İyi Okumalar.
—————————
(Lalisa'dan)
Nasıl aklımı bu kadar meşgul ediyordu bilmiyordum. Yapacak milyon kadar iş varken oturmuş onu düşünüyordum.
Düşürdüğüm kolyemi..
En azından ona ait bende olan tek şeydi. Bir polisi kafama takıyordum. Hemde beni yakalamanın ateşiyle yanıp tutuşan bir polisi.
Adı neydi bilmiyordum. Kaç yaşındaydı. Kimdi yada. Bilmiyordum işte.
Yaklaşık 3 hafta öncesine kadar hiç görmemiştim onu. Ne kadar güzel ve temiz bir işçilikle uyuşturucuyu satın alan kişilere verecektim. Ki bir polis baskınını tahmin edememiştim. Paraları alıp olabildiğince hızlı kaçmaya çalıştım ki peşimden koşmuştu. Sesini duymuştum. Bana kaçmamamı ve durmamı yoksa beni vuracağını söylüyordu.
O kadın hakkında hatırladığım tek şey suratıydı. Beni vurduktan sadece birkaç saniye sonrasına kadar bakışmıştık ki. Bu onun dikkatini dağıtmıştı ve yere düşmüştü.
Omzumdan giren kurşun içeride kalınca Chaeyoung'dan yardım alarak kurşunu çıkartmıştık. Ben ise sırf unutamadığım o güzelliğe ait olduğu için boş kurşundan bir delik açıp onu zincirli kolyeme takmıştım.
Daha sonra iyileşene kadar ortalarda görünmemiştim. En son iki gün önce iyi olduğum için tekrar uyuşturucu satın alan üç gence mal götürüyordum ki bana saldırmak istemeleri yüzünden hepsini öldürdüm. Ve kolye ordan sonra ortadan kaybolmuştu.
Kolyemi o evde kaybettiğime emindim bu yüzden o eve tekrar gittiğimde polis arabası dikkatimi çekmişti.
"Komiserim, bunu görmek isteyebilirsiniz."
Gibi bir erkek sesi duyduktan sonra camdan içeri bakmaya başladım.
Dört polis üniformalı insan vardı. Ve o kadın. Yerdeki kolyemi incelemiş ardından kırmızı siyah saçlı olam adama uzatmıştı inceletmek istediğini söylemişti.
Kimdi bu kadın bilmiyorum ama bir komiserdi.
Bir polisin aklıma bu denli takılması hiç mantıklı değildi. Belki de Seoul'deki polisler gibi beni öldürecek daha sonra hükümete yanlışlıkla oldu diyecekti ve ceza almayacaktı.
Ufak bir farklılık vardı bu kadında. Ondan önce her cinayetime gelen polisi tanırdım Sehun denen bir adamdı. Ama benim cinayetlerimi pek takmazdı. İnceleme bile yaptırmazdı. Ama bu kadında ne varsa her tarafı kendi elleriyle didik didik arıyor bulduğu en ufak bir noktayı bile kaçırmıyordu.
Elimdeki kahve bardağını bıraktım ve ellerimi saçlarıma geçirip düşünmeyi kesmeye çalıştım.
Adını bile bilmediğim bir polisin, hatta beni yaralayan bir polisin aklımı meşgul etmesine izin veriyordum.
İşlerim vardı ama ben oturmuş aptalca düşünmeye dalmıştım.
"Lalisa, yeni mallar geldi. Ve satın almak isteyen biri bu gün para ile geçen gittiğin yere geliyor. Git ve malı sat."
Chaeyoung'un sözü ile ayağa kalkıp üzerime bir hırka geçirdim ve yüzümü maske ile gizledikten sonra bir kutu toz uyuşturucuyu cebime koydum.
"Erken gel, başına bela alma. Silahını yanına al."
Silahımı masanın üzerinden alıp şarjör kısmını kısmını açtım.
Yeterince doluydu. Eğer başım belaya girerse kullanmaktan hiç çekinmezdim.
Evden çıktım ve arabama bindim. Rose'nin bahsettiği yer geçen 3 hafta öncesi vurulduğum yerdi. Genel olarak uyuşturucu alış verişleri orada yapılırdı ama polis baskını nedeni ile alış-veriş işleri biraz durdu.
O evin yakınlarında durup arka bahçesinden girdiğimde yine onları gördüm.
Bir adamın ellerini arkasında bağlamış ve kelepçe taktıktan sonra iki erkek olan polislere teslim etti adamı.
Bu adam büyük ihtimal benim uyuşturucu satacağım adamdı.
Eğer satış iptal ise ve bulunulan ortamda polis varsa tek yapmamız gereken kaçmaktı. Ama öylece durmuş ona bakıyordum.
İlk defa polis üniformasının yakıştığı birini görüyordum. Suratındaki ciddi ifade gergin olduğunu gösteriyordu. Evin içine girdiğinde diğer 3 polisin onun peşinden gelmediğini fark etmemle arka bahçeden bir camı açıp evin içine girdim. Bu odaya girerdi öyle değil mi?
Tanrım ben ne yapıyordum? Sırf bir kadın dikkatimi çekti diye hayatımı tehlikeye atıyordum.
Kaçmak için cama yaklaşacağım sırada adım seslerinin bulunduğum odaya yaklaştığını fark ettim ve kapının arkasına saklandım. Elim silahımdayken aslında ona silahla hiçbir şey yapamayacağımı fark ettim.
Adımlar gittikçe yaklaşırken sonunda odaya girdi. Ellerini kalçasına dayamış açık olan pencereye bakarken ben ise onun uzun at kuyruğu yapılmış saçlarına bakıyordum.
En sonunda kapıyı hızla itip kapattım ve silahımı ona doğrulttum. Ama doğrultmamla zaten bana dönük silahı görmüştüm.
İki eliyle benim gibi silahı kavramıştı. Yüzü oldukça ciddiydi. Ve mükemmel güzeldi..
Ve ağzından sadece şu kelimeler döküldü.
"Buldum seni Lalisa Manoban."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guilty || Jenlisa
FanfictionJennie Kim, çok iyi bir polisti. Lalisa Manoban ise, çok usta bir suçlu.. #Jenlisa 3 #gxg 2 #Chaesoo 25 #mafya 1 #katil 3 #polis 6 #karakol 8 Bu kitap alıntıdır.