27.BÖLÜM: DİKİŞ TUTMAZ YARALAR

39 5 10
                                    


Bana doğru gelen bir karanlık var ama korkmuyorum çünkü aydınlık nedir bilmiyorum karanlığı bu yaşıma kadar her hücremde hissetmiştim beni korkutmuyordu.

"Ama korkmalısın bu karanlık seni yutacak."

AFRA AMBER

🎵Model- Sen ona aşıksın🎵

🎵Lalfizu- Hikaye🎵

Lerza Yakut

Oturduğum banktan sahili izliyordum başka gidecek yerim yoktu. Omuzunda ağlayacak kimsem yoktu.

Yaralarım vardı. Çok ağrıyan yaralarım ama şifası yoktu.

Bir insan nasıl acısını anlatmaya utanırdı? Ben utanıyordum. Anneme gidip anne ben yıllardır bir çocuğu seviyorum ama onun benden haberi bile yok nasıl diyebilirdim ki.

Benim hikayem böyle ilerliyordu. Sonu nasıl olurdu bilmiyorum ama şu an böyleydi.

Yorgun hissediyordum kendimi. Öyle yorgun hissediyordum ki senelerce uyusam bile geçmeyeceğini biliyordum. Yorgunluğumla birinin gölgesinde dinlenmek istiyordum.

Artık bende mutlu olmak istiyordum. Sürekli tırnaklarımla her şeyi kazımak zorlamaya başlamıştı artık sadece bir kez olsun yorulmadan ben çabalamadan bir şeyler olsun istiyordum. Ama bana gelince kolay kelimesi yok oluyordu sanki. Hayatımda zor şeyler vardı bir de daha az zor olanlar.

Birine ihtiyaç duyuyordum. Sarılacak birine geceleri kabuslarımdan uyandıracak birine, ağladığımda gözyaşlarımı silecek birine ihtiyacım vardı. Ama babam bana gözümü dünyaya açtığımdan beri tek bir şey öğretmişti.

Kimsenin yanında ağlayamazsın, güçsüz sanırlar.

Kimseye muhtaç davranamazsın, sen benim kızımsın.

Hiçbir şeyden korkamazsın, hep cesur olmalısın.

Kardeşlerini korumalısın, yanında her zaman biz olamayız.

Afra'ya geçmişini hatırlatma ona kızmış olsan bile, bu kardeşinin ölümüyle sonuçlanır.

Doğduğumdan beri bunları söylüyordu babam, bana güçlü olmayı öğretmişti, korkusuz olmayı, kimsenin önünde ağlamamayı, bana sevmeyi de öğretmişti ama çok becerememişti babam uzaktan severdi. Yakından sevmeyi bilmezdi.

Düşüncelerimin içinde dolanırken esen ılık rüzgâr kızıl saçlarımı uçurdu elimi uzatıp gözümün önündeki tutamları çektim.

O an keşke saçlarım gözümü kapatsaydı da bir daha hiç açmasaydı dedim içimden.

Gözlerim keşke bu anı görmeseydi.

İçimde kor kor ateşler patladı yağan kara inat.

Onun için yaptıklarım geldi gözümün önüne. Onun için yazdığım son mektubu ona yetiştirmek için kaza geçirmiş ve günlerce yürüyememiştim.

Durup düşündüm. Onu şehir şehir arayışıma değmiş miydi?

Onun için zayıflayıp bayıldığım günlere değmiş miydi?

Acıdan kıvrandığım, gözyaşlarına boğulduğum, hıçkırıklarımı, çığlıklarımı kimse duymasın diye yorganı ağzıma bastırdığım gecelere değmiş miydi?

Onun için babama verdiğim sözleri tutamama değmiş miydi?

Karşımdaydı şimdi. Tam karşımdaydı.

ÂŞEKA:VİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin