözler üzerimde olduğu için gerilmiştim.Kendimi diken üstünde yürüyor gibi hissediyordum.

Fısıldaşmaları umursamamaya çalışıp telefonuma baktım.Zilin çalmasına 5 dakika vardı ve sanırım o vakitte ben merdiveni anca çıkardım.Okulun içine girip üst kata doğru yol aldım.Sonu gelmez merdivenleri çıkıp önce dolabıma gittim.Gerekli kitaplarımı alıp sınıfın kapısına geldim.Şimdi hızlı plan kurma vakti!Ceyda içerdeyse sabah tamamlayamadığım işi tamamlamalıydım.Bir kenara oturup beni yolmasını unutamazdım.Bir de sevinmiştir sürtük benden kurtulduğunu sanarak.
Tek umursadığım Ceyda'ya dersini vermekti. Sonrasında Mete'nin bana ne yapacağını şimdilik umrumda değildi.Hem neden umursayacakmışım?

Zil sesini duyduğumda önce kapının açılmasını bekledim.Kapı açılıp hoca sınıftan çıkınca hemen içeriye doğru adımladım.Selen gözlerimle etrafı tararken Özge'nin bana doğru geldiğini,Ceyda'nın ise yanındakilerle aralarında gülüştüğünü gördüm.
Üzgünüm,Özge ama önce Ceyda'yı halletmeliydim.

Tüm dikkatimi Ceyda'ya verip ona doğru kendimden emin adımlar attım.Hâla beni fark etmemişti arkası dönük olduğu için.Aklımda çok fantastik sahneler canlanırken önümde bariyer görevi gören bir kol beni engelledi.O kişiye baktığımda Emir olduğunu gördüm.Mete değildi en azından ama bu şahıs da beni engelleyebilirdi.

"Kolunu çeker misin?"dedim hafif atarlanarak.

"Senin yerinde olsam bunu yapmazdım Bilge."dedi uyarır bir biçimde.Bu tavrı çok sinirimi bozmuştu.
Neden tüm herkes bu yılanı koruyordu ki?

"Sabah olanları gördün Emir.Biri sana böyle yapsa karşılık vermez miydin?"diye soruyu yöneltince kısa süreli düşündü ve geriye çekti kolunu.En azından biri beni anlıyordu.

Beni farketmemiş Ceyda'nın arkasına gelip "Kapanmamış bir hesabımız vardı."dedim.Daha demin ondan çıkan cadı kahkahası benim sesimi duyar duymaz kesilmişti.Kafasını çevirip gözümün içine baktı.

"Cevabını sana Mete vermiştir diye düşünüyordum." dedi yüzündeki sinsi gülümsemeyle.Kime güvendiği belli.

"Yanlış düşünmüşsün çünkü Mete veya başkası şu an senin yolunmamı durduramaz!"diyip saçına bir güzel yapıştım.Bir eliyle saçını çekerken diğer elimle beni durdurmaya çalışan elini itiyordum.Ağzından çıkan acı dolu inlemeler içimdeki öfkeyi yatıştırıyordu.Psikopat değildim,sadece bana yapılana sessiz kalamazdım.

Siyah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin