06.BÖLÜM: KAĞITTAN GEMİ

157 21 14
                                    

Dinmeyen,

Bitmeyen,

Kaybolmayan,

Ağrılarım vardı.

Bunların adı kalbimin ağrılarıydı.

AFRA YAKUT

Playist: Model&Emre Aydın-Bir Pazar Kahvaltısı

Bugün günlerden Pazartesi.

Ayları hatırlamıyorum,

Tarihte aklımda değil,

Takvime bakmayalı ya da saatle uğraşmayalı çok oluyor.

1 haftadır evde derin bir sessizlik hâkimdi kimse ne yanıma gelmiş ne de beni sormuştu.

Canım sıkılınca bahçeye inmiş acıktığımda yemek hazırlamış ve yemiş sonra tekrar odaya çıkmıştım.

1 haftada olan şeyler tam olarak buydu,

Sessizlik.

Hatta derin bir sessizlik.

Kimseyi görmemiştim kimsede beni merak etme zahmetine girip gelip beni sormamıştı.

Bu aradan geçen bir haftada Lerza bile yanıma gelip beni sormamıştı.

Ama ona kızmıyordum onun öfkesi bir saman alevi gibiydi alevlendi mi birden alevlenir zaman geçtikçe o alevler söner.

Yanmaya yüz tutardı.

En son evde böyle bir sessizlik olduğunda öncesinde çok kötü şeyler olmuştu.

Ve bu sessizlikten anladığım kadarıyla hayra alamet değildi.

"En son evi sessizlik sardığında ne olduğunu hatırlamak ister misin Afra?"

Aklıma bile getirmek istemiyordum bu düşünceyle kafamı iki yana salladım.

En son evi sessizlik sardığında babam bana tokat atmıştı.

O zamanlar 10 yaşındaydım ve babamın yaptıklarına isyan etmiştim o yaşımda.

O gün onun öfke saçan zümrüt rengi gözlerini görmüştüm.

O zaman gözüme büyük gelen eli yanağıma ilk izini bırakmıştı.

"Çok acımıştı."

Elbette, bir tek canımı o acıtabiliyordu.

Bir tek kalbim babama tüm kapılarını açıyordu, tüm kilitleri kırıp kafeslerini parçalıyordu.

Sadece onun beni kırmasına izin veriyordu.

Bu yaşıma kadar hiç kimseye âşık olmamıştım ya da bir hoşlantı duymamıştım.

Benim kalbimin sorunu muydu? Yoksa dışarıdan nasıl göründüğüm müydü? Bilmiyordum ama her kes benden uzak duruyordu.

Belki de o buzdan duvarları ben aramıza çekiyordum ama kimse o buzdan duvarları eritmek istememişti, şimdiye kadar deneyen bile olmamıştı.

Kalbim o duvarın arkasında üşüyordu.

Bir kıvılcıma muhtaç gibi titriyor, donuyordu.

Bana okul da bir sürü değişik hitapla seslenirlerdi ama arlarından en çok duyduğum "Buzlar kraliçesi." Ve "Soğuk nevale" sözleriydi.

ÂŞEKA:VİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin