Her şey bitmiş gibi sanki sonmuş gibi uzun zamandır her şey çok normal ilerliyordu. Tabii genellikle böyle söylediğimde mutlaka ardından bir olay çıkıyordu ve ben çıkmamasını diliyordum. İki haftayı dolduruyor olmalıydık ve şu an karnımızın acıkma sebebi ile benim yoğun isteğim üzerin okul çıkışı bir pizzacıya gelmiştik. Sırayla önce Duran ve Rüya sonra Miray ve Bora hemen karşımızda ki dörtlü koltukta oturuyorlardı bizde Derin ve Can ile birlikte hemen karşılarında oturuyorduk. Uzun süredir Duran ve Rüya flörtleşiyordu, ikisi de birbirlerine bir şey hissediyordu bu gayet açıktı fakat Aras buna pekiyi bakmıyordu. İstemsizce koruma duygusu ortaya çıkıyordu ki bu da normaldi.
"Peki, senin hayalin ne?" Can'ın bakışları bana kayarken Aras'ın omuzumun üstünden uzattığı kolunu elimle kavrayıp el ele tutuşmamızı sağlarken cevaplamak için yeltendim fakat biraz geç olmuştu.
"Dünya turuna çıkmak?" Aras verdiği cevabı teyit etmek için bana bakarken gülerek onayladım.
"Temeli Kuzey ışıklarını görmeye dayanıyor." diye ekledi ve ben yine onayladım.
"Bıraksaydın da kız cevaplasaydı Aras!" Derin'in isyanı ikimizi de güldürecek derecedeydi. Yalan yok iki haftadır Can ile Derin'in arasını yapmaya çalışıyorduk Aras ile ki zaten başarılı olmuyor değildik.
"Senin Aras?" Bakışlarımı Miray'a çevirirken bir anda gözüme Rüya ile Duran'ın kendi aralarında fısıldaşmaları takıldı.
"O pek fazla hayal kurmaz." dedim daha fazla geç kalıp cevap vermesine izin vermeden. Başımı hemen biraz üstümdeki başına çevirip gözlerine baktım. Bir süre sonra gülerek tekrar Miray'a çevirdim kafamı.
"Ama eğer illa kurması gerekiyorsa sevdiği insanın hayalini gerçekleştirmek olur." dedim ki söylediğim üzerine herkes benim kuruntum olduğunu zannettiler ama bana bunu kendisi söylemişti.
"Ama illa mantıklı bir açıklama vermem gerekirse sevdiği birisi ile her şeyden uzak bir şekilde doğada kamp yapmak olurdu." diye ekledim. Tıpkı bana söylediklerini söylemiştim, ne eksik ne fazla.
"Aynen öyle." diye onaylayınca herkesin şaşkın bakışları bize döndü Rüya ve Duran hariç zaten bir süre sonra masadan kalkıp "Pizzalar gelene kadar biz biraz dolaşacağız." açıklama yapıp uzaklaştılar. Kesin sevgililerdi ya da sevgili olacaklardı. Tabii bu durumun üzerine Aras'ın keskin bakışları ikisinin üstündeydi her zaman olduğu gibi.
"Eee peki neden kuzey ışıkları?" Cevabımı vermek üzereyken Can yine söze atıldı.
"Aras lütfen izin ver de kız söylesin." Aras kahkahalar atarken ben gülümsemek ile yetindim.
"Bilmem yani düşününce bir mucizeyi görmek gibi bir şey." Yerimden doğruldum ve daha detaylı anlatmak için söze başladım.
"Şöyle düşün dünyada bir sürü ülke milyonlarca belki de daha fazla şehir var ve bunların hepsine baktığında gökyüzü aynı gözükür gözüne belki birinde yıldızlar daha bellidir ama Kuzey ışıkları hariç o onca ülkenin, şehrin gökyüzü arasından en farklısı. Düşününce dünya yuvarlak ve hepimiz aslında bir nevi aynı gökyüzüne bakıyoruz zaten bu yüzden de hepsi aynı sayılır, peki neden Kuzey ışıkları farklı? Hiç düşündün mü?" Devam etmek için niyetlendiğimde ise pizzalar geldi ve sözümü kesti.
"Yeterince açıklayıcı oldu sanırım." dedi Can ve gülümsedi. Evet, bu konu gerçekten ilgi alanıma giriyordu ve birçok kez, birçok yerde bunla ilgili bir sürü yazı okumuştum. Pizzaların verdiği güzel koku ile hemen masaya biraz daha yaklaştım. Aras kolunu usulca üstümden çekerken "Dikkat et sıcak..." dediği cümlesini tamamlamasına izin vermeden çıkardığım 'ah' sesi ile hemen önümde ki suyu bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMDAKİ SEN
Romance"Benim içim fazlasıyla karanlıktı,geçmişimden kalan siyahlar vardı. Ama onun geçmişin acılarına rağmen kalan beyazları vardı. Onun içi fazlasıyla aydınlıktı karanlığımdaki aydınlıktı. Peki ya onun ışığı benim karanlığımı aydınlatmaya yeter miydi?" ...