ⓑⓞⓛⓤⓜ 5

3K 308 212
                                    

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺

ASLA!

"Dayanamıyorsan oynamayalım. Zaten ben de hevesli değilim."

"Elini çek."

Sungur kaşlarını çatıp "Ne?"dedi.

Zaten sinirliydim. Üstüne bir de bu...

"ÇEK ELİNİ DEDİM SANA!"

Şaşıran Sungur elini anında çekip havaya kaldırmış "Tamam, sakin ol. Dokunmuyorum" demişti. Ağzımı açıp iki çift laf edecektim ki yanık olduğum gözleri görünce dudaklarımı birbirine bastırıp hızlıca merdivenden inmeye başladım. Arkamdan geleni umursamayıp tam şirketten çıkacaktım ki...

"Liva?"

Gözlerimi kırpıştırdım şaşkınlıkla.

"Sen... Senin ne işin var burada?"

Salih gözlerini arkama çevirince ben de arkama dönmüştüm. Dibimde olan Sungur, Salih'e bakıyor, bense arkada duran Hasan'a bakıyordum.

"Bu kim?"diye soran Sungur'u es geçip Salih'e döndüm.

"Beni takip etmediğini söyle Salih" deyince Salih mahcup bir tavra bürünüp gözlerini kaçırmış, oflamama sebep olmuştu.

"Ya sen öyle hızlıca arabaya binip gidince korktum. Şey... Hasan'a mı gelmiştin?"

Salih benim Hasan'a olan duygularımı biliyor olsa da bu konuda asla konuşmazdı. Ama şu an bu soruyu sorması beni acayip şaşırtmıştı.

Hasan da bizi dinliyor, bir de üstüne bize doğru geliyordu. Ben tam ağzımı açmış cevap verecektim ki Sungur'un cümlesiyle ona bakakaldım. Ne de güzel oynuyordu öyle. Başkası olsam gerçekten sevgili olduğumuzu düşünürdüm.

"Hayır. Liva bana gelmişti. Siz kimsiniz? Sevgilimin nesi oluyorsunuz?"

Salih büyük hayal kırıklığı barındıran bakışlarını bana çevirince gözlerimi kaçırmıştım. Ne olursa olsun kimsenin kalbinin kırılmasını istemezdim. Hele ki sebebi ben olmak istemezdim.

Ama zorundaydım.
Kendi kalbimi bile kırıyorken başkalarını düşünemezdim.

"S-sevgilim mi?"diye mırıldanan Salih'e baktım. O sırada yanımıza ulaşan Hasan'ın saçma sözleri beni daha da çıldırtıyordu.

"Tabii ya. Liva ne diye bana gelsin ki zaten?"

Salih önce Sungur'a sonra da benle Hasan'a bakıp "Ben Liva'nın seni sevdiğini sanıyordum" deyince yüreğim çığlık atmaya başlamıştı.

Sus yüreğim...
Sus...
Sesini duymasınlar.
Sonra kırarlar seni.
Parçalarını ben bile toplayamam.
O yüzden;
Sus.

Hasan'ın gülüşü beni daha da paramparça hâle getirirken Sungur'un "Yanlış sanmışsın birader. Hadi hayatım, gidelim biz" deyip elimi tutmasına bile tepki veremiyordum. Sessizce bu kaos dolu ortamdan sıyrılıp elimi çektim yavaşça.

"Ya ben elini tuttum ama inandırmak için. Kızma o yüzden. Hem o kimdi? Seni niye takip etmiş? Manyak mı?"

Şirketin bahçesindeki banka oturmuş, Sungur'un sorularını dinliyordum. Hiç konuşacak mecalim olmasa da tek diyebildiğim şey "Aramızdaki en akıllısı Salih" idi.

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin