Bölüm 29 [Final]

1.9K 88 88
                                    

Kitap bitti :3

----------------------------------------

(Lalisa'dan)

İki sene olmuştu. İki senedir yoktu yanımda  Jennie. Kokusunu mahrum bırakmıştı benden. Çekip gitmişti. Jennie'nin annesi Kim Lee Eun, bana sarılıp benimle ağlamıştı Jennie'nin mezarında. Taehyung güçlü dur demişti. Hoseok'la beraber içmiştik. Jimin ve  Jisoo ile konuşup anıları anlatmıştık birbirimize.  Herkesin gözü yaşlıyken mutlu edecek şeyler de olmuştu. Namjoon, küçüklüğünü bildiğim arkadaşım Jin ile onca şeye rağmen evlat edinmişlerdi.

Ben hala Jennie'nin mezarında oturup toprağını seviyordum.  Kokusunu alamadığım içinde bir hayli geceleri uyuyamaz olmuştum. Jennie'nin üvey babası önce annemi sonra da Jennie'yi aldığı için öldürmüştüm onu ama bir şekilde Sehun bütün sabıkamı silmiş ve tertemiz bir kimlik ile Seul sokaklarında serbestçe gezmeme izin vermişti. Gezemiyordum ki zaten, karımı kaybetmiştim. Çocuğumu da kaybetmiştim. O ormandaki kulübeye gidip bir köşeye oturuyordum ve sabahtan akşama kadar içip o anılarımızı düşlüyorum derken iki sene gitmişti.

''Üçüncü senemize girdik Jennie.'' Dedim toprağını sevip göz yaşımın yanağımdan düşmesine engel olamazken. İçim yanıyordu. Şimdi ona sarılmak ve saçlarını okşamak varken toprağını sevmek çok kötü hissettiriyordu.

''Sen hala yoksun.''

''Yapamıyorum sensiz gel ne olur.'' Dedim sonda hıçkırıklarımı serbest bırakırken.

''Dayanamıyorum kıyafetlerine sinen kokunla uyumaktan.''

''Elimi tutup boynuma sokulmanı özledim.''

''Bir kadını kendine aşık edip gitmek de ne oluyor.''

---------------------------------------

Kafama geçirdiğim şapkamla etrafta geziniyordum. Daha yeni içtiğimden biraz sersemdi kafam. Sendeleyerek yürüyordum caddede. Akşam üstü fazla insan yoktu. İşten gelenler evine gidiyordu. Okuldan çıkan sevgililer el ele yürüyordu.  Bir de ben gibi derdi olanlar vardı. Arada gökyüzüne bakıp ağlamamak için derin nefes alıyorlardı. Gözleri doluyordu ama saklıyorlardı.

Etrafta gezdirdim gözlerimi. Bir çok insan, bir çok sima. Ama hepsi farklı, hepsinin gözleri farklı parlıyordu. Kimisinin gözleri mutlu, sevinçli ve heyecanlıyken kimisinin gözlerinin içi mezarlıktı.

Gül bırakamıyordunuz çünkü her bırakılan gülün dikeni yara yapmıştı. Daha fazla katlanamazlardı güle. Bu yüzden o mezarlık korkutucu ve ürkütücü görünürdü. Aynı gözler kalbin aynası olduğu gibi. O korkunç mezarlık aslında kalbi temsil ediyordu. Kaç yaralı kaç ölüyü temsil ediyordu.

Birini gördüm o kadar kişi arasında, etrafa bakıyor ve kahvesini içiyordu. Gözlerim doluyor, kalbim ilk gördüğüm anki gibi çarpmaya başlıyordu. Göz yaşım istemsizce aktı yanaklarımdan. Öyle ona baktım. Yüzü döndü benden tarafa gözleri buluştu benimle. İşte o an öyle derin bir bakışla boğuldum ki. O gözleri özlemiştim. İki sene olmuştu.  Gözleri doldu ve çenesinden göz yaşları aktı. Onun gözleri de mezarlıktı. Dudaklarından bir isim döküldü. Duyamıyordum ama dudak hareketlerinden kestirebiliyordum.

'Lalisa'

Caddenin diğer tarafından birbirimize doğru adımlamaya başladık. Yaklaşık bir metre kaldı aramızda. İlk günkü kadar gerçekti. Hiç değişmemişti. Saçları uzamıştı ama yüzü hala aynıydı. Ben onun öldüğüne emindim. Galiba ya ben fazla içtim ya da bir yerde sızmıştım ve şu an rüya görüyordum.

''Lalisa ?'' Özlediğim sesini duydum. Gözlerim doldu tekrar.

''Sen.. Lalisa mısın ?'' Duyduklarımla tepetaklak oldu beynim.

''Evet, Lalisa'yım. Senin Lisa'n.''

''Hatırlıyorum.'' Sarıldım anında ona. Kollarını boynuma sardı ve kafasını boynuma gömdü. Her zaman yapardı ya. Saçlarını okşayıp o özlediğim kokuyu çektim içime.

------------------------------------

''Ben.. Geçici bir hafıza kaybı yaşadığım için beni başka bir aileye vermişler ve karıştırmışlar ameliyattan sonra ama ben zamanla kesik kesik hatırladım. Zaten sen hep aklımdaydın. Her gözümü kapattığımda aklıma senin yüzün geliyordu. İsmini sayıklıyordum. Araştırdığımda seninle evli olduğumu öğrendim. Sonra seninle yaşadığım her anım aklıma gelmeye başladı. Seni hatırladım. Sonra ailemi hatırladım. Kardeşlerimi...'' Jennie'nin elini tuttum ve öptüm. O ise direk olarak dudaklarıma uzun bir öpücük kondurmuştu.

Tanrım.. İlk defa böylesine mutlu ettin beni.  Dualarımı kabul ettin.

Jennie benim ilk ve tek duamdı.

------------------------------------------------------------

ALLAHIM BENDE ÇOK DUA EDİYORDUMDA GÖRMÜYORSUN. GÖR BENİ DUY BENİ NE OLUR

ayrıca fic bitti arkadaşlar bölüm atmaya üşenmeyeceğim için çok mutluyummmmmmmmmm. Herkes kendiine iyi baksın SAĞLICAKLA KALIN GÖRÜŞÜREK

Guilty || JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin