26.Bölüm

4.9K 169 22
                                    

Görkemli rüyalarımdan ayrılırken, yüzüm gülüyordu. Banyoya girip, günlük rutin işlerimi hallettikten sonra, Linda'yı da alarak aşağı indim. Linda da bizimle beraber yemek yiyordu. Dedem Linda'nın bizimle yemek yemekten hoşlandığını fark edince, “Linda da ailemizin bir üyesi ise bizimle beraber yemek yemeli.” demişti. Türkan hanım kahvaltı masasını hazırlarken mutfağa geçip, masaya yerleştirilecek tabakları aldım.

Türkan hanımla kısa sürede kahvaltıyı hazırlayınca, dedem ve babaannemi çağırmak için yanımdan ayrıldı. Linda'yı alarak, masadaki yerimize geçtim. Hep beraber kahvaltımızı yaparken dedem, “Bugün şirkette işlerim var. Beraber çıkalım. Seni de bırakayım.” dedi.

Ağzım yemekle dolu olduğu için başımı sallamakla yetindim. Dedemi fazla bekletmemek adına, çabucak yemeğimi yiyip, odama çıktım ve hızlıca hazırlandım. Sessiz arabada yol boyu ilerlerken, dedem sessizliği bozarak, “Görkem'in masum olduğunu biliyorum.” dedi.

Şaşkınlıkla dedeme bakarken, “O zaman neden onu öldürecektin?” diye sordum, sertçe. Dedem yüzünde oluşan gülümsemesi ile, “Öğreneceğin çok şey var, güzel kızım. Evet, bir süre o kişinin Görkem olduğunu düşündüm ama sonra onun olmadığına emin oldum. Öncelikle karşındaki kişiyi iyi tanımalısın.” dedi. Dedemin söylediklerinden hiçbir şey anlamazken, “Nasıl yani” diye sordum. Dedem, yüzündeki gülümsemesini silmeden, “Mesela, Görkem babasından şüphelenirken, ben suçlunun Kenan olmadığına eminim. Tıpkı, Görkem'in masum olduğuna emin olduğum gibi. Görkem'i de Kenan'ı da çok iyi tanıyorum ve ikisi de aradığımız kişi  değil.” dedi.

Merakım katlanırken, “Nasıl dede, nasıl olur da bu kadar emin olabilirsin? Onları ne kadar tanıyor olabilirsin ki?” diye sordum. Merakla dedeme bakmayı sürdürürken, “Zamanla öğreneceksin kızım. Tüm tecrübelerimi ve deneyimlerimi Deren ve sana aktaracağım. Tabii Melis kızımıza da.” dedi. Dedem konuşmasını bitirince, “Görkem ve babası hakkında ne biliyorsun?” diye sordum, sesime yansıyan merakımla. Dedem kolunu omzuma atarken, “Bunu, Görkem sana anlatmadan, sana söyleyemem. Sadece Görkem'in değil, masum olan hiç kimsenin kılına zarar gelmeyeceğine emin olabilirsin.” dedi.

••••••••

Deren ile fakülteden çıkmış eve giderken, dedemle konuşmalarımızı anlatıyordum. Melis'in bugün dersi olmadığı için aramızda değildi. Deren'de en az benim kadar şaşırarak, “Dedemin tecrübelerine her zaman güvenmişimdir. Şimdiye kadar bir kez olsun yanıldığını görmedim. Peki, Kenan denen pislik yapmadıysa kim yaptı bunu?” dedi, düşünceyle. Evin önüne gelince, Deren'e bizde kalmasını teklif ettim ama kabul etmeyerek gitti. Son zamanlarda Linda ile fazla ilgilenemediğimi düşünerek, onunla oynama kararı aldım.

Türkan hanım, yanımıza gelip, “Yemek hazır Almira hanım.” dediğinde, Linda çoktan yorgun düşüp, uyumuştu. Yemek masasında ki yerime geçerken, açlığımı yeni hissediyordum. Linda ile oynarken öyle eğlenmiştim ki acıktığımı anlamamıştım bile. Türkan hanımın leziz yemeklerini, afiyetle mideme indirirken, dedemin telefonun zil sesi duyuldu.

Dedem masadan kalkıp, uzaklaşarak telefonu yanıtladı. Yaklaşık 3 dakika sonra dedem yanımıza geldiğinde burnundan soluyordu. Babaannem, “Ne oldu Muhittin?” dedi, endişeyle. Dedem, “Kenan Karaaslan.” dedi ve sesine yansıyan öfkeyle, “Görkem'i kaçırmış. Beni, kendi oğlunu öldürmekle tehdit ediyor.”

Kalbime saplanan acı, nefesimi keserken dedemin söyledikleri kulaklarımda aksediyordu. Hızla ayağa kalktım, “Neredeymiş dede? Gidip alalım Görkem'i.” dedim. Dedem, en sert ses tonuyla, “Herkes yerine otursun. Hiçbir yere gitmiyoruz.” deyince, gözlerimden yaşlar akarken, “Görkem'i ölüme mi terk edeceğiz yani? O psikopat her şeyi yapar. Buna göz yumarsan, geceleri rahat uyuyabilecek misin dede?” diye bağırdım. Ses tonum beklediğimden daha sert çıkmıştı ama umurumda değildi. Dedemin yüz ifadesi yumuşarken, telefonunu eline aldı ve bir numarayı tuşlayıp, telefonu kulağına götürdü.

CÜDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin