yirmi dokuzuncu bölüm

93 18 2
                                    

"Merhaba Bong Cha.."

Jimin, ona tanışmak için elini uzatırken Bong Cha dudak büzerek eline baktı Jimin'in. Ama elini uzatmamıştı. Jimin, Bong Cha'nın yanında oturan bana baktığında kaş göz yaparak geri yerine oturmasını söyledim.

Jimin, elinin havada kalmasına üzülerek yerine oturdu. Elimi Bong Cha'nın omzuna atıp;

"Bir şeyler yemek ister misin?"

Kafasını sağa sola salladıktan sonra yere bakmaya devam etti. Konuşmaması gayet doğaldı. Hiçbirimizi tanımıyordu. Annesi, Bong Cha'yı doğururken ölmüş babası ise Bong Cha'ya bakamamış ve alkolik olmuş. Maddi olarak da durumu oldukça kötü. Bong Cha, daha bu yaşında hayata tüm zorluklarıyla başlamıştı. Babası onu günlerce evde tek başına bırakmış, yanına bile uğramamış. Belki de şimdi bizden korkuyordu. Bir çocuğa karşı nasıl davranılması gerektiğini bilmiyordum. Kalbini kırarım diye, ağlatırım diye çok korkuyordum.

Biz kahvaltı yaparken de bir şeyler yemesi için zorlamıştım ama işe yaramamıştı. Jimin hepimize baktıktan sonra Bong Cha gibi dudaklarını büzdü.

"Ben Bong Cha ile oynamayı çok istiyorum.." dedi Jimin. Bong Cha, onun bu sesini duyunca kafasını kaldırıp ona baktı. Hepimiz bir şey söylemesi için gözlerinin içine bakıyorduk. Ama yine olmamıştı. 

Taehyung oldukça üzgün gözüküyordu. Ri Jin bir elini kaldırarak;

"Bence sana aldığım meyve sularını çok seveceksin. Gel Min-Ah, biz beraber hazırlayalım."

"Evet!" dedim heyecanlı bir şekilde. Yerimden kalktım ve Ri Jin ile mutfağa ilerledik. Beni kolumdan tutup mutfağa sürükledikten sonra;

"Ne oluyor Min-Ah?! Kim bu çocuk?"

Onları böyle bir anda çağırdığım için, daha doğrusu Bong Cha'yı eğlendirebilmek için çağırmıştım, meraklı gözlerini kocaman açarak sorular sormaya başlamıştı. Önce koluma elinin arasından kurtardım daha sonra da anlatmaya başladım. Yoksa beni öldürecek gibi duruyordu.

"Bizim kızımız. Taehyung ve benim."

"Kızınız mı?!"

Sesi çok fazla çıktığı için elimle ağzını kapatmıştım.

"Bağırma!"

Sesinin daha kısık çıkacağından emin olduktan sonra, bardakları çıkarırken devam ettim.

"Annesini kaybetmiş. Babası ise varla yok arası. Çocuğu, çocuk esirgeme kurumundan almaya geleceklermiş ama benim babamın içi el vermemiş. Alkolik babasını tedavi etmeyi bile düşünmüş ama işe yaramamış. Kızını bırakıp bırakıp gidiyormuş evden. Ne ara oldu bilmiyorum ama Taehyung ile konuşmuşlar. Yani, Bong Cha'nın koruyucu ailesi olmuş olduk."

"Size alışması çok zor olacak biliyorsunuz değil mi?"

Meyve sularını herkese eşit bir şekilde koyduktan sonra iki tanesini alıp Ri Jin'in eline tutuşturdum ve;

"Bir şekilde başaracağız."

Buruk bir tebessümle karşılık verdikten sonra salona geri gittik. Ri Jin ile birlikte elimizdeki meyve sularını dağıtıp eski yerlerimize oturduk. Bong Cha'nın minik parmakları bardağı tuttuğunda oldukça sevinmiştim. Bardağı dudaklarına doğru götürüp küçücük bir yudum aldı. Sadece dudakları ıslanmıştı.

"Evet! İşte bu! Senin de benim gibi şeftalili sevdiğini tahmin etmiştim!" diye bağırdı Jimin. Hoseok ise onun böyle bağırmasından korkmuştu bir anda.

Unutulmayan Şarkı // Kim Taehyung ✅tamamlandı✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin