Su'dan
Kapının çalmasıyla kendime geldim. Hemen ardından Kerem'in sesi geldi. Eve dönmüştük. Hatta üç hafta oldu. Iki hafta da orada kalmıştık. Son iki haftadır kusmalar başlamıştı. Kerem ne kadar doktora gidelim dese de sadece soğuk algınlığı olduğunu anlattım.
" Su orda mısın?" Yüzüme son kez şu çarpıp havluyla sildim ve dışarı çıktım.
" Burdayım Kerem." Bitkin halimi anlamış gibi elini anlıma koydu.
" Hadi hazırlan doktora gidiyoruz. Ateşin yok ama sürekli kusuyorsun." Dediğinde bu sefer itiraz etmeden başımı salladım.
Aşağıya inip ayakkabılarını giydim. O sırada Rüzgâr geldi.
" Neyin var Su?"
" Bilmiyorum. Doktora gidicez. Aras'a bakıcısı bakıyor ama bizi sorarsa bir şeyler uydur."
" Tamam güzelim. Bana haber verin ama." Kerem'de gelince el ele çıkıp arabaya bindik. Yarım saat yol sürmüştü ve Kerem hiç elimi bırakmamıştı. Hastaneden içeri girince direkt doktora çıktık.
Kapıyı çalıp içeri girdik. Doktor bizi güler yüz ile karşıladı ve oturmamış için eliyle yol gösterdi.
" Buyrun şikayetiniz?"
" Karım iki haftadır kusuyor ve yemek yiyemez hale geldi. En son tatile gittiğimiz için üşüttüğünü söyledi ama hala devam ediyor." Doktor başını sallayıp onayladı.
" Sizi umutlandırmak istemem ama karınız hamile olabilir?" Kerem ile aynı anda birbirimize baktık. Hiç bu yandan bakmamıştık.
" Biz en iyisi kan testi yapalım." Onayladığımızda bir hemşire benden kan aldı ve gitti. Bahçeye çıkıp bankalardan birine oturduk.
İki saattir sonuçları bekliyorduk ki en sonunda çıktı. Testi alıp doktorun yanına gittik. Doktor testi alıp inceleyip bize döndü.
" Tebrik ederim. Su hanım hanım üç haftalık hamile." Kerem ile birbirimize şaşkınca bakıyorduk. En sonunda transtan çıkma Kerem oldu. Bana sımsıkı sarılıp odada döndürmeye başladı.
" K-Kerem dur." Kahkahalarım arasından zor da olsa konuştum. En sonunda durduğunda doktor bize kocaman gülümseyerek bakıyordu.
O sırada telefonum çaldı. Cebimden çıkarıp kim aradığına baktığımda Rüzgâr olduğunu gördüm. Hemen açıp konuşmaya başladım.
" Alo Su nerdesiniz kızım ya? Meraktan öldük. Aras'da sizi sorup duruyor."
" Annen ve babam pasta almaya gitmiş de. Gelince de konuşucaz." Deyip telefonu kapattım. Kerem doktor ile konuştuktan sonra el ele çıktık hastaneden.
Arabaya binip giderken kafamı Kerem'den yana yaslayıp onu izlemeye başladım. Yüzünde peydah olan gülümsemesiyle kullanıyordu arabayı.
Bir süre sonra durunca etrafa baktım. Kaşlarımı çatıp Kerem'e baktım.
" Neden durduk?" Eliyle bir yeri gösterip konuşmaya başladı.
" Pasta almayacaksın herhalde." Dediğinde jeton düştü. Gülümseyip arabadan indi ve benden tarafa geçip kapıyı açtı ve elini uzattı.
Uzattığı elini tutup arabadan indim. Pastaneye girip pasta olan yere doğru ilerledim. Bir erkek gelip bize ne istediğimizi sordu.
" Buyrun bey efendi?" Gözüme takılan çikolatalı pastaya bakarken Kerem bana sesleniyordu ama ben cevap veremiyordum.
" Su... Sevgilim... Su... Nereye bakıyorsun se-" dediğimde baktığım yere bakınca gülmeye başladı.
" Ne gülüyorsun ya?"
" Su pastaya bakmak yerine söylesene." Dediğinde jeton düştü. Gülümseyip garsona sipariş verdim. Paketi alıp arabaya ilerledik. Pastayı arkaya koyup öne bindim.
