Bölüm 17

1.9K 134 31
                                    


İyi Okumlar Aq

---------

(Lalisa'dan)

Jennie'ye söylemeli miydim bunu bilmiyordum. Öğrendiğim şeyi asla öğrenmemiş olmayı diliyordum.

Annem ve Babam.. Babamı çok severdim. Her ne kadar o beni sevmese de bana ilgi göstermese de o küçükken benim kahramanımdı. Annemi bir gün babamı aldatırken yakaladığımda bunu babama söylemiştim. Önce babamdan iftira attığımı söylediği için dayak yemiştim. Sonra annemden söylediğim için dayak yemiştim. Sinirli olduğum için beni odaya kapatmışlardı. Ve annemin babamı aldattığı adam annemi öldürmüştü. Sırf para için.

Babam beni suçlamış ve beni evlatlıktan reddetmişti. Ne zaman büyüyüp koskoca tanınan bir mafya oldum o zaman babamın soy ismini aldım ve ben babamı soy ismimden def etmiştim. Babamla aram o zamandan beri kötüydü.

Şimdi aynı şeyi Jennie'de yaşıyordu. Peki Jennie annesini o adamdan kurtarmak ister miydi ki?

Chaeyoung bana bunları anlattıktan sonra yorumsuz kalmış ve bir süre sonra evime geri gelmiştim.

Biraz sonra ise Jennie'nin gelmesi ihtimaline karşı kulübeye gidecektim.

Jennie'ye bunu söylemeli miydim? Hala aklımda takılan bir soruydu bu.

Üst kata yöneldim ve üstümdekileri çıkarttım. Banyodaki aynaya doğru eğildiğimde boynumdaki ismi gördüm.

Jennie..

Aklıma gelince istemsizce sırıttım.

Yüzlerce adam öldürmüş azılı seri katil bir kızın gözlerine, kokusuna, gülüşüne, her bir zerresine tav oluyordu.

Kısa bir duştan sonra üstüme siyah bir tişört ve pantolon geçirdim. Saçlarım hafif nemliyken araba anahtarlarımın yanından siyah ceketimi aldım ve evden çıktım.

Yandaki korumalara kısaca bir baş selamı verdim.

Arabaya bindim ve evime tam ters yönde olan kulübeye gitmeye başladım.

———————

Saat akşam sularını gösteriyordu. Ne Jennie gelmişti ne biri uğramıştı. Ona mesaj atmış ve çok kez de aramıştım. Hiç birine cevap vermemişti. Ve sinirlenmiştim.

Biraz sonra kulübenin önüne vuran ışık ile araba geldiğini fark etmiş ve ayağa kalkmıştım. Pencereye yaklaşıp dışarıya baktığımda üzerine  ince bir hırka alıp o hırkaya sıkı sıkı sarılan ve saçlarını dağıtmış bir Jennie'yi görmüştüm.

İçimi kaplayan rahatlık hissiyle derin bir nefes verdim. Bütün gün boyunca beni merakta bırakmak ne demek ona gösterecektim.

Kapıya yaklaşınca o kapıyı çalmadan açtım. Şaşkınca bana baktı ve sonra ise havadaki elini aşağıya indirdi.

İçimdeki özlem, kısa bir süre görmemiş olsam da kendini göstermeye başlayınca sıkıca sarıldım ona.

Şaşkınlıkla vücudunu kasmıştı. Kollarını hala bana sarmadan konuştu.

"Aşka mı geldin?" Diye sorduğunda kafamı saçlarına daha çok gömdüm.

"Hm.. Bu kız benim mesajlarımı neden cevaplamadı bakalım?" Diye direkt sorunca kolları ile beni kulübenin içine ittirdi.

Birinin bizi görme olasılığı onu çok darlamıştı anlaşılan.

Kapıyı aradan kapattığında kollarını bana sardı.

"Üzgünüm, bütün gün çok yoğundum. Ve gece de telefonumu şarj etmeyi unuttuğum için telefonum kapandı. Seninde bu kadar fazla aradığını görünce bişey oldu sandım."

Kollarımızı birbirimizden ayırdığımızda gözlerine baktım.

"Bir şey olduğu yok."

Ellerini yanaklarımla boynumun arasına koydu ve baş parmağıyla dudaklarımı okşadı.

"Ben özledim burayı." Dedi ılımlı sesi ile.

"Benim de canım seni çekti." Dediğimde dudaklarını benimkilere yaklaştırdı ve öptü.

Yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissettiğim anda karşılık verdim.

Ellerim belinden kalçalarına geldiğinde istemsizce avuçladım.

Ağzımın içine inlediğinde yaslandığım duvardan ayrıldım ve onu koltuğa doğru ittim.

Koltuğa doğru onu ittim. Üstüne çıktığımda ağırlığımı vermedim.

Dudaklarımızı ayırdık ve birbirimize baktık.

Bunu yapmak istiyor muydu diğer kızlar gibi.

"Ben.. Bunu yapmak istemiyorum." Dediğimde suratıma anlamsızca baktı.

"Neden?" Diye sordu.

"Ben sana kıyamam Jennie.."

Guilty || JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin