21-GERİ DÖNÜŞ

4K 134 47
                                    

Gözlerimi huzursuzlukla birlikte açtım.Bedenim oldukça yorgun ve bitkindi.Bilincim yerine geldikçe üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum.Yattığım yumuşak zeminden büyük bir zorlukla doğruldum.
Ne güzel,belim de ağrıyordu!Kendimi yaşlı bir teyze gibi hissediyordum.Dün gün boyunca ve özellikle gece boyunca uzun süre dışarıda durmuştum.

Gözlerimi elimle ovuşturdum ve esnedim.Ayağa kalkmak üzereyken önümde beliren silüetle birlikte kısa süreli kalp krizi geçirdim.Ağzımdan kısık bir çığlık koptu.Mete,ne zamandır orada olduğunu bilmediğim biçimde ayakta dikiliyordu.Sanırım huzursuzlukla uyanmamım sebebi buydu.Birinin beni uyurken izlemesi çok korkutucuydu açıkcası.

"Ya,sen beni öldürecek misin ya?"dedim elimi kalbimin üzerine koyarak.Yazık,kalbim de korkudan depar atmıştı.Ayağa kalktım ve önüne dikildim her ne kadar istemesem de.Ayağa kalkmamla birlikte gözüm karardı ve başıma şiddetli bir ağrı saplandı.
Sanırım hasta olmuştum,hem de beterinden. Resmen beynim zonkluyordu.

"O Yağız piçiyle konuşmayacaksın.Onun adını ağzına bile almayacaksın!"diye bağırdı bir anda.Sabah sabah bu nedensiz öfkenin nereden geldiğini bilmiyordum.Ayrıca bana neden bağırdığını da bilmiyordum ve bunu neden sabah yaptığını da.
Bir anda konuşmaya neden böyle başladığını bilmediğimi de söylemeliydim.

"Sana da günaydın.Sabah sabah ne bağırıyorsun hem?"dedim yorgunca gözlerimi açıp kapatarak.
Beynim zonkluyordu ayakta durdukça.Daha yeni kalkmıştım ben!Yeni uyanmış birine böyle bağırılır mıydı?

"Bana bak,bu son uyarım.Eğer konuştuğunu görürsem sonuçlarına da katlanmaya hazır ol."dedi alnında beliren damarla birlikte.Şu an tüm odağım alnındaki yeşil damardaydı.Çok garip gözüküyordu.
Acaba sadece sinirlenince mi gözüküyordu?Çünkü ne zaman görsem sinirliydi.Kafayı yedim sanırım. Hastayken düzgün düşünemiyordum.Hızlıca kendimi toparladım ve cevap verdim.

"Öyle mi?Kiminle konuşacağımı senin dediklerine göre mi karar vereceğim?O zaman sen de Ceyda'yla bir daha öpüşmeyeceksin,konuşmayacaksın.Ama olmaz değil mi?Çünkü senin keyfini bozmamam gerek.Oldukça eğleniyorsundur,etrafında kızlar,her gün başka biriyle öpüşmek,yatmak.Keyfin yerindedir.
Beni de kullanırken eğleniyor musun bari!"dedim sinirle bağırarak.Bir anda sinirlenmiştim çünkü artık dayanmıyordum.Hep o yapıyordu,hep bana bağırıyordu.Hep günah keçisi ben oluyordum. Kırılan kalp benimdi,tamir etmeye çalışan da ben ama nedense hatalı da bendim.

"Seni kullandığımı mı düşünüyorsun?Sen gerçek bir aptalsın,fare.Gerçekleri göremeyecek kadar aptalsın.Ben diyeceğimi dedim.Ne yapacaksan sonuçlarını da düşün."dedi daha da bağırarak.
Sanırım çok sinirlenmişti çünkü çenesini kıracak kadar sıkıyordu.Gözlerindeki kırmızı damarlar ise alnındaki damar kadar belirginleşmişti.Bu kadar sinir sadece insan yıpratırdı.

"Ben aptal falan değilim!Gerçekleri çok iyi gördüğüm için bu haldeyim."dedim onun gibi bağırarak.Ettiği hakaretlerden dolayı çok sinirlenmiştim.Hem suçlu hem güçlüydü resmen!

"Sen aptal ve körsün."dedi her kelimenin üstüne basarak.

Sanırım şu an onu boğmak istiyordum.

"Değilim!"dedim onu göğsünden itmeye çalışarak.
O kadar ayı gibi cüssesi vardı ki sadece 1 adım geriye gitmişti.Ona zarar verememek beni daha da sinirlendirmişti.

Mete onu itmeme karşı dişlerini daha da sıkarak "Öylesin."dedi.Ortam şu an o kadar gergindi ki havada ünlemler uçuşuyordu.

"Değilim diyorum.DEĞİ..."

Cümlemi tamamlayamadan dudağıma kapanan yumuşak dudaklarla birlikte susturulmuştum.Ben ne olduğunu idrak etmeye çalışırken Mete,büyük bir hırsla dudaklarımı öpüyordu.Onun bu sert öpüşünden kurtulmaya çalıştım fakat elleri belimi sıkıca kavradı.Kollarının arasında çırpınırken son kez dudaklarımı ısırdı ve geri çekildi.Kalbimin atışı ve ağrıyan başım anın etkisiyle şiddetlenirken kendimi Mete'ye tokat atarken buldum.

Siyah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin