ⓑⓞⓛⓤⓜ 11

2.6K 256 160
                                    

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺
Korkmuyorum!

Salonda alkış sesleri artmış olsa da onlar için etraf ölüm sessizliğindeydi. Sessizce bakıyorlardı birbirlerine. Kalplerinden geçenlere sağır olmuşlardı. Ama gözleri...

Gözleri kör değildi.

Sungur o muhteşem sesiyle dillendirdiği şarkıyı sonuna kadar Liva'nın gözlerinin içine bakarak söylemişti. Yüzünde kocaman tebessüm, dilinde ise güzel kadın...

Herkes sahnedeki çifte hayranlıkla bakıyor, ne kadar uyumlu olduklarını konuşuyorlardı. Bir çift hariç...

Gaye hasetliğinden ölüp biterken Hasan ise kıskançlığının kurbanı oluyordu. Kalbi o kadar eziyet çekiyordu ki gözlerini kaçırıyordu sahnedeki çiftten. Nasıl bakabilirdi ki zaten?

Sevdiği, âşık olduğu kadının başka bir adama aşk ile bakmasını nasıl kaldırırdı ki yüreği?

"Şunlara bak. Gören de gerçekten birbirlerine âşıklar sanır."

Gaye öfkesini kusarken Hasan, hüzün barındıran bakışlarını sevdiği kadına yöneltip kalbine daha da eziyet edecek o cümleyi kurmuştu.

"Zaten öyle değil mi?"

Gaye bakışlarını Hasan'a çevirince kaşları çatılmıştı.

"Sen iyi misin hayatım?"

Hasan içindeki siniri daha fazla gizleyemeden Gaye'ye yaklaşıp son sözlerini de sarf edip terk etmişti salonu.

"Bugün yaptığın o saçmalığı göz ardı etmeyeceğimi iyi bil Gaye. Bir daha sakın... Sakın haddini aşma. Sınırlarımı zorlama benim. Bugünlük bu kadar oyun yeter."

Hasan da yorulmuştu artık. Oyun oynamaktan, sevdiği kadından uzak, sevmediği biriyle olmaktan yorulmuştu. Zaten buraya gelmeyi istemiyordu ama ailesi baskı yapmıştı. Gaye'yi umursamıyordu fakat yine de gelmişti. Ki geldiğine bin pişman olmuştu.

Önce Gaye'nin kendisini bir anda öpmesiyle pişmanlığı tatmıştı. Sonrasında ise sevdiği kadının aksayan bacağına rağmen başka bir adam için gelişiyle hissetmişti o pişmanlığı. O kadar pişmandı ki...

Liva'nın 'bana iftira atıyorlar' dediği ana geri dönmeyi o kadar çok istiyordu ki...
Çünkü şimdi olsa inanacaktı. Başkasının planı olduğunu düşünecekti ve sevdiği kadının hâlâ saf olduğunu bilecekti. Hâlâ da umutluydu. Ta ki gözlerinin önünde o kafede Liva'nın başka bir adamın tenine dokunduğunu görene kadar...

Umut filan kalmamıştı artık Hasan'da. Sırf intikam için başlattığı bu oyunda kaybolmuştu. Gaye ile saçma sapan bir oyun oynarken kaybetmişti benliğini ve sevdasını. Kaybetmişti.

Gaye ise kalbindeki karanlığı herkese yansıtmaya meraklıydı. Kimsenin kendisinden fazla mutlu olmasını hazmedemiyordu. Bir insan bu kadar kötü olabilir mi, sorusuna cevaptı kendisi.

Evet.
Olabilir.
Bir insan bu kadar kötü olabilir.

Sevgi sandığı şeyin hırs olduğunu bilmeyen Gaye Hasan'ın peşinden gitmek yerine sahneye yaklaşmıştı. Herkesin bakışları hâlâ o gözde çiftteyken Gaye bir anda sesli bir şekilde alkışlamaya başladı. O alkış sesiydi, Liva ile Sungur'un birbirlerine hipnoz oluşlarının bozulma sebebi.

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin