Ders başlayalı 5 dakika olmuştu ve benim eşim şükürler olsun ki yoktu.Umarım böyle olmamaya da devam ederdi.Tüm gruplar tamamdı.Mete'nin arkadaşları da dahil.Hoca deney gibi bir şey yaptırıyordu.Deney bittikten sonra deneyle ilgili gözlemlerimizi 2 sayfalık kağıda yazıp verecektik.
İnsanlar bunu ne güzel kolay kolay 2 kişi hallediyorlardı.Tabi ben ve Özge dışında.Gözümü Özge'nin masasına çevirince gülesim geldi.
Ceyda telefonuyla ilgilenirken Özge deney malzemeleriyle ilgileniyordu.Arada Ceyda'ya 'seni pis sürtük' bakışları atıyordu.Ben olsam yapmazdım gıcıklığına.Kız o kadar uğraşacaktı ama ikisi yapmış gibi gözükecekti.Ama asıl Özge'yi gıcık edenin önlerinde bulunan Emir'le grup olmuş olan Ceyda'nın arkadaşı olduğunu anlamıştım.Kızda da nasıl bir şans varsa hem Ceyda'yla oluyordu hem de Emir o pis şeytanla eşti.Şeytan dememim sebebi Ceyda kadar karaktersiz olmalarıydı.Bakışlarımı acı çeken Özge'den çekip masamdaki talimatları okumaya başladım.Oku oku bitmiyor ki!Tam yarısına gelmişken kapının öküz gibi açılma sesini duydum.Oraya bakmaya tenezzül bile etmiyordum çünkü gelenin Mete olduğunu adım kadar biliyordum.
Hadi bismillah,başlıyoruz.
Yanıma geldiğini kitabıma düşen gölgesinden anladım.Kafamı kaldırıp ona pis pis baktım.O ise delici bakışlarını dümdüz olarak bana aktardı.Onu boşverip önümdeki kitabıma odaklanmaya çalıştım.Çünkü ona bakınca bile sinirim bozuluyordu.Malzemeleri tek tek tüplerin içine dökmeye başlamışken bir el tarafından kitabım çekildi.
"Verir misin?"diye sinirle söylendim.Gerçekten niyeti açıkca benimle kavga etmekti.
"Sen verir misin?"diye imalı bir soru yöneltti.Bunu derken oldukça yüz ifadesini düz tutmuştu.Kendi karakter ve zeka seviyesine göre şeyler demeye başlamıştı yine.Ahlaksız işte!
"Bak,gerçekten seninle uğraşmayacağım."diyip elindeki kitabı çektim.Herhalde vermek istedi çünkü istemeseydi o kitabı ondan alamayacağımı biliyordum ne yazık ki!
İçimden ona saydıra saydıra karışımın içine eklemek için sarı bir sıvı aldım.Tam dökücekken tüpü tutan elimin üstüne bir el konuldu.Önce bir an benimle temasa geçmesinden dolayı korktum ama neyse ki tepki vermemiştim.Sıcacık elimin üstünde duran eli kendisi gibi soğuktu.Duymamış gibi davranın ama eli yumuşacıktı ve bir garip hissettiriyordu.
Ne yapmaya çalıştığını çözemediğim için tek kaşımı kaldırıp ona dik dik baktım.İstesem o eli ittirirdim ama sıvı dökülürse kötü olabilirdi.Ah,lanet olası laboratuvar kuralları bilgim!
"Yanlış şeyi döküyorsun."diyip elini elimden çekti.
Pembemsi sıvıyı karışıma dökünce anında kitaba baktım.Doğru diyordu.Kitaba bakmadan bilmesi şaşırtıcıydı.Gizli dehalardan mıydı acaba?Hee Bilge,
kesin öyledir.Onda beyin olsa böyle davranmazdı."Geri kalanını sen yap.Ben yazıyı yazarım."dedim bilgilendirmek amacıyla.Her şeyi ben yapamazdım sonuçta.Hem madem benden iyi biliyor o yapsın.
Tüm konsantrasyonumu bozmuştu zaten."Hayır."diye keskin bir dille anında reddetti.
"Farkında mısın bilmem ama grup olmanın bir amacı var."diyip elimdekileri bıraktım ve sandalyeme oturdum.
"Sana yapmayacağım dedim.Kes sesini şimdi."diyip cebindeki telefonu çıkardı.Sinirlerim geriliyordu. İçimden kendime 'sakin ol' tesellileri veriyordum ama sonuç bir hiç.
"Yapmayacaksan gelmeseydin.Ayrıca ben senin kölen değilim!Yardım etmek zorundasın!"diyip ona karşılık verdim.Sanırım biraz sesli söylemiştim çünkü etraftakiler bize bakıyordu ama neyse ki hepsi değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah
General FictionAşk, zıt kutupları birbirine çeken evrenin bir kanunudur. Bilge'nin iyilik parıltılarının serpiştirildiği ruhuna karşı Mete'nin siyaha bürünmüş hayatına karşı olan bir savaştır,aşk. Gururunu her şeyden üstün tutan bir kız ile insanların gururunu hiç...