5.BÖLÜM: GÖKYÜZÜNE SAKLI UMUT KIRINTILARI
Playist: Sena Şener – Her an gidebilirim
Kim olduğunu unutuyor insan zaman geçtikçe, çığlıkları diniyor kimse dinlemeyince, gözleri yaşarmıyor artık başkaları silmedikçe...
AFRA YAKUT
Gözlerimi araladım ve uzun zamandır kıvrandığım yatakta kendimi kaydırıp sırtımı başlığa yasladım dizlerimi de kendime doğru çekip kollarımı etrafına dolarken başımı dizlerime yasladım sarı saçlarım beni gizlemek ister gibi yüzümün etrafını çepeçevre sarmıştı.
Zihnimin içinde binlerce düşünce dolanıyor her biri aklımı farklı yerlere çekiyor daha fazla soru işareti oluşturuyordu.
Bekliyordum odanın her zerresini her kuytu köşesini izliyordum zihnimde sesler duyuyor fikirler beliriyor aynı anda yok oluyordu çok kötü hissediyordum boğazımı sıkan eller beni bir an rahat bırakmıyordu. Kendimi bir girdapta gibi hissediyordum bana yaklaştığını hissettiğimde kaçıyordum can havliyle ama o beni yakalayıp yeniden acı dolu rüzgârlarla bezeli içine çekiyordu. Kurtuluşum yoktu bu hayatta bir yaprak gibi savrulup gidiyordum, çabalasam da boştu bana da böyle oturmak kalıyordu bu koşuşturma beni çok yoruyordu. Sonum hep hüsranla bitiyordu. Ben bana doğru gelen kor ateşlerden kaçtıkça onlar beni yakalayıp yakıyordu. Kimse beni anlamıyordu ya da ben kendimi anlatmaya başlayınca kekeme bir çocuk gibi oluyordum.
Kapının açılma sesini duydum ardından adım sesleri ona eşlik etti kapı hafifçe kapandı ve adım sesleri yatağa doğru yöneldi dönüp bakmadım zihnimdeki düşünceler beni yeterince meşgul ediyordu. Kimseyi yanımda istemiyordum insanlarla beceremediğim o iletişimi kurmaktan nefret ediyordum.
İki ince kolun etrafıma sıkıca dolandığını hissettim beni öyle bir sardı ki sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi kaçmaya çalışırsam asla izin vermeyecekmiş gibi sarıldı bana.
Gece yine korku ataklarımdan biriyle cebelleşirken Lerza koşup yardımıma yetişti böyle zayıf olmak istemezdim ama elimde değildi artık dimdik ayakta duramıyordum dizlerimin üzerindeydim. Gece Lerza benimle uyumuştu onun kollarında uyumayı özlemiştim bana sıcak bir yuvayı anımsatan kolları vardı onun kokusu benim lal olmuş ninnilerime sessiz birer notaydı. Sabaha kadar kıvranarak uyurken Lerza'nın ne zaman gittiğini görmemiştim ama uyandığımda tek kişilik yatağımda tektim her zaman olduğu gibi yalnız başınaydım.
Sarıldığım dizlerime beni düşüncelerimden ayıran kızıl tutamları döküldü cehennem ateşini harlayan kor kızılı tutamları vardı. Çocukken onun saçlarıyla oynamayı çok severdim çünkü tüm ailem onunla oynardı kimsesizliğimin acısını dindirmek için bende onun kızıl tutamlarıyla oynardım. Sonra kendi saçlarımı düşünürdüm neden benim saçlarımı hiç okşamamışlardı? Benim sarı saçlarım zehirden miydi?
Uzunca bir süre bekledi nasıl olduğumu sormadı çünkü beni kendimi bildim bileli o anlamaya çalışıyordu ama geçen yılların ardından anladığına şüpheliydim. Sorsa da cevap vermeyeceğimi biliyordu asıl önemlisi bende nasıl olduğumu bilmiyordum nasıl hissettiğimden emin bile değildim.
"Canın mı sıkıldı senin Rapunzel?" dedi başımı dizlerimden kaldırıp gözlerimi devirip
"Kaçırayım mı seni o çirkin cadının kulesinden hiçbir prensesin bir prense ihtiyacı yok?" dedi ablam, gözlerimi yüzüne çevirip gülümsedim.
"Kurtar bakalım ama şimdiden anlaşalım balkondan saçlarımı uzatmam başka bir yolunu bul." diyip ayaklandım kıkırdamalarımız odanın içinde yankılanırken yanaklarımı sıkıp "Seni hilebaz." Dedi ve ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂŞEKA:VİRAN
Genç Kurgu"Cennetteki ayak basılmamış ak toprağı kirleten her kötülüğe..." *** Korkuyorum . Dinmek bilmeyen çığlıklarımı duyan yok mu? Korkuyorum. Duyuyor musun baba? Korkuyorum. Orada kimse var mı?