Oyun Arkadaşım

ⓑⓞⓛⓤⓜ 46

Selâmünaleyküm mü'min kardeşlerim
Sözümü tuttum ve bir önceki bölüm 35 oyu geçince yeni bölümü paylaştım✨

Gönül isterdi ki oy sınırlaması olmasın.
Ama başka türlü de emeğimin hakkını alamıyorum.

Yine size kıyamadığımdan 40 bile istemedim 35 oy yeterli dedim.

❗Yine öyle olacak.
Bir sonraki bölüm için bu bölümün 35 oy alması gerek❗

❤️Bu arada yeni kapak fotoğrafımızı nasıl buldunuz?👉

Şimdi bölümümüze geçebiliriz☺️💚

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺
༆Bugün O Gün༆

Bir yandan umutsuzca Liva'yı aramaya devam ederken bir yandan da kara kutunun içine elimi atmış, ne olduğuna bakmıştım. Koca kutudan çıka çıka küçük bir flash bellek çıkmıştı.

Elimdekilerle hızlıca odama çıkıp kapıyı kapattıktan sonra dizüstü bilgisayarımı açtım. Bir yandan da beni sürekli meşgule atan Liva'yı aramayı da sürdürüyordum.

Nihayet açılan bilgisayara flash belleği takıp dosyanın açılmasını bekledim. Dosyayı açtığımda içinde sadece bir video olduğunu görmüş, videoyu açacakken kulağımdaki telefondan Liva'nın sesini duyunca odak noktamı Liva'ya çevirdim.

"Sungur"

"Liva Allah aşkına babanın o kutuyu açmadığını söyle!"

Liva şaşkın bir ses tonuyla "Ne kutusu Sungur?" diye sorunca kaşlarımı çattım.

"Babana gelen kargodan bahsediyorum Liva. Açtı mı kutuyu?" diye sorunca Liva sonunda vermişti cevabını.

"Ha onu mu diyorsun? Açtı, açtı da sen niye bu kadar ilgilendin bu konuyla? Sen iyi misin Sungur? Bir sorun mu var?"

Liva'nın sesinin sakin çıkması beni şaşırtsa da asıl soruyu sormuştum.

"Liva o kutudan ne çıktı?" diye sorunca Liva da "Hediye" diye cevap vermişti. Üflemekten kendimi alıkoyamamıştım.

"Ne hediyesi Liva?"diye sabırsızca sordum.

"Klasik cemaat hediyelerinden biri işte; küçük bir Yasin-i Şerif kitabı ve gül kokulu tespih. İçin rahat etti mi Sungur? Var mı başka soru? Hem Allah aşkına neler oluyor? Sen iyi misin? Niye taktın bu hediye meselesine?"

Çatılı kaşlarımı yavaşça kaldırdım. Duyduklarım beni şaşırtsa da içimin rahatlamasına da sebep olmuştu. Bir kaosun ucundan dönmüştük resmen.

Liva "Sungur, senden cevap bekliyorum" diyerek kendini hatırlatınca derin bir nefes çektim içime ve sevdiğimin endişelenmesini istemediğim için lafı dolandırıp kapatmıştım çağrıyı.

Gözlerimi telefondan çekip karşımdaki bilgisayar ekranına çevirdim. Hiç vakit kaybetmeden tıkladım videoya. Ve simsiyah oldu ekran. Açılmadığını düşünüp fareyi oynattığımda videoda olduğumu anlamıştım. Videonun boş olduğunu düşünmek üzereyken bir anda şeytani kahkaha sesi çıkmıştı videodan.

Ödüm patladı lan!

Ekran hala siyahken kahkaha sesi kesilmiş, ardından yavaş yavaş yazılar belirmişti ekranda. Kocaman harflerle yazılan her cümle beynimdeki sinir hücrelerimi daha da zedeliyordu.