sekizinci bölüm

243 48 4
                                    

Fiskosun üstündeki resimleri incelemeye başlamıştım. Resimlerde Taehyung ve ailesi olduğunu düşündüğüm kişiler vardı. Karla isimli kadını görmek istemiştim fakat ona dair hiçbir şey yoktu bu evde.

Resimleri incelerken kulağımı çok hoş bir piyano sesi doldurdu. Kafam istemsizce sesin geldiği yöne doğru dönmüştü. O kadar güzel bir melodiyle devam ediyordu ki, bir anda içimde bir şeyler kıpır kıpır olmuştu. Melodiye doğru adım adım yaklaştım. Koridora yaklaştığımda müzik sesi daha çok doldurdu kulaklarımı. Kapısı yarım açık bir oda gördüm koridorun sonunda. Yavaş yavaş oraya doğru yaklaşıp içeri baktım. Marcel, bembeyaz piyanosunun başına oturmuş o kulaklarımı dolduran melodiyi çalıyordu. (multimedya). Kapıyı yavaşça itekleyip içeri girdim. Ama Marcel kendini o kadar kaptırmıştı ki dönüp bakmadı bile. Belki ona yaklaşırken çıkan terlik sesini bile duymuyordu. O ne kadar daldıysa piyanoya, ben de onun suratına o kadar dalmıştım. Çok masum ve güzel duruyordu. Kendine aşık etmeyi bırak, belki de hayran bırakabilirdi. Güzel ses tonuyla, yetenekleriyle, konuşmasıyla...

En sonunda ellerini piyanonun üstünden çekip bana baktı. Melodiler sona erince kendimi bir boşlukta gibi hissetmiştim. Bu, sanki kurduğun hayaller bitmiş ve yeniden gerçek dünyaya dönmüşsün gibi hissettiriyordu.

Beni görünce hiçbir şey demeden, oturduğu piyano taburesinde azıcık yana kaydı. Ve boş olan yere baktı. Daha sonra da bana. Yanına oturup oturmama konusunda kararsız kalmıştım ama kalbimin sesini dinleyerek bıraktığı boşluğa oturdum.

Oturdum fakat bana bir şey söylemesini bekliyordum. O bir şey söylemeyince ben bir konu açmak istedim ve merak ettiğim şeyi sordum.

"Bu bestenin adı ne?"

"İlk kez."

"Ah.. Öyle mi? Daha önce hiç duymamıştım."

"Benim sevdiğim bir beste. Ben de yeri çok ayrı. Çocukken piyano çalmaya başladığım zamanlar, ilk öğrendiğim beste buydu."

Bestenin adını duyduğumda, ilk kez birine karşı bu kadar yakın hissettiğimi düşündüm. İlk kez birinin sesinden bu kadar etkilenmiştim. İlk kez bir erkeğe karşı duygularımı söylemeye çalışmıştım. Ve ilk kez bunları söylemeye çalışırken pişman olmamıştım.

Marcel son kurduğu cümlelerine şöyle devam etti.

"İlk kez yeni bir şeyler denediğimde bu besteyi çalmayı seviyorum."

Aynı şeyleri düşündüğümüzü anladığımda kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. Sanki kalbimin sesini Marcel bile duyabilirdi şu an. Daha sonra da ekledi;

"Çünkü ben dakikalar önce ilk kez birini seveceğimi söyledim."

Marcel'in söylediklerinden sonra kalbimle mi yoksa mantığımla mı hareket etmeliydim bilmiyorum. Ama sanki kalbim tüm vücudumu ele geçirmiş gibi hissediyordum. Sanki tüm damarların patlayacak gibiydi bir anda. Her yerde nabzımın attığını düşünüyordum resmen. Kalbim yapmam gerekeni söylediğinde ben de hiç çekinmeden yaptım. Marcel'in koluna girdikten sonra başımı omzuna koydum.

"Teşekkür ederim."

"Teşekkür ederim."

Aynı anda aynı şeyi söylediğimizde yerimden kıpırdayıp ona bakmak istedim fakat o kadar rahattım ki, onun devam etmesine izin verdim.

"Yanımda olduğun için."

Aynı şeyleri düşündüğümüz için bir şey söylemek istemedim. Bu güzel anın bozulmasını, her şeyin bir anda bitmesini istemedim. Sadece Taehyung'un omuzunda sonsuza dek kalmak istiyordum. Gerekirse burada ölmek ve burada yeniden hayat bulmak istiyordum.

Unutulmayan Şarkı // Kim Taehyung ✅tamamlandı✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin