Sare bir plan yapmıştı. Planı da ben Meriç ile sevgili olacaktım. Kaltak. Bilerek yapmadıysa bende Mavi değilim.
Neyse.
Bizde planı uygulamaya koymaya karar verdik. Başta biraz karşı çıksam da, Sare "kanka yalandan sevgili ayağına hem Meriç'in sana bir şey hissedip hissetmediğini anlarsın" diyerek beni ikna etmişti.
Planı uygulamaya koymadan önce son kez Ege ile konuşmaya gittim. Onu bu sefer bahçede arkadaşlarıyla otururken yakalamıştım. Ve ikimizin olacağı bir kenara çekmiştim.
"Ege düşündün mü?"
Aptal aptal suratıma bakıyordu.
"Neyi?" Diye sorunca daha dakika bir gol bir beni sinirlendiriyordu.
"Ne demek neyi? Ayrılmak istediğimi söyledim sana"
Sesim biraz fazla çıkmıştı ama olsundu."Bende ben bitti demeden bitmez demiştim." Allahım şu mükemmel surata sahip kulunu yaratırken neden biraz karakter yüklemesi yapmadın ki?
"İyi sen bu şekilde kendini avutmaya devam et. Meriç bana beni sevdiğini ve sevgili olmak istediğini söyledi. Kabul edicem haberin olsun."
İşte şimdi mükemmel suratı şekil değiştirmeye başlamıştı. İnçe kaşları çatıldı. Ve şeyi farkettim; sinirlenip kaşlarını çattığında ne alaka bilmiyorum ama elmacık kemikleri daha da ortaya çıkıyordu.
"Ben biliyordum. Biliyordum ya. İşin ucunun Meriç'e dokunacağını biliyordum." Diye söylenirken beni kolumdan tutup kendine çekti. O sırada gözüm tam olarak Ege'nin bir kaç metre arkasında ki Meriç'e kaydı. Bizi izliyordu. Yine.
"Ne yapıyorsun ya bırak, okuldayız." Diyerek kendimi geriye çekmeye çalıştım. O da beni kendine daha çok yaklaştırmıştı ve bunu yaparken kolumu daha çok sıkmıştı. Canım acımıştı.
"Canım acıyor Ege." Arkadaki hareketlenmeye baktığımda Meriç ağır ağır yanımıza geliyordu. Bu sırada Ege konuştu.
"Bırakmıyorum tamam mı? Hadi bakalım git yiyorsa Meriçle sevgili ol! Sen şu an benimlesin Mavi. Ve daha önce dediğim gibi ben bitti demeden bitmeyecek. Eğer Meriçle sevgili olduğunuzu duyarsam varya-" sözünü bitiremeden Meriç konuya balıklama atladı.
"Ee naparsın?" Dedi. Ege kolumdaki elini bollattı. Ama eli hala kolumdaydı.
"İkinizi de mahvederim."
"Denesene bi. Hadi Allah aşkına bi dene de sikeyim ecdadını."
Olay çok farklı bir yere gidiyordu sanki. Bu yüzden olaya el attım.
"Ya tamam yeter. Ege üzgünüm tamam mı? Sevemiyorum seni. Sende beni sevmiyorsun zaten neden bunu hırs meselesi haline getiriyorsun anlamıyorum. Bu konu kapansın burada."
Ege kolumu bırakınca Meriç beni kendi yanına çekti. Ve Ege tekrar konuştu.
"Nerden biliyorsun sevmediğimi?"
Haydaaaaaa. Ya niye hep aklımı son dakika karıştırıyorsun Yağızcım, Egecim.
"Boş yapma Yağız. Yürü gidelim Mavi. Bu iş burada bitti." Derken beni de elimden tutup yürümeye başladı Meriç. Bir an sadece bir an o elimi tuttuğu an vücudumun karıncalandığına yemin edebilirim.
Yürürken arkamızdan Ege söylendi.
"Bitmedi Mavi, bitmeyecek."
İkimizde duymuştuk ama cevap vermemiştik. Bir süre eli elimde yürüdükten sonra elimi çektim. Meriç sorgular gibi bana baktığında " Hocalar görecekler" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Purple || texting
Short Story•TAMAMLANDI• 🌈Gökkuşağı Serisinin İlk Kitabı🌈 Sen moru çok seviyorsun, ben maviyi.