yirmi ikinci bölüm

102 16 23
                                    

Evde sadece annemin ağlamaklı sesi vardı. İçini çekip gözyaşlarını elinin tersiyle iterken bir şeyler mırıldanıyordu. Jimin, annem mırıldandıkça bana bakıyordu. En sonunda annemin biraz daha yüksek sesi duyuldu.

"O kadın yaptı. Kang Min Hee yaptı."

Jimin, manevi annesinin ismini duyunca birkez daha bana baktı. Anneme bir şey diyerek onu susturmamı bekliyordu besbelli. Ben hiç anneme bulaşmayarak kendi kendine susmasını bekliyordum fakat tekrar o cümleleri kurdu.

"Kang Min Hee yaptı diyorum sana!"

"Anne tamam! Sus artık!"

Ben kendimi toparlamaya çalıştıkça ev daha çok üstüme üstüme geliyordu. Birini kurtarayım derken şimdi annem ağlamaya başlamıştı. Jimin, benim bağırışımdan tatmin olmuşa benziyordu. Annem gözyaşlarını birkez daha sildikten sonra;

"Sen niye kendi evinde değilsin? Neden buraya getirdin beni?"

"Sonuçta başını sokabilecek bir yer buldun. Ne önemi var ki?"

"Ne demek ne önemi var?"

"Tamam anne. Konuşmak istemiyorum."

Hayatımdaki tüm anılarımın bir fırtınayla uçup gitmesine şahitlik etmiştim. Üstelik kabuklarımdan çıkıp hiçbirini tutamamıştım da çünkü çıkarsam bu fırtına beni de alıp götürecekti. Unuttuğunda iyileştiğini düşünmüştü oysa ki Taehyung. Keşke hep o düşüncelerle kalabilseydik. Keşke insan unuttuğu zaman gerçekten iyileşebilseydi. Keşke ben de görmek istediğim o gülüşü her zaman görebilseydim. Sevdiğim o günü yavaş yavaş unutmak zorunda kalmasaydım.

***

Akşam çöküyordu yavaş yavaş. Karanlık evin içine yayılırken oturduğum odanın ışığı yandı. Camdan gözlerimi çekip gelen kişiye baktım.

"Noona."

Her zamanki yorgun sesiyle bana seslenen Jimindi bu. Onun odasında oturuyordum. Camın hemen yanındaki yatağına yaklaşıp karşıma oturdu.

"Bana kızgın mısın?" diye sordu oturur oturmaz.

"Neden kızgın olayım ki?"

"Kendimi kötü hissettim sadece. Seni her zaman mutlu görmeye alışık olduğum için. Bir şey yapmışım gibi hissediyorum."

"Hayır. Sen hiçbir şey yapmadın."

"Min Hyung amca konusunda.."

Sesimi biraz yükselterek sözünü kestim.

"Sen bu konuda benim gerçek dünyaya açılan kapım oldun. Gerçeklerle yüzleşmek ne kadar zor olsa da başardım. Bundan sonraki her şeyi de başaracağıma inanıyorum. Bu konuda sana teşekkür etmeliyim Jimin."

"Ben de sana inanıyorum noona."

Ellerimi sıkıca tutup gülen gözlerle baktı bana. Gerçekten de gülen gözlere ihtiyacım vardı. Bundan sonra asla ama asla hüzün ve gözyaşı olmamalıydı.

***

"Çok çok iyi gözüküyorsun Min-Ah."

Hoseok her zamanki benimle uğraşıyordu. Neyse ki gerçekten onunla çok eğleniyordum. Artık beni konuşmanın bir anlamı yoktu o yüzden biraz da ben konuşmaya çalıştım.

Unutulmayan Şarkı // Kim Taehyung ✅tamamlandı✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin