Tutkun Serisi'nin 2. Kitabıdır ve farklı karakterlerin hikayesini anlatıyor.
Cayır cayır yanıyorduk ikimiz de.
Ellerim sapsarı saçlarına kaydı. Sonra ensesine, omuzlarına ve sırtına..
Okşadım. Yer yer teninde çizikler oluşturdum.
Boğazından yü...
Satır arası yorumlar görmek istiyorum yorum yapınnn!
Lütfen oylamayı da unutmayın şimdiden çok teşekkür ederim 😍🤗
Keyifli okumalar güzelliklerim ♥️
¦~HATA~¦
Günçiçek
Aracın içinde sanki ölüm sessizliği vardı. İkimizden de çıt çıkmıyordu. Sessiz bir iç çektim.
Evden çıkmadan önce Asaf'la aramızda ufak bir anlaşmazlık olmuştu. Giray'ın beni neden aradığını bilmesem de onun yüzünden Asaf'la aramızın açılmasını kesinlikle istemiyordum. Fakat bu sessizlik işime gelirken sevdiğim adamı göz hapsine almış incelemeye koyulmuştum. Düzgün ve ucu kalkık burnu, dışarı doğru kıvrım kazanmış gür kirpikleri, dolgun dudakları ve kemikli yüz hatlarıyla resmen içimi titretiyordu. Hele o okyanus mavisi gözleri yok mu? Ya alnına dökülen sapsarı saçlarına ne demeli.. İçim gidiyordu, içim.. Ben ona dalıp gitmişken sesini işittim.
"Çok dikkatli bakıyorsun."
"Hı?" dedim boş bulunup. Gözlerimi kırpıştırarak mavilerimi yüzünde gezdirdim.
"Çok dikkatli bakma,"dedi düz bir sesle.
Dudaklarım yukarı kıvrıldı." Neden, yoksa dikkatin mi dağılıyor? "dedim muzipçe.
Bana yandan ne alakası var bakışı attıktan sonra önüne döndü." Uydurma! "diye homurdandı.
Omuz silktim o göremese de.
" O zaman karışma bana, istediğim gibi izlerim. Sonuçta benim sevgilim değil misin? "dedim pişkinlikle.
Kırmızı ışıkta dururken Asaf başını bana doğru çevirdi." Öyle, "dedi yayvan bir sesle.
" Sevgilinim."
Üzerine basa basa bunu dile getirdi. Gülümsedim. Sevgilim.. Bu kelimeyi her dafesında tekrarlayıp kendimi inandırmaya çalışıyordum. Çünkü Asaf benim için yalnızca güzel bir rüyaydı. Hiç uyanmak istemediğim güzel bir rüya.. Şimdi bunun gerçekliğine kendimi inandırmaya çalışıyordum. Gitgide inanıyordum da..
" Hala küs müyüz? "diye sordum şirin bir şekilde.
Asaf göz devirdi.
" Çocuk muyuz Günçiçek ne küsü? "dedi yüzünü buruşturup.
" O zaman triplisin bana? "dedim üstüne giderek.
" Saçmalama, yok öyle bir şey! "
" O zaman aramızda herhangi bir tatsızlık yok.. "dedim temkinli bir şekilde.
" Yani, "dedi ağzının içinde. Bu beni hiç tatmin etmemişti. Aklıma bir munzırlık gelirken elimi kemerime atıp yavaşça çözdüm. Asaf elini çenesine dayayıp yeşil ışığın yanmasını beklerken bende yerimden kalkarak onun tarafına hızlıca geçtim. Bacaklarımı ayırıp kucağına ata biner şekilde oturduğumda şaşkınlıkla bana baktı.
"Günçiçek, ne yapıyorsun?" dedi hayretle.
Onu takmadım. Ellerimi boynuna götürüp sıkıca doladıktan sonra dudaklarımı dudaklarına kapattım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
