Purple || texting

13

İnstagramda paylaştığım fotoğrafın altındaki yorumları okuyordum. Bazıları çirkin olduğumdan, bazıları tüm erkekleri elimden geçirdiğimden bahsediyordu. Okudukça üzülüyordum. İllaki iyi ve güzel yorum yapanlar oluyordu ama kötü yorumları daha çok kafama takıyordum.

Beni tanımadan yargılıyorlardı. En çok buna üzülüyordum.

"Bal aşkım sen neden bu kadar kafanı takıyorsun ki bunlara. Ağzı olan konuşuyor işte" Sare'nin dedikleriyle ona döndüm. Haklıydı aslında ama iç sesime söz geçiremiyordum ki.

"Haklısın da işte insan takmadan geçemiyor kızılım ya"

"Amaannnnn keşke tek derdimiz hep bu olsa. Koy götüne rahvan gitsin" diyip gülümsedi. O gülünce bende istemsiz gülümsedim. Kızıl kenafir her zaman beni gülümsetmesini biliyordu.

"Ha şöyle ya biraz gül. Şimdi konuşmamız gereken iki konu var. Birde ondan sonra çıkmamız gereken bir alışveriş."

Bizim evdeydik. İkimiz de benim yatağıma uzanmış sohbet ediyorduk kahvaltıdan beri. Bugün cumartesiydi ve bunun keyfini çıkarıyorduk.

"Aslında üç konu var" dedim.

"Hımmm iyice ilgimi çekmeye başladın bebek" diyip kikireyerek yatakta doğruldu ve iki ayağını bağdaş kurarak oturdu.

Bende kalkıp aynı şekilde tam karşısına oturdum.

"E kim başlasın o zaman?" Diye sordum.

"Tabiki ben." Dedi kızıl ukalam.

"Başla o zaman bebeğim" diyip beklemeye koyuldum.

Sare boğazını temizler gibi yapıp güldü ve sonra konuşmaya başladı.

"Kanka şu Avm de tanıştığımız çocuklar vardı ya, işte sarışın olanıyla konuşuyoruz biliyorsun."

Biliyorum dercesine başımı aşağı yukarı salladım. Onayladığımı görünce devam etti.

"İşte biz yarın onunla buluşacağız. Bana dediki Maviyi de getir bende Umut'u getireyim"

Bi kaşımı havaya kaldırıp Sare'ye baktım. Çok şey istiyorsun gülüm ya.

"Kızıl saçmalama ya, gidin rahat rahat takılın işte. Ben zaten hoşlanmadım o esmer oğlandan." Diyince Sare kafama vurdu. Refleks ile elim acıyan yere gitti.

"Napıyon mal, kardeş dedik bağrımıza bastık kaltaklık yapma" diye çemkirdim.

"Kanka sen katıksız malsın ya. Yemin ediyorum şu an Rüzgarın gruba attığı şu yazılardan üstünde BRAVO GERİZEKALI yazanını göndermek istedim sana."

"Ne yaptım aq iki dakika da ya"

"Bir o çocuktan hoşlanmadım derken iyi ağzın yamulmadı. Taş gibi çocuk la Allah çarpar yeminle."

"Salak mısın yağğ"

"Sensin salak. Sus da bölme beni bi. Gelelim ikinci maddeye. Yarın bizle geleceksin ve Meriç'in tepkisine bakacağız. Eğer buluşmaya seni tek bırakmamak için gelirse, senden hoşlanıyor demektir."

Konu dikkatimi çekmişti şimdi. Önceden pek dikkatimi çekmezdi aslında ya da Meriç'in benden hoşlanıp hoşlanmaması umrumda olmazdı. Ama nedense şu son bir aydır Meriç'in duygularını önemsiyorum. Neden diye sormayın bende bilmiyorum.

"Ya gelmezse?" Sare sorum üzerine bana bakıp güldü.

"O zaman hoşlanmıyordur işte."

"Ya öyle gelip gelmemesiyle anlaşılmaz bu çok saçma." Suratım düşmüştü. Ya Meriç gelmezse? Ya benden hoşlanmıyorsa?