Bizi kazı alanına götürecek olan kırmızı minibüse doğru paytak adımlarla yürüyordum. Cenk ve Hande önümde neşeyle konuşarak ilerlerken, Uğur bir salyangoz gibi grubun en arkasından geliyordu. Cenk minibüse yaklaştığımızda geriye bakıp Uğur'a seslendi.
" Hadi be Uğur! Ne uyuşuksun bugün."
Uğur umursamamış olacak ki Cenk bozularak Hande'ye döndü. Sohbetlerine kaldıkları yerden devam ettiler. Çok geçmeden minibüsün bizi beklediği alana geldik ve her zamanki yerlerimizde oturduk. Uğur da binip düşmesinden korktuğumuz o küflü kapıyı kapattı ve yanıma oturdu.
" Sıkılmaya başladım ben bu işten. Ne zaman bitecek bu staj?"
" Sabahın beşinde kalkmak olmasa halimden memnunum ben aslında." dedim Uğur'un bıkkın yüzünü incelerken.
" Stajyer olduğumuz için tüm ağır işleri bize yaptırıyorlar farkındaysan Aylin."
" Farkındayım ama şunun şurasında 12 gün kaldı. Ha gayret Uğur."
Başını isteksizce sallayıp camdan tozlu yol manzarasını seyretmeye başladı. Bende başımı koltuğu yaslayarak gideceğimiz yere kadar gözlerimi dinlendirmeye başladım.
🍃🍂🍃🍂🍃🍂
Aylin Gökgözler
Uğur Aymaz
🍃🍂🍃🍂🍃🍂
" Beyaz kafa! Uyan!"
Kulağımdaki ılık nefes ile ürperirken gözlerimi açtım. Yolda içim geçmiş ve kazı alanına gelmiş bulunmaktaydık. İnen arkadaşlarımı izleyerek gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. Herkes inince ben de indim ve Uğur kapıyı kapadı.
" Çekil, şimdi üstüne düşer falan. Bir de seninle uğraşmayalım."
Hafif uzun olan siyah saçlarını çekerek ona dil çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LN(Ara Verildi!)
VampireTEKRAR YAZILACAKTIR! OKUMAYINIZ! DİĞER HESAPTAN PAYLAŞILACAKTIR. Hep yurtdışında, Amerika'da geçen vampir hikâyelerini okumaktan sıkıldınız mı? Öyleyse sizi 'Lanet-Nakoleia'ya davet ediyorum. Eskişehir'de başlayıp Nevşehir'de devam eden bu hikaye be...