"Taehyung'un annesi nerede?"
Eve girip ısınmaya başladığımızda Jungkook, Hoseok ve Jimin'e bu soruyu yönelttim. Taehyung odada uyuyordu. Hepsi birbirine baktıktan sonra Jimin;
"Gitti."
"Ne-neden?"
"O kadın, beni lunaparktan alıp bana da annelik etti. Bana bir ev bile aldı. Fakat.. 3 sene önce bir mektup yazıp gitti."
"Neden gittiğini yazmamış mı?"
"Taehyung abi o mektubu hiç kimseye göstermiyor. Daha doğrusu kendi bile okumamıştır büyük ihtimalle."
"O mektubu bulabilir miyiz? Belki nereye gittiğini yazmıştır." dedi Jungkook. Her zamanki gibi bir plan hazırlamaya müsait gözüküyordu.
Hoseok bunu hiç beğenmeyerek;
"Bence hiç karıştırmayın. Eğer sizin yanınızda olmak isteseydi gitmezdi. Değil mi? Taehyung ne zaman isterse o zaman okur."
Jimin, Hoseok'un dediğine kafa sallayarak yanıt verdikten sonra düğün fotoğrafımızın duvar dibinde durduğunu gördü ve parmağıyla göstererek;
"Bu neden burada?"
Herkes fotoğrafa dönüp baktığında benden bir cevap bekliyorlardı. Onları daha fazla bekletmeyerek;
"Dün.. Taehyung çıkardı onu. " dedim sessiz bir şekilde.
Jimin hızlıca ayağa kalkarak tabloyu kaldırdı ve eski yerine astı.
"Bunun olması gereken yer burası noona. Ve hiçbir zaman geri inmeyecek."
Hoseok ve Jungkook Jimin'e gülerek bakarlarken ben de Jimin'e dönüp kocaman gülümsedim ve azıcık da olsun onu mutlu edebilmek için;
"Tabii ki inmeyecek."
Jimin hepimizin gülümsemesine karşılık verdikten sonra eski yerine oturdu ve suratını bir anda ekşiterek;
"Telefonu açtığında bana Jiminik dediğini unuttum zannetme!" diye mızmızlandı.
Hoseok bunu duyunca daha çok gülerek;
"Sen benim için her zaman o ilk tanıdığım Jiminsin. Minik minik elleri olan ve koca yanakları olan."
"Hah! Çok komik. İlk tanıştığımızda ben 8 yaşındaydım ve sen sadece... 12 yaşındaydın.."
Bunu hesaplarken bir anda durup düşünmüştü. Daha sonra bana dönüp;
"Ya! Noona! Beni korumayacak mısın?"
"Hoseok. Evet. Jimin haklı. Sen şu an 24 yaşındasın yani abartmaya gerek yok. Çok büyükmüşsün gibi davranma bence."
"Ama baksana hâlâ minicik elleri var!" diyerek Jimin'in ellerine uzandı ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Jimin bu durumdan hiç hoşnut olmayarak parmaklarını Hoseok'un elinden kurtardı. Ve bana gözlerini açarak baktı. Hâlâ onu korumamı bekliyordu ben ise gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Taehyung'un adım sesleri salona yaklaştığında herkes sessizleşti ve onu bekledi. Uykulu gözleriyle içeri giren Taehyung bana bakar bakmaz kocaman gülümsemişti. Bir an bana yine bağıracak diye ödüm kopmuştu. Aynı gülümsemeyle ona karşılık verdikten sonra gelip yanıma oturdu ve koluma girdi;
"Hepiniz gelmişsiniz."
"Evet, toplaşalım dedik." dedi Jungkook hiçbir şeyi çaktırmadan.
Taehyung ile göz göze geldiğimizde yine gülümsedi ve;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmayan Şarkı // Kim Taehyung ✅tamamlandı✅
Fanfictiontamamlandı✔️ "Bazen sadece kendi dünyamızı kurmak istiyorum Min-ah. Hiç kimsenin gitmediği ve yabancı birinin giremediği bir dünya." •10.09.2019• •07.05.2020•