Tabi ya! Hangi devirde yaşıyorduk? Hangi iyilik karşılıksız yapılıyordu ki Safkan Zift benden bir şey istemesin. Ancak o istediğini her zaman alan birine benziyordu. Onda olmayan neyi verebilirdim ki?
" Benden istediğiniz nedir?" diye sordum. Hiç düşünmeden cevap verdi.
" Seni incelememe izin ver!"
🍃🍂🍃🍂🍃🍂" İncelemek mi?" Ne tür bir incelemeden bahsediyordu bu adam? Bu sözleriyle kendimi laboratuvardaki küçük kobay bir fare gibi hissetmeme sebep olmuştu.
" Aviva, sen bir yarımsın." diyerek açıklamaya başladı. " Her vampir yaşadığı süre boyunca bir yarım göremiyor ne yazık ki. Bu sarayda bulunan vampirlerin daha önce bir yarım gördüğünü hiç sanmıyorum. Ben de görmedim. Sen bizim için çok önemlisin. Buna izin vermelisin."
" Vereceğim cevap neleri etkileyecek?"
" Her şeyi."
" Öyleyse olumsuz bir yanıt veremem değil mi? Neden sorma gereği duyuyorsunuz?" dedim. Sonuçta hayır deme şansımın olmadığını söylüyordu. Önünde sonunda beni istedikleri gibi inceleyeceklerdi.
" Seni onlardan önce incelemek istiyorum."
" Neden?"
" Seni ilgilendiren bir cevabı yok. Sadece böyle olmasını istiyorum." dedi.
Güvenip kapısına geldiğim adam şu an bana hiç güvenilir gelmiyordu. Gözlerinin derinliklerindeki bir şey beni oldukça rahatsız etti ancak ona karşı koyamadım. Nirvan ve Cemni için bunu yapmak zorundaydım.
" Pekala." dedim. " Tamam. Bu işi hallet. Onu ipten al ve gel beni incele."
" Olmaz." dedi odadaki diğer kapıya giderken. " Ya şimdi ya hiç!"
Kapıyı açtı, içeri girmeden önce eliyle beni davet etti. Mecburdum. Buraya Nirvan'ın göz yaşlarını kurutmak için gelmiştim ama nedense güvenip geldiğim bu adam şimdi beni büyük bir tehlike içerisindeymişim gibi hissettiriyordu. Yine de onu takip edip diğer odaya geçtim. Arkamdan kapıyı kapatıp beni odanın ortasındaki boy aynasının karşısına geçirdi.
O gömleğinin kollarını kıvırırken bense bulunduğum odayı inceliyordum. Gerçekten çok ilginçti. Saraydaki tüm odalar aslında çok ilginç bir yapıya sahipti. Ancak Safkan Zift'in kısmı için daha fazlası söylenebilirdi.
Girişteki oda anladığım kadarıyla oturma odasıydı. Şu an bulunduğumuz odada sadece boyumdan daha büyük bir ayna vardı. Koca odanın ortasında dimdik duruyordu. Her duvarda da bir adet mum asılı idi. Ve karşımızdaki duvarda da üç adet eski kapı vardı.
" Lütfen üzerini çıkar."
" Ne?" dedim Safkan Zift'e dönerken. Beni çıplak mı inceleyecekti?
" Korkma. Sadece bluzunu çıkar. Başka bir şeyi çıkarmanı istemeyeceğim. Bu kadar." dedi. Sesi beni yatıştırmaya çalıştığını düşündürtecek kadar yumuşaktı.
" Tamam."
Siyah bluzumu yavaşça başımdan çıkarıp ayaklarımın dibine bıraktım. Safkan Zift ise çevremde bir tur attı ve önüme gelerek iki elini omuzlarıma koyarak " Korkma, gevşe." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LN(Ara Verildi!)
VampirosTEKRAR YAZILACAKTIR! OKUMAYINIZ! DİĞER HESAPTAN PAYLAŞILACAKTIR. Hep yurtdışında, Amerika'da geçen vampir hikâyelerini okumaktan sıkıldınız mı? Öyleyse sizi 'Lanet-Nakoleia'ya davet ediyorum. Eskişehir'de başlayıp Nevşehir'de devam eden bu hikaye be...