Meriç ile dövmelerimi yaptırdıktan sonra sahildeki kayalıklara geldik. Elim sürekli dövmemin olduğu yere gidiyordu. Çok güzeldi. Artık kalplerimizin üzerinde, birbirimizin parmak izleri vardı.
Büyük bir kayanın üzerinde, Meriç'in göğsüne yaslanmıştım. Oda omzuma elini atmıştı, böyle oturuyorduk.
"Ee cevap vermeyecek misin güzelim?"
Okul tamamen bittiğinde aile arasında yüzük takmaktan bahsetmişti. Ve ne desem bilemiyordum.
"Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum."
Şu an uçsuz bucaksız denizi seyrediyordum. Meriç'in yüzünü göremiyordum.
"Yine aynı tartışmaya geliyoruz sanki ?"
Sesi biraz soğuk çıkmıştı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Cidden benim seninle evlilik düşünmediğimi mi sanıyorsun?" Yönelttiğim soru ile onunda bakışları beni buldu.
"Evet."
"Saçmalıyorsun. Bunu düşünmesem neden parmak izini ölene kadar göğsümde taşımayı istiyim?"
"Haklısın ama neden yüzük takmak istemiyorsun onu anlayamıyorum Mavi?"
"Küçüğüz Meriç. Daha üniversiteye gideceğiz. Bunu ailelere söylediğimizde önümüze koyacakları ilk engel üniversite olacak. Bunu neden anlamıyorsun?"
"Ailelerimizle konuşmadan bunu bilemeyiz ki? Ayrıca öyle bir engel koyarlarsa tabiki bekleriz. Zaten ben gidip hemen evlenelim demiyorum ki. Üniversiteye aynı yerlere gideceğimiz meçhul. Ve ben bu yüzden gitmeden ailelerimiz de bunu bilsin istiyorum."
Durup nefes aldım ve Derin derin dışarı üfledim nefesimi.
"Haklısın ama ne bileyim sanki erken gibi geliyor bana."
"Kaç aydır birlikteyiz Mavi. Senin için erken olabilir ama on iki senedir seni bekleyen biri olarak benim için pek de erken sayılmaz."
"Bilmiyorum, biraz düşünmek için bana zaman verir misin?"
"Peki, öyle olsun. Kararını verdiğinde tekrar konuşuruz"
Başımla onayladıktan sonra tekrar göğsündeki sıcacık yerime geri koydum başımı.
"Sana gelsin" diyip Meriç telefondan şarkı açtı. Ve mükemmel sesiyle şarkıya eşlik etti. Bende onu dinledim, gözlerimi kapatıp.
Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo
Ah bi de gülünce kafam yanıyo
Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo
Ah bi de gülünce kafam yanıyo
Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaş
Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaş
Ölümüne güzeldi böyle nasıl yaşıyo
Sert kıyılarında ne gemiler batıyo
Dokun yaralarıma çiçekler açıyo
Ah bi de gülünce kafam peynire dönüyo
Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaş
Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaşŞarkı bitince beni saçımdan öptü.
"Seni sevdiğimi bütün İstanbul biliyor."
Gülümsedim.
"Bende biliyorum."
Burnumun üstünden de öptü. Sonra o da gülümsedi.
Biraz daha öyle oturduktan sonra, Meriç beni eve bıraktı. Kendisi de eve geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Purple || texting
Short Story•TAMAMLANDI• 🌈Gökkuşağı Serisinin İlk Kitabı🌈 Sen moru çok seviyorsun, ben maviyi.