Bölüm 9 🌱

2.5K 168 18
                                    

İyi Okumalar.

—————————

Lalisa kalçasını koltuğa dayadı ve tişörtünü üstüne geçirdi. Ben ise ona bakıyordum.

Çıkardığım kazağımı giymiştim.

"Şimdi olarakları düşündün mü?" Diye sordu kollarını göğsünde bağlayarak. Aslına bakarsak hayır düşünmemiştim.

"Nasıl yani?" Diyerek anlamamazlıktan geldim.

"Diyorum ki, o öpücükten ve o dövmeden sonra koluma kelepçeyi takıp beni hükümet dediğin şeyin önüne koyamazsın." İddaalı konuşması dikkatimi çekerken konuştum.

"Neden yapamayayım?" Sorumun üstüne ayağa kalktı ve kollarını belime sarıp vücudumuzu birleştirdi.

Sağ elini yakınlaşmadan dolayı hızlı atan kalbimin üzerine koydu.

"Burası rahat etmez." Diye fısıldadı. Zaten ne yapacağımı bilmiyorken beni yoldan daha da çıkarmaya çalışıyordu. Onu ittim.

"Eder, merak etme asıl sen hapisteyken daha çok rahat eder." Dedim sinirle.

Ufak bir kahkaha attı.

"Bu gece olduğu gibi olmasın sakın ben hapisteyken. Gecenin bir yarısı beni öpmek için geldin. Ben hapisteyken ne olacak?"

Söylediğinin üzerine kafamı yere eğdim. Haklıydı ne yapacağımı bilmiyordum.

Çenemde elini hissettim. Eli ile başımı yukarı kaldırıp dudaklarımızı tekrar birleştirdi.

Karşılık vermediğimi anlayınca dudaklarını çok az bir mesafe kalasıya kadar ayırıp gözlerini gözlerime odakladı. Bir elini enseme koyup tekrar birleştirdi dudaklarımızı.

Karşılık veremedim. Düşünüyordum. Uzun süre oyalandığı dudaklarımı sonunda ayırdığında tek hamlede canımı yakacak şekilde ısırmıştı dudağımı.

Yine karşılık veremedim.

Sinirlendiğini ensemdeki elini saçlarımı sıkmasından ve belimdeki diğer elini orayı okşarken beni kendine bastırmasından anlıyordum.

Dudaklarımızı ayırdı ve ellerini çekti. Sıkkınlıkla dolu bir nefes verdi havaya.

"Düşündüğün için seninle öpüşemiyorum. Düşünmeyi kes!" Dedi ve dudaklarımın üzerindeki hakimiyetine devam etti.

Onu sertçe ittim ve kapıya yöneldim.

Ordan çıkmadan önce duyduğum şey " Yine bekliyeceğim Jennie!" Diye bağırmasıydı.

———————

"Unnie eve geç geldiğimi senden başkası bilmiyor değil mi?" Diye sordum Jisoo unnieyi.

"Hayır ama sende bana nerden geldiğini anlatacaksın." Jisoo unnieyi onayladım ama şuan anlatacak durumda değildim.

"Daha sonra anlatsam olmaz mı unnie?"

"Peki sen yat dinlen. Gecenin 3'ünde evden çıkıp saat sabah 5'te gelmek ne demek ya."

"Üzgünüm unnie."

"Hadi git yat."

Odama girdiğim andan itibaren üzerimdeki kazağı bir çırpıda çıkartıp fırlattım ve boy aynasında dövmeme baktım. Hep hatırlayacaktım onu.

Üstümü değiştirdim ve uyumak için yatağıma girdim.

———————

"Baekhyun gelişme var mı?" Diye sorduğumda bana bir kağıt uzattı.

"Bu kağıttaki adreste bu gece Lalisa Manoban kumar oynamak için bulunacakmış. Bir baskın düzenlememizi istiyorlar."

Eğer ekip ile gidersek ben yakalamasamda Namjoon, Jin yada Baekhyun mutlaka onu yakalamaya çalışırdı.

Ha tabi Lalisa kendini yakalatırmıydı? Pek emin değildim. Ama işimi şansa bırakamazdım değil mi?

Lalisa'ya bu gece ulaşmalı ve oraya gitmemesini sağlamalıydım. Ama bunu nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Hem, polis olarak görevimi yapıyordum. Hem de daha neden korumak istediğime emin olmadığım bir suçluyu koruyordum.

———————

Uzun uğraşlar sonunda hala Lalisa'ya ulaşamamıştım. Kulübeye de gidememiştim.

Şuan saat iyice geç olmuştu ama ben Baekhyun, Jin ve Namjoon'la beraber kumarhanenin önündeydik. Görünmeden içeri girmeyi de başarmıştık.

Namjoon ve Jin ayrı yola giderken Baekhyun benimle kalmıştı.

Kumar oynanan masalara şöyle bir göz gezdirdiğimde bu masalardan en büyüğünde takım elbiseli ve saçlarını dalgalandırmış Lalisa'yı gördüm.

Kalbim yine göğüs kafesimi zorlamaya başladığında bakışlarım masanın çok uzağındaki duvarda gizlenen başka bir polise takıldı.

"Yardım ekiplerini mi çağırdım Baekhyun?" Diye sordum fısıltıyla.

"Hayır komiserim." Diye beni yanıtladığında sessiz bir küfür savurdum dudaklarımdan.

Kimin adamı olduğunu düşünürken aklıma gelen isimle sinirlerim tepeme çıkmıştı.

"Sehun!"

Guilty || JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin