Safkan Zift kadınların sohbetini bölmemek için başıyla selam verip gardiyanların arkasından gitti. Meftun ve Tilbe de dedikoduya devam ederek merdivenlerden inmeye başladılar.
🍃🍂🍃🍂🍃🍂
Sonunda!
Artık sarayda bulunduğum sürece kalacağım bir odam vardı. Hem de beklediğimden daha büyük bir odaydı. Ve tüm eşyalar yeni görünüyordu. Kurul başkanı Safkan Sabir'e bunun için çok teşekkür ediyorum. Soho'nun çıkardığını rezillik yeteri kadar yormuştu beni zaten. Biz Ulah'la konuşurken açık kalan havalandırma sistemine girmiş ve bizi dinlemişti. Bunu fark eden Safkan Şeya ise gardiyanlarla beraber onu Safkan Sabir'e yollamıştı. Ve böylece Soho derdimiz de bitti. Ayrıca geri gelen gardiyan beni bu misafir odasına getirmişti.Dinlenmek için yumuşak yatağıma uzandım. Ohhh! Son zamanlarda ya tekli koltukta uyumuştum ya da rahatsız başka yerlerde. Bu gece burada uyumak bana iyi gelecekti. Hatta uyumama bile gerek yoktu. Gözlerimi kapatsam dinlenecektim sanki.
Yatakta bir müddet sırt üstü yattım. Sonra bu zevki sadece sırtımın yaşamasının haksızlık olacağına karar verip soluma döndüm. Daha sonrası için de sağ tarafımın üzerine yatmak için plan yaptım.
Soho gidecekti. Jaha'ya kanımı vermiştim. Allah'ın izniyle o da iyileşecekti. Buna inanıyordum. Keyfimi ne bozabilirdi ki?
Derken kapı çaldı. Hadi bakalım dedim. Bu sefer kim geldi? Ne için geldi? Umarım bu mutluluğumu bozacak bir şey yoktur diyerek sevgili yatağımdan ayrıldım. Usulca kapıyı aralayıp gelene baktım.
" Girebilir miyim?"
Nirvan perişan bir halde kapımda bekliyordu. Onun için çok endişelenmiştim. Hemen içeri geçmesini söyledim. Yatağın karşısındaki ikili koltuğa oturup beni bekleyince aklımdaki tahminleri bırakıp kapıyı kapattım ve Nirvan'ın yanına oturup elini tuttum.
" Ne oldu?" diye sordum.
" Babam geldi." diye mırıldandı bana bakmadan.
Tamam! Konah Jexu için grubun yanına gidip dönecekti. Ne vardı bunda? Ama yoksa... Yoksa Jexu'ya bir şey mi olmuştu? Ölmüş olamazdı değil mi? Bir daha inceledim Nirvan'ı. Ve onun bu hali bu ihtimalin güçlendiriyordu. Jexu ölmüştü ve Nirvan'ın kardeşi masum bir hayatın katili olmuştu.
" Baban... Ne dedi?" Zorlukla sormuştum bu soruyu ona. Duyacaklarımdan korkuyordum. Ancak Nirvan beklediğim cevabı vermedi.
" Babam artık bir lider değil Aviva. Bir safkan olarak saraydaki yerini alacak. Ve artık bir grubu olmayacak. Grup dağıtıldı. Üzgünüm." dedi.
Bu da ne demek oluyordu şimdi? Konah'ın durumunu biliyordum ancak bize yeni bir lider atamak varken bizleri farklı gruplara mı vermişlerdi? Bu olamaz, bunu yapamazlardı. Ben daha yeni katılmıştım o gruba. Yeniden bir ailem olacaktı. Nasıl birbirimizden kopardık? Ne yapacaktım ben şimdi? Nereye göndereceklerdi beni? Tekrardan birilerine mı alışmak zorunda kalacaktım? Ya sevmezsem onları ne olacaktı? Bu soruyu sorabileceğim tek kişi vardı şu an. O da yanımda dağılmış olan Nirvan.
" Ne olacak şimdi?" dedim. Nirvan hala başını eğdiği yerden kaldırmamıştı. Bu duruma bu kadar üzülmüş olması beni çok korkutuyordu. Nirvan soruma cevap vermemişti üstelik. Çok kısa bir süre sonra ise sarsıla sarsıla ağlamaya başladı.
" Nirvan!" diye mırıldandım. Yanaklarından süzülen yaşları silerken bir yandan da onu teselli etmeye çalışıyordum.
" Grup dağıldı ama yine görüşebiliriz. İstediğimiz zaman olmaz ama sık sık telefonda konuşuruz. Bu kadar ağlayacak bir şey yok." dedim. Ama o beni duymamış gibi ağlamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LN(Ara Verildi!)
VampireTEKRAR YAZILACAKTIR! OKUMAYINIZ! DİĞER HESAPTAN PAYLAŞILACAKTIR. Hep yurtdışında, Amerika'da geçen vampir hikâyelerini okumaktan sıkıldınız mı? Öyleyse sizi 'Lanet-Nakoleia'ya davet ediyorum. Eskişehir'de başlayıp Nevşehir'de devam eden bu hikaye be...