“Anne ve babanın ölümünden 1 hafta sonra Ağabey konağı yanıyor Almira. Sence bu tesadüf olabilir mi?”
“Y-yani ailemi gerçekten de annemin ailesi mi öldürdü?” dedim, zorlukla konuşarak.
Haktan başını olumlu anlamda sallayıp, “Bence Muhittin amcam da onlardan intikam almak için konağı ateşe verdi veya verdirdi. Halam ve Eniştemi yani annen ve babanı Ağabeyler öldürtmediyse, konak niye yandı? Hiçbir şey basit bir tesadüften ibaret olamaz Almira.” dedi.
Haktan'ın söyledikleri çok olasıydı ve her şey apaçık belirgindi. İnanmak güç olsa da Haktan'ın söylediklerinin doğru olduğunu düşünüyordum.
Gözlerim ve boğazım yanıyor, başımda muazzam bir ağrı baş gösteriyor, nefes almak zor geliyordu.
“Anne ve babanın öldüğü kazayı düşünelim. İkisinin de kurtulma gibi bir şansı olmadığı bir kazadan senin sağ çıkman ne kadar olası? Sen şans eseri hayatta kalmış olamazsın.” dedi
Ellerimle şakaklarıma baskı yaparken, “Birinin beni kurtardığını mı düşünüyorsun?” diye sordum.
Haktan beni onaylarcasına başını sallayınca, “Söylediklerinin hepsi mantıklı ama bu değil Haktan. Ailemi öldürmek isteyenler benim yaşamamı neden isteyebilir? Bana acıdıkları veya henüz çok küçük olduğum için mi?” dedim.
Haktan, histerik bir şekilde güldükten sonra, “Çok duygusal düşünüyorsun Almira.” dedi.
“Yıllarca yetimhanede kaldığın halde Muhittin amcam seni neden bulamadı? Tüm hayatını, en ufak ipuçlarını düşün. Düşündükçe doğruyu bulacağına inanıyorum.” dedi.
“Dedene daha çok acı vermek için senin yaşamana izin verdiler ve dedenin seni bulmasını engellediler Almira. Belki de bu düşmanlık sadece anne ve baban yüzünden değildir.” dedi.
Başım patlayacak gibi ağrıyor, kalbim sıkışıyordu. Haktan konuştukça midem bulanıyor kusacak gibi hissediyordum.
Haktan yeniden söze girerek, “Birileri ailenizi yok etmek için uğraşıyor. Herkesi kullanarak dedenden intikam almaya çalışıyorlar. Bu işin içinde olan bir kişiyi biliyorum.” dediğinde kalbime uygulanan baskı artmaya başladı.
Haktan'a meraklı gözlerle bakarken, “Buğra Akay ismini hiç duydun mu?” diye sorduğunda tanıdık gelen ismi düşünmeye başladım.
Babamın odasında bulduğumuz gazete kağıdı zihnimde canlanırken işin sonunda ne çıkacağını merak ediyordum.
“Halanın başına gelenleri bildiğini sanıyorum. Buğra Akay, Deren'in babası Almira.” dedi.
Duyduklarım karşısında hakikati bilme isteğim daha çok artıyordu. Babam o gazete parçasını neden saklamıştı?
Haktan, “Almira, anneni kaçırmasında babana yardım eden, babanın en güvendiği dostu Buğra Akay'dı.” dediğinde bugün kaçıncı şokumu yaşadığımı bilmiyordum.
Haktan derin bir nefes aldı ve “Buğra Akay, aynı zamanda Görkem'in dayısı oluyor. Görkem'in hayatına nasıl girdiğini umarım tahmin edebiliyorsundur.” dedi.
Kalp çarpıntım artarken, “Yalan söylüyorsun. Canımı acıtmak için bana yalan söylüyorsun.” dedim, titreyen sesimle.
Haktan hafifçe tebessüm etti, “Bunları yaşamanı hiç istemezdim Almira. Halana tecavüz eden de, ailenin ölümüne sebep olan da Görkem'in dayısı. Görkem'i senin hayatına sokan da Buğra'dan başkası değil. Her şey bir oyundan ibaret.” dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÜDA
General FictionAcıyı küçük yaşta öğrenen Almira ve yaşadığı travma sonrası, psikolojik sorunlarla mücadele eden Görkem'in yolları kesişirse... Aşkın, dansa davet ettiği yaralı ruhlar, her şeyi aşarak mutlu olmayı başarabilecek mi? Geçmişin paslı kapıları aralanırk...