ⓑⓞⓛⓤⓜ 14

2K 225 124
                                    

𝕓𝕚𝕤𝕞𝕚𝕝𝕝𝕒𝕙𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕞𝕒𝕟𝕚𝕣𝕣𝕒𝕙𝕚𝕞

༻ ༺

Beni Kıskandın!

"Liva..."

Sungur sessizce adımı söylerken ne yaptığımı sorguluyordu. Ben sorgulamıyordum artık. Çünkü biliyordum. Ne hissettiğimi ve ne yaptığımı...

Gözlerimi büyük cesaretle gir gözlere çevirdim ve hayatımızın dönüm noktası olacak o cümleleri kuruvermiştim.

"Elini tutuyorum. Çünkü sen Hasan değilsin. Çünkü tutmak istediğim el..."

•••••••

"Liva! Liva iyi misin sen?"

Sungur'un sesiyle kendime gelip gözlerimi kırpıştırdım. Daha demin ne olmuştu öyle?

Ben kafayı mı yedim?!

"Bir şey mi diyecektin? Sungur dedin, dondun kaldın öylece. Liva sen iyi misin?"

Sertçe yutkunup gözlerimi Sungur'dan kaçırarak "Yok. Yok bir şey. İyiyim ben" diye mırıldandım. Sungur'un daha fazla bir şey sormasına fırsat vermeden sinema salonuna girmiştim. Birnevi kaçmıştım olay yerinden.

Sessizce yerime oturup gözlerimi filme çevirdim. Lina'nın sorularını duyuyor ama algılayamadığım için ağzımı bile açmıyordum. Çünkü şu an hâlâ iyi değildim.

Şaka gibi.
Ne demek ya?
Ne demek sahte sözlünle ilgili hayal kurmak?!
Hele ki elini tutmayı hayal etmek...

Ben delirmiş olmalıyım!
Evet!
Kesinlikle ben delirmiş olmalıyım. Çünkü bunun başka bir açıklaması olamaz...

Sungur'un yanıma oturmasıyla daha da gerilsem de belli etmemeye çalışarak filmi izliyordum. Biz komedi filmine mi girmişiz?
Daha yeni fark etmiş olmam peki...

Tam filme odaklanmış aşamasındayken araya girmemiz de mükemmel olmuştu.

Işıklar yanmış, çoğu kişi dışarı çıkmışken ben yerime sinmiştim adeta.

"Abla, ben lavaboya gidiyorum. Geliyor musun?"

Lina'ya bakıp başımı iki yana salladım.

"Sen git."

"Tamam" deyip uzaklaşan Lina'nın ardından bakakaldım. Daha doğrusu kafamı önüme doğru çevirmeye cesaretim yoktu. Sağımdaki şahsın da gitmiş olmasını dilerken sesini duymam hüsranla gözlerimi yummama sebep olmuştu.

"Filmi beğenmedin sanırım. İstersen çıkalım."

Gözlerimi açıp içime bir güzel nefes çektikten sonra yeni topladığım cesaretimle çevirdim başımı. Hayır tabii ki. Ona değil, kendi önüme çevirdim başımı. Henüz o kadar cesaretim yoktu çünkü.

"Liva sürekli aynı soruyu sormak istemiyorum ama sen de sorduruyorsun. İyi misin sen? Bir baksana bana."

Yanaklarımı şişirip gözlerimi yerden kaldırdım. Boş perdeye bakarak "Yalan söylemek istemiyorum" deyivermiştim bir anda. Bir kez daha aptallığıma içten alkış tutup gözlerimi yumdum.

"Doğruyu söyle o zaman" diyerek beni tahrik eden Sungur'a bir hışımla dönüp "Demesi kolaydı sanki!"diye patlayınca Sungur'un şaşkınlıktan ağzı açık kalmış, kaşları da nirvanaya kalkmıştı. Ben mi?

Oyun ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin