İnsanlar farklılıkları sevmezlerdi.
Farklı olanı dışlarlardı.
Zihinlerinin kalıp uyduramadığı şeyleri yok etmek isterlerdi.
AFRA YAKUT
🎵Çağan Şengül- Papatya🎵
🎵Çapan Şengül- Bir deli hasret🎵
🎵Princess Nokia- I like him🎵
🎵Meghan Tranior- Genetics🎵
Ne yapacağımı bilmiyorum.
İçimde çağlayan bir nehir var ve kalbim çırpınarak kurtulmaya çalışıyor.
Boğuluyormuşum gibi hissediyorum.
Ama yıllardır ilk defa sanki böyle güzel nefes alıyorum.
Camın kenarından arka bahçeye baktım yüzü hala tokat attığım gibi duruyordu gözlerini izleyip baktığı yere baktım. Çimleri boş bir ifadeyle izliyordu. Kötü bir şey yapmıştım ama o an sadece ondan uzaklaşmak istemiştim.
Ben nasıl her şeyi böyle batırabiliyordum. Saatlerce benimle beraber kulübe için uğraşmıştı ama ben ona tokat atmıştım.
"Ama o da seni öptü."
Yine de böyle bir şey yapmamam lazımdı.
Merdivenleri tırmanıp odama geçecekken geniş balkondaki koltuklarda hıçkırık sesleri duydum adımlarımı durdurup o tarafa yönlendirdim. Koltukta ellerini alnına yaslamış sarı saçları yüzünü çepe çevre sarmış bir şekilde hıçkıran annemi gördüm. Bir an sarsılıp gözlerimi birkaç defa kırptım. Annem ağlıyor muydu? Annemi daha önce hiç böyle kimsesiz bir şekilde ağlarken görmemiştim.
Yanına doğru yürüyüp koltuğa oturdum. "Anne." dedim aldığı sık nefesleri kesti. "Anne." dedim bir kez daha "Gözyaşlarını gizleme." elimi yumuşak saçlarına götürüp geriye ittim.
Hıçkırıkları daha çok artarken gözyaşları gri mermere damlıyordu.
"Ben onlara yakışmıyorum." dedi içimdeki küllenmiş ateşler alevlenirken "Kime yakışmıyorsun?" dedim. Kesik bir nefes aldı "Bugün hepsi toplanıp beraber vakit geçiriyorlarmış. Beni aramadılar biliyor musun?" başını kaldırıp gözlerime baktı. Mavi gözleri alev alev yanıyordu boğazımda büyük bir yumru oluşurken yutkunamadım.
"Beni hiçbir zaman kabul etmediler. Sanki ben hep onlardan farklıymışım gibi davrandılar. Beni kabullenemediler Afra. Bir beni sevemedi hiçbiri." acı dolu bir ses çıkarıp ağlamaya devam etti. Şimdi içimi yakan ateşle her yeri yakıp yıkmak istiyordum. Onun gözünden damlayan her yaşın hesabını sormak istiyordum.
"Anne farklı olan güzeldir bazı geri kalmış insanlar bunun güzelliğini bilmezler sen üzülme olur mu? Belki onlar seni kabul etmiyorlar ama senin bir ailen var. Derler ki bu koskoca hayatta iki ailen olur birini sen seçemezsin ama diğerini kendin seçebilirsin." elimi yüzüne uzatıp gözyaşlarını sildim.
"Ağlama kimse akıttığın gözyaşına değmez." uzanıp gözyaşlarından öptüm onu. Anneler ağlamamalıydı. Anneler üzülmemeliydi.
"Kimden öğrendin sen?" dedim gözyaşları dinerken burnunu çekip bana baktı. "Yan komşu söyledi diğer mahalleden gelirken teyzeni görmüş onlarda toplandığını falan söylemişler o da bana "sen neden gitmedin?" dedi bende bir bahane buldum beni çağırmadılar diyemedim." sesi kısık ve acı doluydu duran hıçkırıkları yeniden hızlandı. İçimdeki yangın büyürken ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂŞEKA:VİRAN
Teen Fiction"Cennetteki ayak basılmamış ak toprağı kirleten her kötülüğe..." *** Korkuyorum . Dinmek bilmeyen çığlıklarımı duyan yok mu? Korkuyorum. Duyuyor musun baba? Korkuyorum. Orada kimse var mı?