İz

24 3 0
                                    

-Aras-

Gözümün önünden kucağıma düşüşü, bana öylece bakıp yeşil gözlerini kapatışı gitmiyordu. İçimde beslediğim duyguların zıtlaşması beni yoruyordu. Aşk ve öfke. Kendime ve geçmişime öfkeliydim onu koruyamamıştım, bir kere daha geçmişimin sevdiğim insana zarar vermesine izin vermiştim. Bu kendime olan öfkenin artmasına sebep oluyordu. Şimdi tek dileyim onun bu kapıdan sağ çıkmasıydı çünkü diğer ihtimali aklımın ucumdan bile geçiremiyordum. Saatlerdir ameliyat kapısının önünde yere oturmuş kanlı ellerimi izliyordum, onun kanının olduğu ellerime, gözlerimin önüne aynı sahne gelip gelip bir türlü gitmiyordu. Önüme atlayışı, ambulansın gelişi ve ondan ayrılana kadar soğumuş ellerini ısıtmak için çabalamam beynimin içinde dönüp duruyordu. Bunların yanında her şeyin kötüye gitme ihtimali de vardı hepsi bir araya geldikçe kafamın içindekileri susturmak için kafamı defalarca duvara vuruyordum, canım yanmıyordu hiç bir zaman yanamazdı onun gözlerinde ki o son gördüğüm bakış kadar hiç bir şey canımı yakamazdı. Hala bekliyordum bu kadar uzun sürmemeliydi alt tarafı bir kurşun çıkaracaklardı bir şeyler ters gidiyordu ve ben burada hiç bir şey bilmeden, elimden hiç bir şey gelmeyerek oturamazdım. Ben düşüncelerimle savaşırken ameliyathane kapısı açıldı Doktor 'un dışarı çıktığını görünce hızla ayağa kalktım, içimden defalarca kötü bir şey olmamasına dair cümleler kurdum.

"Geçmiş olsun. Zor ama başarılı bir ameliyattı fakat bundan sonra ki süreçte çok dikkatli olmalısınız."

Başımı olumlu anlamda salladım. Şu an içimde ki kötü soruların kalkması ile hepsinin yerini tutan daha ağır bir soru gelmişti.

Defne'yi geçmişimden nasıl koruyacaktım?

Bir daha böyle bir şeyin tekrarlanmasını göze alamazdım.

***

Başucunda oturmuş uyanmasını bekliyordum, iyiydi. Alnına düşen kısa saçlarını hafifçe yana doğru ittim, saçları hala bal gibi kokuyordu hayatım boyunca onu böyle izleyebilirdim. Bir süre sonra hemşire içeri girdi bir sorun olup olmadığını yoklamak için, her şey yolundaydı fakat Defne'yi burada tutamazdım her an o Sarp denilen pisliğin tekrar Defne'ye bir şey yapma ihtimali vardı. Çünkü değer verdiğimi artık biliyordu ve hayatı tehlikedeydi benim yüzümden. Haber verdiğim tek kişi Miray olduğu için aynı zamanda ailesine de haber vermesini istemiştim. Yakında burada olurlardı. Defne uyanır uyanmaz yapacağım tek şey onu burada daha fazla tutmamak olacaktı.

***

-Defne-

Gözlerimi ikinci kez bu dünyaya açtığımda onu görmüştüm. Başını elimin üstüne yatırmış uyuya kalmıştı. Başımı çevirdiğim sırada pencereden havanın karanlık olduğunu gördüm. Kapının çalınması ile birlikte başımı kapıya çevirdim, telaşla içeri giren Miray'a susması için işaret yaptım onu uyandırmak istemiyordum. Miray iyi olup olmadığımı fısıldayarak sorduğunda başımı salladım daha sonra kimseye söylemediğini sadece babamı aradığını ama ulaşamadığını söyledi ve yavaşça karşıda ki masaya bir çanta bıraktı içinde giyebileceğim bir şeyler olduğunu söyleyip çıktı. Kapıyı kapatması ile Aras'ın başını kaldırıp önce bana sonra kapıya bakması bir oldu. Hafifçe gülümsedim, doğrulmaya çalıştığımda karnıma saplanan sancı ile tekrar eski halime dönmem gerekti. Bana kızgın ama şefkat dolu bir bakışla cümlelerini söyledi.

"Dikkat etmelisin Defne. Zor bir ameliyattan çıktın." Biraz kızdırsam fena olmazdı bence.

"Hım. Yani masada kalma ihtimalim de vardı."

"Defne!"

"Yalan mı?"

"Ama kalmadın." Diye bağırdı sanırım biraz değil fazla kızdırmıştım. Biraz sakinleşmesi için yüzüme o masum ve tatlı gülümsememi yerleştirdim.

KARANLIĞIMDAKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin