Bölüm 14

2.3K 146 43
                                    


İyi Okumalar ;)

—————————

Dün akşamdan beri Lalisa ile konuşamıyorduk bu yüzden Baekhyun'dan Lalisa'nın bu gün gidebileceği yerleri öğrenmiştim.

Saat akşam saatlerini geçmişti 11'e geliyordu. Yoğun iş temposu sonucunda hep aklımda kalan soru işaretini soracaktım.

Lalisa ile çıktığımız bu yolda ciddi miydik? Sonucunda her insanın hayalini kurduğu bir aşk, bir evlilik ve çoluk çocuğa karışmak var mıydı?

Tamam bunu sormak için erkendi. Sonuç olarak sevgili olalı bir gün olmuştu. Ama eğer bunun cevabını almazsam mesleğimi bırakma ve ailemden ayrılma konusunda ciddi düşünmem gerekiyordu.

Lalisa'yı sevdiğimi kabul ediyordum. Ve onunla geçirdiğim zaman süreci içerisinde onunda bana karşı bir ilgisi olmuş bu yavaşça aşka dönüşmüştü anlaşılan.

Baekhyun'dan Lalisa'nın bu gün nerelere gidebileceği hakkında bir rapor edinmesini istemiştim. Ve o da bana baskına gittiğimiz kumarhaneyi söylemişti.

Evden şık bir elbiseyle kimseye görünmeden çıkmak zor olsa da çıkmıştım.

———————

Mavi elbisemi az daha aşağıya çekiştirdim ve yandaki aynadan kırmızı rujuma baktım.

Oldukça güzeldim. Kumarhaneye girdiğimde yoğun sigara kokusu bir bulut gibi üstüme çökmüştü. Kendimi öksürmekten alıkoyamazken içeri göz atmıştım.

Masalarda tanımadığım adamlar vardı.

Bir masa oldukça kalabalıktı ve dikkatimi çektiği için ağır adımlarla oraya doğru ilerledim.

Kalabalık insanları geçip masaya baktığımda Lalisa ve tanımadığım bir adamın karşı karşıya olduğunu gördüm.

Birbirlerine sert ve imalı bakışlar atıyorlardı. Lalisa'nın arkasındaki yaklaşık beş güzel kadın omzuna ellerini koymuş destek veriyor gülüyorlardı.

Kıskançlığı saç diplerimden ayak uçlarıma kadar hissediyordum. Sıcak hava daha çok terlememi sağlıyordu.

Lalisa'nın taşlarına baktığımda tamamen üç olduğunu gördüm. Bitmesine sadece bir taş kalmıştı. Yıldızlı üç taşı.

Karşı taraftaki adama yaklaştım ve omzuna ellerimi koydum.

Adam kafasını kaldırıp bana baktığında orta yaşlı gibi görünsede karizmatik olduğunu fark ettim. Bana sırıttığında ona karşılık sırıttım.

Bakışlarım Lalisa'yı bulduğunda sinirli ve öfkeli bakışları beni ve adamı kesiyordu.

Adamın taşları arasındaki yıldızlı üç taşını gördüğümde hile bile olsa kazanması için sevgilime yardım etmek adına adamın boynuna yaklaştım.

"Eğer isterseniz oyun bittiğinde güzel şeyler yaşayabiliriz." Arsızca ve mide bulandırıcı bir teklifte bulundum.

O sırada tekrar sırıttı ve cevap verdi.

"Tabii yaşayabiliriz, hanım efendi." Dediğinde tekrar konuştum.

"Barda sizi bekliyor olacağım."

Adamın yanından uzaklaştım. Kimsenin beni görmediğine emindim. Elbisemin kolunun içine yerleştirdiğim yıldızlı üç taşını elime aldım ve Lalisa'ya yaklaştım.

Kadınları tek tek ittim ve Lalisa'nın omuzlarını sardı kollarım.

Kadınlardan sinirli nidalar duysamda umursamadım. Sevgilimi bu seksi ve güzel canavarların içine atamazdım.

Lalisa'nın sinirli olduğunu hissedebiliyordum. Çenesi kasılmış ve sinirden ellerini yumruk yapmıştı.

Omzuna koyduğum ellerime daha sonra ise bana çevirdi bakışlarını. Taşı ona alttan uzattığımda şaşkın olduğunu biliyordum.

Taşı aldı ve masasına koydu.

"Kazandım." Dedi ve ayağa kalktı.

Karşıdaki adam sinirle ayağa kalktı.

"Nasıl olur!? Olamaz!" Diye bağırdı.

Lalisa'nın eli elimi bulduğunda adam önce ellerimize daha sonra da bana baktı.

"Senin yüzünden! Sürtük! Hile var!" Dediğinde onu takmamıştım ancak elimi tutan beden elimi bırakıp adama doğru yürümeye başlamıştı.

Adamın karnına sertçe bir yumruk attığında bunu beklemiyordum.

Bu benim için kaçıncı kavgasıydı? Daha doğrusu kavga iki taraflı olurdu. Bu benim için kaçıncı dövdüğü adamdı? Tamam bunu benim için yaptığında gururum okşanıyordu ama düşman kazanıyorduk.

Adamın üstüne çıkmış ard arda yumruk atıyordu. Diğer insanlar ise bir çember oluşturmuş ve tezahürat yapıyordu.

Neydi bunlar? Liseli ergen mi?

Lalisa'yı kaldırmak için kolundan tutacaktım ancak önceki gibi olmasın diye yapmamaya karar verdim.

"Sürtük dediğin kız benim lan!" Diyerek son yumruğunu attı ve ayağa kalktı.

Adamın suratı tamamen kandı. Bu görüntü midemin bulanmasını sağlarken hızla kalabalığı yararak tuvalete koştum.

Kızlar tuvaleti tamamen boştu. Kabinlerden birine girdim. Ve midemdekileri çıkartmaya başladım.

İçim dışıma çıkarken görüntü tekrar ve tekrar gözümün önüne geliyordu.

Kusarken gözümden akan yaşlar artık kusmayacağımı belli ediyordu.

Sırtımı sıvazlayan sıcak bir el hissettim daha sonra ise saçlarım önüme gelmesin diye saçlarımı toplamıştı.

Artık kusma işlemimi bitirdiğimde yavaşça ayağa kalktım.

"İyi misin?" Diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladım.

Kabinden çıkıp lavaboya yöneldim ama cansız kalmıştım. Tuvalette o Lalisa'nın arkasındaki beş kadın vardı.

Lalisa yanıma geldi ve suyu açtı. Yüzümü yıkamam için eline su aldı ve yüzüme nazikçe serpti.

"Daha iyi misin şimdi?" Diye sordu.

"İyiyim." Diye cevap verdim.

"Benim biraz işim var, çıktıktan sonra kapıdaki adamla birlikte yanıma gel." Dedi ve alnıma bir öpücük bırakıp çıktı.

Kızların bana kıskançlıkla baktığını gördüm.

"Ne bakıyorsunuz?" Diye sordum.

Açık kahverengi saçlı kız ukalaca yaklaştı.

"Bir şey sormak istiyorduk." Dediğinde onlarla uğraşmak istemesemde biraz vakit ayırabilirim diye düşündüm.

"Sorun." Dedim.

"Lalisa, Lalisa Manoban. O senin mi?" Diye sorduğunda gururla dikleştim. Tuvaletten çıkmadan önce kızlara döndüm.

"Evet, evet benim."

Guilty || JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin