yedinci bölüm

262 47 16
                                    

"Ya! Min-Ah bıraksana kolumu."

"Hoseok sen neden Ri Jin'e beni hastahanede bulduğunu söyledin?"

"Kolumu acıtıyorsun ama!"

"Cevap versene bana! Senin ağzında niye bakla ıslanmıyor? Hem beni takip ettin o gün, şimdi de Ri Jin'e söyledin."

En sonunda kolunu benden kurtarıp diğer eliyle acıyan yeri ovuşturdu.

"O gün seni takip etmeseydim ve orada bulmasaydım sen hala bana hiçbir şey söyleyemeyecektin. Kendini yiyip bitirecektin resmen."

"Özürün kabahatinden büyük."

Marcel ile içeri girdikten sonra utancımdan yerin dibine girip, tüm kahve bardaklarını toplayıp, mutfağa sığınmıştım ve tüm utangaçlığımın verdiği gerginliği Hoseok'a bağırarak atmayı düşünüyordum. Ve işe yaramıştı da. Gerçekten bu konuda suçlu muydu yoksa herkesin bilmesini sağlayarak iyi bir şey mi yapmıştı bilmiyordum. Ben bardakları yıkamaya başlamışken Hoseok hala kolunu ovuşturup duruyordu. Aslında o kadar da acıtmamışımdır.

"Sana ne oldu?"

"Bir şey olmadı?"

"O ne biçim bardak yıkama Min-Ah. Kırıcaksın şimdi."

Onun dediğini hiç takmayarak devam ettim. Sahi, gerginliğimi attığımı söylemiştim değil mi? Aslında atamamışım. Şimdi ki kurbanım bardaklardı.

"Bahçede ne dedi Taehyung sana?"

"Hiçbir şey."

"Sen mi bir şey dedin?"

En son kalan bardağı da duruladıktan sonra ellerimi bir havluya sildim ve Hoseok'a döndüm. Konuşmadan önce gözümle koridoru yokladım. Tekrar Hoseok'a döndüğümde kolunu nihayet bırakabilmişti.

"Ben.. Taehyung'a..."

"Ee?"

"Ben.."

Jimin'in sesi kendinden önce duyulduğunda Hoseok ofladı ve;

"Sakın söyleme tamam mı? Sakın. Ağzında gevele dur öyle."

Jimin yanımıza gelip;

"Noona. Haydi sizi bekliyoruz. Film izleyelim."

"Yok izlemeyelim."

"Neden?"

"Şey.."

Bu ani kararla söylediğim şeyden dolayı beni kurtarması için Hoseok'a baktım fakat Jimin'i kolundan tutup içeri sürüklerken;

"Yoo.. İzleyebiliriz bence."

Giderken omzunun üstünden bana baktı ben de ona göz devirdim. Ne güzel kurtarmıştı beni ya.

Ben Taehyung'un suratına utançtan bakamamıştım. Ayrıca söylediğim şeyden sonra bir cevap bile alamadan içeri girmek zorunda kalmıştık.

"Marcel.. Beni sevebilir misin?"

O an birkez daha gözümde canlandığında yanaklarımın al al olduğunu hissedebilmiştim. Elimle kendime hava yaparak salona ilerledim. Sanki ayaklarım geri geri gidiyordu.

Zorla da olsa kendimi salona sürükleyebilmiştim. Ri Jin'in yanını boş gördüğümde koşar adımlarla yanına oturdum. Jimin o sırada internetten film araştırıyordu.

Gözlerim sürekli Marcel'e kayarken Ri Jin bana doğru eğilip kısık sesle;

"Çok yorgun gözüküyor."

Unutulmayan Şarkı // Kim Taehyung ✅tamamlandı✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin