"İnsanın hayatta, bir içinde öldürdüğü insan vardır bir de gerçekten ölüp kalanı ağlattığı insan vardır. Kim olursa olsun..."
Geçen gün bir şey fark ettim, çok ağlamak istedim ama gözyaşım akmadı bitmişti artık akmıyordu bile sonra aklıma bir şey geldi. Kendime bir söz vermiştim gözyaşlarım bittiğinde ağlamak istediğimde ama ağlayamadığımda ben bitmiş olacaktım sanırım sözümü tutmalıydım.
"Yaşamak insanı delirtir mi Aras?"
"Yaşamak isteyen delidir zaten Defne'm."
"Öyleyse biz neden hala yaşıyoruz?"
"Çünkü biz bu dünyanın görebileceği en deli insanlarız."
"Yaşamak bizi delirtti öyleyse."
"Hayır, biz bu dünyaya karşı gelerek delirdiğimizi gösterdik."
"Nasıl?"
"Biz zaten deli doğduk, hayatın bize yaşattıklarına rağmen hala kafa tuttuğumuzu sayarsak." Güldüm haklıydı onca şeye rağmen isyan edebilirdik ama etmedik, direndik sanırım bu da bizim deli olduğumuzun kanıtıydı.
"Bir gün çok yalnız kalacağımı biliyorum Aras. Eğer bir gün yalnız kalacaksam neden o gün, bu gün değil?"
"Çünkü ben varım."
"Senin yarın yanımda olacağın ne belli, ya gidersen?"
"Ben bu hayatta oldukça senin yarınım benim Defne'm." İlk defa bu kadar uzun süre bu kadar huzurluydum. Sanki sadece ikimiz vardık bu dünyada. Düşüncelerimi dinlemiş gibi konuştu.
"Artık iyileştin sayılır. Cuma okula dönersin."
"Hiç dönmesem."
"Defne." Ses tonu daha fazla isyan edemeyeceğim anlamına geliyordu bu yüzden sustum ama o cümlesine devam etti.
"Daha dikkatli olmalısın. Sen sağlığına dikkat ederken bende sana dikkat edeceğim. Bundan sonra daha dikkatli olmalıyız." Başımı olumlu anlamda salladım yavaşça koltuktan kalktım adımlarımı mutfağa yönelttim.
"İstediğin bir şey var mı?"
"Su getirir misin?"
"Hı hı." Mutfağa girdiğimde telefonumdan gelen mesaj sesi ile irkildim. Bardağa su koyarken aynı zamanda telefonuma bakıyordum, suyu elime aldığım sırada gelen mesaj şoku ile düşürdüm.
"Beni bulmaya çalıştığını duydum ve eğer bulmak gibi bir niyetin varsa bu çıkmaza benim için girme.
~Rüya Bozan"
Yaşıyordu, Aras doğru söylemişti ama neden ve neyden kaçıyordu? Hangi çıkmaza girmemi istemiyordu? Bir süre her şeyi çözene kadar etraf durulana kadar Aras'a bir şey söylememeyi düşünüyordum onu tehlikeye atmak istemiyordum sonuçta derinde de olsa içimde ki bir parça onunmuş gibi hissediyordum ki bunu aramıza ördüğüm duvarlar engellese bile bu hissi hissediyordum. Aras'a bir şey olması benim en son isteyeceğim şeydi ve şimdi bana 'Neden hala aranızda ki duvarları yıkmadın?' Diye sorabilirsiniz fakat içimde yıllar önce oluşan yaralar güven eksikliği dâhil birçok şeye sebep olmuştu ve şimdi ben onları aşamıyordum, onları aştığım zaman o duvarları yıkacaktım ama bu ne zaman olurdu belirsizdi. Aras'ın panik sesi, hızlı adımları ve değişik bakışları etkisindeydim nasıl olmuştu da böyle bir adam beni bulmuştu? Neden beni bulmuştu? Benim ona verebileceğim neyim var ki? Doğru düzgün sevemiyorum bile.
"Defne'm iyi misin?" Önce yerde ki cam parçalarına daha sonra elime ve daha sonra ise Aras'a baktım başımı salladım iyi olduğumu ifade edebileceğim bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMDAKİ SEN
Romance"Benim içim fazlasıyla karanlıktı,geçmişimden kalan siyahlar vardı. Ama onun geçmişin acılarına rağmen kalan beyazları vardı. Onun içi fazlasıyla aydınlıktı karanlığımdaki aydınlıktı. Peki ya onun ışığı benim karanlığımı aydınlatmaya yeter miydi?" ...