TEKRAR YAZILACAKTIR! OKUMAYINIZ! DİĞER HESAPTAN PAYLAŞILACAKTIR.
Hep yurtdışında, Amerika'da geçen vampir hikâyelerini okumaktan sıkıldınız mı?
Öyleyse sizi 'Lanet-Nakoleia'ya davet ediyorum.
Eskişehir'de başlayıp Nevşehir'de devam eden bu hikaye be...
Bahçeye giren arabadan gözlerini ayırabildiğinde başıyla kapıyı gösterdi.
" İçeri girin hemen."
Ben ne olduğunu anlamazken Efuli kolumdan tutarak beni binaya sürükledi. Hem yürüyor hem de gelen kişiyi görmeye çalışıyordum.
🍃🍂🍃🍂🍃🍂
" Ne oluyor? Kim geldi?"
" Koş! Salona çıkıp camdan seyredelim."
Efuli ile koşarak merdivenleri çıktık. Salona girip büyük pencereye yöneldik. Buradan Jaha çok net görünüyordu. Gelen siyah aracın yanında dikilmiş kırmızı saçlı bir erkekle konuşuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ulah
" Ulah bu. Kavga çıkmasa bari. Bizimkiler burada değil."
Ulah ellerini hareket ettirerek hareretli bir şekilde Jaha'ya bir şeyler anlatıyordu. Jaha onu dinliyor ve hiç bir tepki vermiyordu. Birkaç dakika sonunda elini kaldırarak onu susturdu ve bir şeyler söyledi. Ulah şaşkınlıkla ona bakarken Jaha Ulah'ı olduğu yerde bırakarak binaya girdi.
Kapının çarpma sesi bulunduğumuz kata kadar geldi. Anlaşılan Jaha'nın hoşuna gidecek şeyler konuşulmamıştı. Adım sesleri yaklaştığında pencere kenarından çekilerek koltuğa oturduk. Sehpadaki dergiyi alarak okuyor gibi yaptım.
" İçeri girip pencereden uzak bir yerde beni beklemek çok mu zor?"
Jaha öfkesini bize kusmak üzereydi. Sesi çok olmasa da yükselmiş, hiddetini bize iyice hissettiriyordu. Efuli koltuğa sinerken elimdeki dergiyi yerine bıraktım ve Jaha'ya döndüm.
" Pencere konusunda uyarı yapmamıştın."
" Ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyordum. Sizi içeri gönderiyorsam ya görmenizi istemiyorumdur ya da görünmenizi istemiyorumdur." İşaret parmağını üzerimize doğru sallayıp devam etti. " Sözümü dinleseniz iyi ederseniz. Bir dahaki sefere Konah bile elimden alamaz sizi."
Geldiği gibi öfkeyle odadan giden Jaha'nın arkasından kısa bir an bakakaldım. Efuli ise bir elini ağzına kapamış diğer elini de yanmış gibi bir sağa bir sola sallıyordu.
" Yandık ki ne yandık! Bunun öfkesi bir hafta geçmez. Bir süre odamızdan çıkmayalım Aviva. Yaptığımız her şey gözüne batar kesin."
Omuzlarımı umursamadığımı belirtir şekilde kaldırıp indirdim. Lider Konah varken onun sözünün geçmeyeceğini düşünüyordum.
" Boş ver. Lider o değil. Konah'ın sözünü dinlemek zorunda."
Efuli şaşkınca bana baktı.
" Henüz Lider Konah ile tanışmadın. Ama bu güven nasıl oluştu anlamadım."