Kerem'de gelince tekrar arabayı çalıştırdı. Sonunda eve gelince bahçede oynayan oğluma seslendim.
" Aras." Diyip kutuyu havaya kaldırdım. Koşarak bana gelirken tam boynuma atlayacağı sırada Kerem aldı kucağına.
" Baba ben annemi istiyorum."
" Evet Kerem. Ben de oğlumu istiyorum."
" Hiç boşuna zorlama oğlum. Annen hasta. O yüzden kucağına gidemezsin." Dedi ve diğer eliyle elimi birleştirip içeri girdi. Rüzgâr hemen yanımıza gelip soru sormaya başladı.
" Su ne oldu? Nesi var? Ne dedi doktor?" Yüzümü asıp alttan Kerem göz kırpıp konuşmaya başladım.
" Rüzgâr malesef." Kerem oyunu anlamış gibi yüklemeye çalışıyordu.
" Ne malesef söylesene Su?" Deriye bağırdığında bu sefer Kerem olaya dahil oldu ve pat diye söyledi.
" Bağırma lan. Su artık iki canlı. Bir daha ona bağırdığında olacaklardan ben sorumlu değilim." Rüzgâr ilk başta anlamayıp Kerem'e dönüp konuşmaya başladı.
" Ya bir dur Ker- Ne dedin sen? İki canlı derken. Lam dur bir dakika. Ben ikinci kez amca oluyorum." Deyil ben daha ne olduğunu anlamadan bana sarıldı.
Bir kaç saniye sonra benden ayrılıp Kerem'e sarıldı. Onlar konuşurken ben de mutfağa geçip pastayı tabaklara koymaya başladım.
Tabaklar ve meyve sularını tepsiye koydum ve içeri götürdüm. Herkes tabağını alıp yemeye başladı. Kerem ve Rüzgâr konuşuyor, Aras ise çizgi film izliyordu.
Acaba kız mı erkek mi olacak dedim içimden. Daha sonra sağlıklı olsun da cinsiyeti fark etmez dedim. Şimdiden odasını düşünmeye başladım.
Ben bunları düşünürken Kerem yüzümü avuçları arasına aldı. İrkilerek etrafa bakmaya başladım.
" Su iyi misin sevgilim?"
" Özür dilerim dalmışım. Aras nerde?"
" Az önce uyudu. Rüzgâr da onu odasına bırakıp çıktı." Dediğinde başımla onay verdim. Bir elini alıp karnıma yerleştim. Şaşkınca bana bakmaya başladı. Bunu yapmayı istediğini ama korktuğunu biliyordum. Zarar vermekten korkuyordu.
" Korkma. Sen istesen de ona zarar vermezsin." Dediğinde anlını anlıma yaslayıp gözlerini kapattı.Ben de aynı onun gibi gözlerimi kapattım.
" Zarar veremem." Karnımı okşayıp konuştu.
" Bizden bir parça." Gülümseyip konuştum.
" Evet bizden bir parça. Sen ve benden."
" Sen bana ne yaptın kadın? Herkese karşı soğuk ve acımasız adam ben değilim gibi."
" Sadece sevdim adamım. Sadece sevdim." Bir kaç dakika daha öyle kaldıktan sonra ayrıldık ve konuşmaya başladık.
" Sence kime benzicek?" Kerem'in sorusuyla gülümsedim.
" Tek kişiye benzemesin. Senden güzel gözlerini alsın, gücünü alsın, vazgeçmemeyi, pes etmemeyi alsın. Rüzgâr'dan az da olsa çapkınlık alsın, kahverengi saçları alsın. Abisinden hayatta kalmayı öğrensin. Herkesten bir şeyini alsın." Dediğinde büyülenmiş gibi bana bakıyordu.
" Senden güzelliğini alsın, sevgini alsın, en önemlisi de kıskançlığını alsın."
" Seni seviyorum herşeyim."
" Seni seviyorum ilkim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşkım
PertualanganKulağıma fısıldamak için yaklaştığında kokusunu içine çektim. Odunsu ve sigara kokan bir kokusu vardı. Tamam ama ben neden bunları düşünüyordum. Yok yok hayır ya ben bu adama aşık falan olamazdım. Çünkü biz ayrı dünyaların insanlarıyız o bir mafya i...