ⓑⓞⓛⓤⓜ 62

847 103 144
                                    

Selamünaleyküm canlarımm🌹

Uzun ayrılık sona erdi, ben geldim.
Hem de upuzuuun bölümle!

Kendinizi hazır edin. Arada mola vermeyi ihmal etmeyin djdjjz

Şakası bir yana bu kadar uzun süre olmamın sebebini bölüm sonunda belirttim. Beni anlayacağınızı umuyor ve bölümü gecezade  ♥️ kardeşime ithaf edip kaçıyorumm🏃🏻‍♀️

Aman he oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Tüm yorumlarınızı keyifle okuyorumm😇💜

Haydi başlayalım o zaman🌼

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺

"Yine mi DC?"

13 Eylül 2019 Cuma

Çokça kederli olan Vahit malikânenin bahçesinde oturmuş, kalbindeki acıyla nasıl baş edeceğini düşünüyordu. O sırada yanına gelen babasını bile fark etmemiş, omzunda hissettiği dokunuşla yerinden sıçramıştı.

Orhan Dede "Korkma korkma. Benim, baban" deyip oturmuştu dalgın oğlunun yanına. Vahit başını eğmiş, babasından kaçırmıştı hüzünlü bakışlarını. Sanki babası anlamamış gibi...

Orhan Dede de gülümsemişti oğlunun haline.

"Şükrünü eda ettin mi oğlum?"

Vahit duyduğu soruyla başını kaldırdı.

"Anlamadım. Ne şükrü baba?" diye sorunca Orhan Dedenin gülümsemesi genişlemiş, oğlunun bacağını sıvazlamıştı.

"Rahmetli babam bana hep sevdamın şükrünü eda etmem gerektiğini söylerdi. Annen son nefesini verene kadar sevdam, sevdamız için şükrettiğime sen de şahit olmuştun. Hatırlıyor musun?"

Vahit, babasının söylediğiyle gülümsemişti.

"Hala şükrediyorsun baba. Nasıl unutayım ki?"

Orhan Dede gözlerini önce yeşilliğe sonra da gökyüzüne çevirdi, bir iç çekti.

"Elhamdülillah"

"Aldığım ve verdiğim her nefes için, gönlüme kazınan sevdam için..."

Vahit, babasına hayranlıkla bakıyor, hayranlığını dile getirmekten de çekinmiyordu.

"Anneme olan sevdana hayran kalmamak mümkün değil baba."

Orhan Dede oğluna çevirdi bakışlarını. Gülümsedi kocaman.

"Ben de senin çiçek kızıma olan sevdana hayranım oğlum" deyince Vahit'in gülüşü soldu, başını eğdi.

"Ben sevdama sahip çıkamadım baba. Şimdi bile sahip çıkamıyorum. Elimden bir şey gelmiyor."

Orhan Dede yanından hiç ayırmadığı o küçük fotoğrafı pantolonunun cebinden çıkardı ve doyasıya baktı rahmetli karısına. Yüreği acımıştı hatırına düşen anılarla.

"Çiçeğin hala hayatta Vahit... Sen de hayattasın. Fırsatın varken pes etme oğlum. Benim yaşadığım pişmanlığı yaşama."

Vahit, babasının sözlerine anlam verememiş, sormaya da cesaret edememişti.

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin