Bölüm 21

1.8K 119 68
                                    

ŞUNU SÖYLEMESEM ÇOK İÇİMDE KALIR HİKAYE ANGST SONLU NİHAHAHAHAHA.

-----------

Lalisa hakkında düşünüyordum. O benle tanıştığı günden sonra değişmişti öyle değil mi? Eğer öyleyse kendimle gurur duyacaktım.

Bu arada ise Lalisa'nın dolandırıcılıkla ne kadar zengin biri olduğuna bir kere daha şahit oldum.

Uçaktan iner inmez polis kontrolü olmadan özel siyah arabalarla ve korumalarla bilmediğim bir yolda ilerledik.

Güney Kore'de olduğu gibi bir çok bina ve insanların olduğu kalabalık şehir merkezini geçmiştik ve çokta insanın olmadığı bir otobanda ilerliyorduk.

Camlardan bakmak için kafamı cama çevirdim. Etraf ağaçlarla süslüydü ve birkaç dağ evi vardı.

''Lalisa, nereye gideceğiz?'' Diye sordum. Saçlarımı okşayan Lalisa'nın göğüsünden kafamı kaldırırken. Önde arabayı kullanan koruma dahil arabada üç kişiydik.

''Bir arkadaşım var burada. Adı Jihoon. Benim adamım ve aynı zamanda arkadaşım. Buradan bize bir ev aldı. Üç sene içerisinde o evde kalacağız.'' 

Onu onayladım ve etrafa bakmaya devam ettim.

O sırada Lalisa geniş arabada kendini koltuktan biraz aşağıya aldı ve kollarını belime sarıp kafasını göğsüme koydu daha sonra gözlerini kapattı.

İstemsizce tebessüm ettim. Yorulmuş olmalıydı. Uçakta bütün yolculuk boyu uyumamıştı.

Ellerimi saçlarına daldırdım ve oynamaya başladım. Biraz sonra nefesleri düzenli bir şekilde devam etmişti. büyük ihtimal uyumuştu.

Yüzünün her bir zerresini inceledim.

Yanağındaki ufacık izden, kirpiklerine kadar.

O kadar güzeldi ki.

Araba bir süre sonra durduğunda Lalisa'yı uyandırmak için ellerimi tereddüt ederek saçlarına götürdüm. Uyandırmak istemiyordum ama uyanmazsa boynu tutulacaktı.

''Lalisa...''

Seslenmemin ve dürtmemin sonunda uyanmış ve arabadan inmişti.

Geldiğimiz ev büyüktü ve beyazdı. Gerçekten Lalisa ne zamandır beyaz sevmeye başladı diye düşünüyordum. Normalde beyaz fazla kullanmazdı.

Lalisa elimi tuttu. Kapı önündeki korumalar bize selam verip içeri geçmemizi sağlarken ben onları inceliyordum. Siyah takım elbiseli silahlı ve oldukça yapılı, sert adamlardı.

Kapıya ulaştığımızda Lalisa elimi bırakıp kapıyı çaldı. Biraz bekledikten sonra bir adam kapıyı açtı.

''Lalisa, sonunda geldiniz.'' Dedi adam gülümseyen suratıyla.

Lalisa hiç yüz vermedi ve içeri geçti. Adama selam verip bende Lalisa'yı takip ettim.

''Bu bayan kim?'' Dedi adam.

Lalisa adama doğru döndü ve yanına doğru ilerledi.

''Eşim..'' Dedi ve sonra sinirli bir şekilde devam etti.

''Hamile, eşim.'' Dedi. Ancak hamile derken vurgu yapmıştı.

''Sakin ol Lalisa, eşine bişey yapmam.''

''Yapamazsın zaten Jihoon.''

Demek Jihoon denen adam buydu. Ama sanki Jihoon'dan fazla hoşlanmıyor gibiydi.

''Şimdi git ve beni eşimle yalnız bırak. Yorgunuz.''

''Peki bir şeye ihtiyacınız olursa ararsınız.''

Jihoon bana kısa bir baş selamı verip gitti. Kapı kapanma sesini duyduktan sonra Lalisa'ya baktım.

Üst kata çıkıyor ve valizleri götürüyordu.

Ona sormam gereken sorular vardı.

Peşinden üst kata çıktım. Bir odaya girdi. Bende girdikten sonra kapısını kapattığımda buranın yatak odası olduğunu fark ettim.

''Lalisa?'' Seslendiğimde onun ayna karşısında tişörtünü çıkarttığını gördüm.

Sırtı ve geniş omuzları kusursuz bir şekilde gözlerimin önüne döküldü. (Yani bence açıkçası Lisa'nın gayet geniş ve seksi omuzları var.)

''Ne var?'' Dediğinde her zamanki öküzlüğünden bişey kaybetmemiş olduğunu gördüm.

''Neden eşim dedin?'' Dediğimde bana döndü. 

Tanrım lütfen dönme vücuduna bakmaktan seni ciddiye alamıyorum ki.

''Jihon çok çapkındır. Senin sevgilim olduğunu söyleseydim. Seni güvenerek onun yanına bırakamazdım.''

''Ama hamile de dedin?''

''Of ne var yani Jennie? Yakında eşim olacaksın, hamile de olursun.'' Dediğinde utanç ile yüzümü eğdim.

Aptal! Beni hep utandırıyordu!

Guilty || JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin