🍂 Bölüm 22 🍂

14 3 0
                                    

" Nirvan nasıl?"

" Onu bilmiyorum. Görmedim. Tutsakların başında olabilir." dedi.

" Pekala. Bizde gidelim."

Ulah ve Bonbon malikâneye doğru gelen Lider Konah'ın yanından geçip gittiler.

🍃🍂🍃🍂🍃🍂

Cemni malikânede kaldığı odaya getirmişti Nirvan'ı. Odadaki tek berjere oturtmuştu. Kendisi de yatağına oturup Nirvan'ı incelemeye başladı. Nirvan ise Cemni'nin baştan sona beyaz döşediği odasını inceliyordu.

" Çok güzelsin." diye mırıldandı Cemni.

" Babanın bulduğu kız çirkin çıktı herhalde. Yine bana geldin."

Cemni kaşlarını çatıp dudaklarını ısırdı. Nirvan onu anlamak istemiyordu sanki. Açıklamasını daha önce yapmıştı zaten. Neden böyle yapıyordu hala?

" Bak Nirvan. Daha önce de söyledim sana. Ben istemedim, istemiyorum da o kızı. Senden başka birini istemiyorum. 32 yılımızı beraber geçirdik. Bundan sonra da seninle olmak istiyorum. Babam ittifak kurmak için yapmış bu anlaşmayı. Ben reddettim. Evlenmem dedim. Kabul etmesede direndim. Ne olursa olsun evlenmem diye düşündüm hep. İşler babamın istediği gibi giderse bir yolunu bulup kaçarım dedim. " Nirvan'ın gözünden bir damla yaş düşerken yaşı yakaladı Cemni. Dondurarak cebine koydu. " Zaten durum ortada. Yetişemediler yardıma. İskoçya'dan gelmek kolay değil. Anlaşma da iptal olacak doğal olarak. Korkacak bir şey kalmadı."

Nirvan isteksizce başını salladı.
" Ellerimi çöz." dedi.

" Anladın mı beni? Her şey yoluna girdi mi?" diye sordu Cemni.

" Ellerimi çöz Cemni." diye yineledi.

Cemni işaret parmağıyla buz kelepçeye bir kez vurdu. Ve kelepçe önce çatladı sonra tuzla buz oldu.

" Neden gittin? Sana döneceğimi söyledim. Neden beklemedin beni? Sadece bir hafta dedim sana." dedi.

" Döneceğine ihtimal vermedim Cemni. Sen istemezsen bile Sakabe bırakmaz dedim. Belki sen de... Sen de kızı görünce bunun mantıklı olduğunu düşünüp benden vazgeçersin diye düşündüm. Çünkü bizden zaten olmazdı Cemni. Sonunda ayrılık var bizim kaderimizin. Ben melezim, sense safkan. Bizi öğrenirlerse müsade ederler mi sanıyorsun?"

" Ben Sakabe'nin oğluyum Nirvan. Cani Sakabe'nin oğluyum. Yüzyıllarca katliam yapmış sonra da yaratıcı tarafından lanetlenmiş bir vampirin oğluyum. Bizim kurulda işimiz yok. Safkan olsam da onlardan değilim. Ayrıca sen varken nasıl bir başkasını isteyebilirim? Sana olan sevgimden emin değil misin? Nasıl böyle düşünürsün? "

" Seviyorsun biliyorum ama... Ama Safkan sayısı gittikçe azalıyor. Yeni doğumlara ihtiyaç var. Babanın yaptıklarından seni sorumlu tuttular mı? Hayır. Seni de kabul ederler aralarına. Baban bulmasa kurul sana Safkan bir eş bulurdu. Hala bulabilirler. Belki bir gün ayrılmamız gerekecek Cemni."

" Artık kurulun bunu yapacağını sanmıyorum. Sakabe ve Palho ile iş birliği yaptım. Burada gördüler beni. Yani artık Orta'ya bağlı değilim. Orta'nın düşmanıyım. Şimdi söyle. Sen beni bu durumda isteyecek misin?"

" Ben seni her durumda isterim." diye mırıldandı Nirvan.

" Öyleyse bir sorunumuz kalmadı demektir. Ayrılmayacağız Nirvan! Bana bak!" dedi yanağını okşayarak. " Şu iş bitsin. Tekrar beraber yaşayalım. Ben babanlar gelmeden buradan çıkacağım. Daha fazla savunamayız burayı. Kaybettiğimiz kesin. Sen kendini koru. Olaylar durulunca yine Ankara'ya gel. Orada olacağım. Evimiz duruyor. Orayı satar, başka bir şehirden istediğini alırız. Ancak artık göz önünde olamam. Orta'ya ve vampir gruplarından uzak durmalıyız. Ölüm emrimi verebilirler."

LN(Ara Verildi!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin