ⓑⓞⓛⓤⓜ 10

2.9K 269 205
                                    

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺

Güzel Kadın

"Bu oyundaki asıl suçlunun kim olduğunu biliyor musun Liva? Dur, sen zahmet etme. Ben söyleyeyim. Asıl suçlu...

SENSİN!"

Gözlerimi sinirle yumdum. Artık şu telefon numaramı çöpe atacaktım. Önüne gelen bana ya mesaj atıyor ya da özelden arıyor.

"Liva?"

İsmimi duyar duymaz yanıma oturan Sungur'a baktım. Yoksa...

"Sen miydin?"diye sorunca Sungur kaşlarını kaldırdı.

"Ne ben miydim?"

"Tabii ya. Telefonu alıp gittin. Bu mesajı sen attın di mi?"

Sungur hâlâ anlamamış bir şekilde bakınca tahminim git gide çöp oluyordu.

"Ne saçmalıyorsun Liva? Ne mesajı? Dedim ya, şirketteki işler için babamı arayacağım diye."

Oflayıp elimdeki telefonu Sungur'a uzattım. O da alıp gözlerini ekrana çevirdi.

"Bu kim be?"diye tepki veren Sungur'a "Gaye cadısı olabilir mi?"diye sordum. Sungur gözlerini bana çevirdi.

"Bilmem, olabilir de oyun filan diyor. Bizi bilen biri olmalı."

"Sadece birkaç dakika gülümsedim. Anında burnumdan getiriyorlar arkadaş!"

Sinirlerime hakim olmaya çalışırken Sungur da "Bence çok da takma Liva. Her kimse eninde sonunda ortaya çıkar. Hem bak tatlılarımız geldi" deyince gözlerimi masamıza yaklaşan garsona çevirdim. Görünüş olarak ne kadar mükemmel olsa da yiyesim gelmiyordu. Sungur çoktan çatalı daldırıp karamelli trileçesinden ilk lokmasını yemiş bana da izlemek düşmüştü. Yemediğimi gören Sungur elindeki çatalı bırakıp "Niye yemiyorsun? Mesajı mı taktın kafana?" diye sorunca omuzlarımı silktim.

"Yok ya. Mesajdan değil de ne bileyim, yiyesim yok."

Sungur gülerek çatalımı eline alınca ona kaşlarımı çatarak baktım. Daha da şaşıracağım şeyi yapmıştı.

Önümdeki trileçeye çatalı batırıp bana uzatınca ona büyümüş gözlerimle baktım.

"Hadi alsana hayatım" diyen Sungur'a "Daha fazla saçmalamadan o çatalı indir Sungur. Geldiğime pişman ettirme beni" deyince Sungur sırıttı.

"Bu lokmayı aldın aldın. Yoksa insanlar hayran bakışlarını bizden çekmeyecekler" deyince gözlerim anında çevremize dönmüştü. Birkaç insanın bize gülümseyerek baktıklarını görür görmez Sungur'a döndüm.

"Ver şu çatalı" deyip elinden çatalı aldıktan sonra hiç düşünmeden atmıştım ağzıma trileçeyi. Ağzımda yayılan trileçe tadını beynim daha yeni algılıyordu. Sungur'a kocaman gözlerle bakıp ağzımdaki lokmayı bitirir bitirmez ikinci çatalı indirmiştim mideme. Yanında çayla beş dakikada trileçeyi bitirdiğimde gözlerim Sungur'la kesişmişti. Bana gülerek bakan Sungur'a karşılık olarak ben de gülmüştüm.

"Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim. Ne de güzel yedin öyle. Afiyet bal şeker olsun."

Çayımı da bitirdikten sonra "Ben abartıyorsun dedim ya. Az bile abartmışsın. Benim önceden yediğim şey kesinlikle trileçe değilmiş. Valla yapanın ellerine sağlık" diye söyleyince Sungur gözlerimin içine gülerek bakmaya devam etmiş "Bir tane daha söyleyelim mi?" diye sormuştu. Dudağımı ısırıp gözlerimi kaçırarak "Ayı gibi gözükmek istemiyorum ama tadı da ağzımda kaldı. Ben dayanamayacağım Sungur. Bir tane daha söyleyelim" deyince Sungur daha da çok gülüp garsonu çağırmıştı. Siparişi veren Sungur yarım kalan trileçesine dönmüştü. Gözlerim Sungur'a dalmışken bir anda gözlerini bana çeviren Sungur elindeki son lokmayı uzatmıştı bana.

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin