✧══════•❁❀❁•══════✧
Salondan çıkmış, valenin arabayı getirmesini beklerken Liva Sungur'a gözlerini çevirip "Kızgın mısın?"diye soruvermişti. Sungur derin bir nefes çekti. Sessiz kalmıştı.
"Cevap vermeyecek kadar kızgınsın demek..."
Sungur yine bir şey dememişti. Liva ise aklına gelen şeyle gözlerini tekrar Sungur'a çevirdi.
"Sırası değil belki ama hazırladığın video için çok teşekkür ederim Sungur. Gerçekten çok ama çok mutlu oldum."
Liva'nın aklına gelen her fotoğraf karesi gülümsemesini genişletiyordu. Sungur ise zor tutuyordu kendini. Liva'ya sarılmamak için...
Araba gelmiş, Sungur Liva'yı elinden çekiştirmişti. Liva ise elini kendine çekip gri gözlerin kendisine dönmesini bekledi. Ve istediği de olmuştu. Bakmıştı gözlerine.
"Bir şey de Sungur. Kızgınım sana de. Hatta bağır, çağır. Ama artık bir şey söyle!"
Sungur arabanın kapısını hızla geri kapatıp Liva'nın karşısına geçti. Liva biraz ürkmüştü ama geri de çekilmemişti.
"Kızgınım Liva. Hem de çok kızgınım. Ama sana değil. Kendime kızgınım. Sana kızabildiğim için... Sana sesimi yükselttiğim için... Çok kızgınım kendime Liva. O yüzden kendime olan kızgınlığımı sana yansıtmak istemediğim için sessiz kalmak istiyorum. Buna izin verir misin? Rica etsem yol boyu sessiz kalabilir miyiz?"
Liva'nın gözleri dolmaya başlayınca Sungur anında başını iki yana salladı.
"Hayır Liva! Hayır! Ağlama sakın! Zaten içerideki o halim yüzünden bin pişmanım. Bir kez daha ağlamana sebep olmayı kaldıramam ben. O yüzden yalvarırım ağlama!"
Liva Sungur'u dinleyememiş sessizce dökülen gözyaşlarının arasına birkaç kelime sığdırmıştı.
"Ben suçluyum ama sen kendine kızıyorsun. Nasıl bir adamsın sen ya? Cidden bende ne buldun? Benim neyimi sevdin Allah aşkına?"
Sungur Liva'nın ıslanan yanaklarını silip gri gözlerini sevdiği kadının gözlerine hapsetti.
"Seni seviyorum Liva. Her şeyini seviyorum. Gözlerini, yüzünü, yüreğini... Sana ait olan her şeyi yani seni seviyorum Liva'm. Suçlu da değilsin ayrıca. Neden yaptığını az çok tahmin edebiliyorum. Yoksa benden bir şey saklamazsın sen. Unuttun mu? Biz oyun arkadaşıydık. Şimdi de hayat arkadaşı olma yolunda ilerliyoruz. O yüzden ben sana güveniyorum güzelim. Sen de bana güven. Çünkü güvenin olmadığı yerde sevgi de dayanmaz. Yok olur. Bizim sevgimiz yok olmasın Liva. Olmasın."
Liva gülümsemiş, yanaklarını da bir çırpıda silmişti.
"Sana sarılmak istiyorum."
Sungur Liva'nın kurduğu cümleyle kaşlarını kaldırmış, "Ne?" demişti. Şaşırmıştı deli oğlan.
"Ama yüreğimde daha fazla pişmanlığa yer yok Sungur. O yüzden..."
Duraksadı Liva. Sungur ise anlamamışçasına bakıyordu.
"Gidelim Sungur. Pişman olacağım şeyi yapmadan binelim şu arabaya."
Sungur gülmeye başlamış, muzip tavrını takınmıştı bile.
"Demek bana sarılmamak için kendini tutuyorsun, ha güzelim? Tutma ya. Bırak kendini. Yüreğin ne diyorsa yap gitsin."
Liva gözlerini devirip "Yüreğim değil nefsim söylüyor Sungur. Yine de yapayım mı? Birlikte cehenneme gideriz" deyince Sungur'un yüzündeki sırıtış anında yok olmuştu.
"En iyisi gidelim" deyip arabanın kapısını açan Sungur Liva'nın alaycı sorusuna hiç duraksamadan vermişti cevabını.
"Nereye?"
"Cennetimize..."
✧══════•❁❀❁•══════✧
•••
𝑰𝒏𝒔𝒕𝒂𝒈𝒓𝒂𝒎: @vesselam610𝑲𝒊𝒔̧𝒊𝒔𝒆𝒍 𝑰𝒏𝒔𝒕𝒂𝒈𝒓𝒂𝒎 𝑯𝒆𝒔𝒂𝒃ı𝒎: @vildan_cnsz
𝑩𝒍𝒐𝒈 𝑺𝒂𝒚𝒇𝒂𝒎: https://vesselam610.wordpress.com/
(Sanal Yazar'ın Kaleminden)
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Arkadaşım
Romance~TAMAMLANMAK ÜZERE~ ✨#aşkoyunu~1~✨ ✨#helalsevda~1~✨ ✨#oyun ~50/5.000~✨ ༆ тคหıтıм ༆ "Bir ay. Bir ay sonra yüzümü bile görmezsin." Sungur başını sallayıp "İyi. Fazla değilmiş" deyince yüzümü buruşturdum. "Bir gün bile sana tahammülüm y...