"Nerde kaldı? Uçak yarım saate kalkacak." Yeroin sıkıntılı bir şekilde nefes aldıktan sonra arkasına yaslandı. Bayan Wong sürekli olarak saati kontrol ediyordu. Uçağı kaçırmak istemezdi. "Gelmeyecek galiba,o yüzden vazgeçelim bence." Yeroin bavulundan tutup arkasını döneceği anda adım seslerini duyunca durdu. "Hiç gelmeyeceksin sandım." Sessizce söylediği laf ile Yanan ona göz devirmişti. Kulakları iyi duyardı.
"Üzgünüm Bayan Wong,geçişlerde sorun oldu." Bayan Wong gülümseyerek ona baktığında yakışıklılığına hayran kalmıştı. Yeroin ise ona bakmaya zahmet bile etmemişti. Tek isteği her şeyi hafızasından silmekti. "Sorun değil genç adam. Uzun bir süre kızımla birlikte olacaksın. Annelik görevimi sana devrediyorum." Yanan espiri ile karışık olan uyarıya gülümsediğinde gözlerini Yeroin'e çevirdi.
Kız o kadar gıcıktı ki yüzüne bakmaya bile zahmet etmemişti. Daha doğru düzgün kızın yüzünü bile görmemişti.
Görev için Kore'ye uçacağını duyunca kim için görevli olduğunu umursamadan bavulunu hazırlamaya başlamıştı. Asker olmayı hiçbir zaman istememişti. "Ah,uçuşa 15 dakika kalmış. İçeri alıyorlar." Bayan Wong'un uyarısıyla Yeroin kendine geldi. Ne zamandan beri bu kadar dalgındı? Siyah bavulunu ve çantasını düzelttiğinde Bayan Wong kızına veda etmek için uzun bir süre sarıldı.
"Ben iyiyim." Yeroin zorlukla söylediği şey ile yutkundu. Kahretsin,o berbattı. Boynu bükük bir şekilde duruyordu bu da saçlarının yüzünü kapatmasına sebep oluyordu. Neden bilmiyordu ama yüzümü saklama ihtiyacı hissediyordu. Babasının kanının yüzüne bulaştıktan sonra çirkin hissediyordu.
Yanan genç kız için üzülüyordu. Birbirlerine veda eden anne kızı izledikten sonra Bayan Wong'un elini sıkarak ona göz kulak olacağına söz verdi. Vedalaştıktan sonra genç kıza yardımcı olmak için çantasını aldığında kızın hala yere baktığını gördü. "Yüzünü gösterecek misin?" Yanan merakına engel olamamıştı.
Yeroin cevap vermemeyi tercih ederek ifadesiz bir suratla uzun boylu adama baktı. Gerçekten çok uzundu. Ve Yeroin 1.62 olarak çok kısa hissediyordu. "Çirkin olacağını düşünmüştüm." Yanan ağzından kaçırdığı şey ile utançla gözünü kapattı.
Yeroin'in umrunda değildi. "Yani... çirkin değilsin? Evet değilsin." Yanan daha çok batmanın verdiği hisle eliyle ensesini kaşıdı. Asker olduğundan güzel kız görmüyordu ve karşısına çirkin birinin çıkacağını düşünmüştü. Karşısındaki kız cidden umursamaz olmalıydı. Yanan saatine bakarak kaşlarını çattı. "Gitmeliyiz."
Bir nevi dediklerinden kaçmak için bahaneydi.
- - -
Yan yana oturduklarında genç kız,uzun boylu askerin yüzüne bakmadan konuştu. "Aynı evde mi kalacağız?" Yanan sorduğu soru ile kaşlarını kaldırdı. "Hayır ancak dairelerimiz karşılıklı." Yeroin derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Her gözlerini kapandığında babası aklına geliyordu. Uyumaktan korkuyordu.
Genç asker dikkatli bir şekilde kızı izliyordu. Karakterini gözlemliyordu. Yanan,Bayan Wong'un verdiği listeyi çıkardığında Yeroin'in dikkati ona kaydı.
"Bir,kötü arkadaşlar edinmeyecektir. Edinirse Bay Yan An müdahale edecektir.
İki,gece 10'dan önce eve gelenecektir. Gelinmezse hemen Wong Niya'ya haber verilecektir.
Üç,sınavlardan yüksek almak zorunludur.
Dört,partilere çok gitmemek şartıyla gidilebilir.
Beş,Bay Yan An nerdeyse Yeroin orada Yeroin neredeyse Bay Yan An orda olacaktır.
6,Bay Yan An ne dediyse o olacaktır."
Yanan'da ilk defa okuyordu ve kabul etmek gerekirse kurallar biraz katıydı. Çünkü karşısındaki kız lise sona gidiyordu. Gençliğini yaşamalıydı. Ama Çin'e geri dönmek istemeyeceğinden bu kuralları harfi harfine uygulayacaktı. "Desenize yapışık ikizler gibi olacağız." Kız sessizce homurdandığı gözlerini devirdi. Kukla gibi hissediyordu ve bu psikolojisi için hiç iyi değildi.
Yanan kafasını yasladığında Kore'de yaşayacağı kuralsız hayatı düşünüyor ve sırıtıyordu. Yeroin onun çıkış biletiydi. Ve asla o bileti yakmayı düşünmüyordu. Kore'de başına neler geleceğini bilmiyordu ancak yanındaki kız sessiz ve sakin gözüküyordu.
"Çinli olduğumu kimse bilmesin." Yeroin'in dediğiyle Yanan şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Milletvekilin kızının böyle bir şey diyeceğine ihtimal vermiyordu. "Neden? Milletinden mi utanıyorsun?" Yanan bir an sinirlenmiş ve iğneleyeceği konuşmuştu Yeroin'in sinirini bozmaktan başka bir halta yaramıyordu. Sorusunu cevapsız bırakınca genç adam yüzünü buruştururak taklidini yaptı.
"İnsanlar bana tiksindirici bir şekilde bakacak,bunu istemiyorum." Yeroin ilk defa sevilmemekten korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racism | Lee Taeyong ✓
FanfictionTaeyong ne kadar soğuk gözüksede çok merhametliydi ancak yanlışlıkla bazı hatalar yaptı,sadece yanlışlıkla. "Gülümsediğinde kalbimde oluşan hissi bilmiyorsun." -Taeyong @thelivarina| 2020 Lee Taeyong. ✓ Tamamlandı.