"Hazır mısın,kendini iyi hissediyor musun?" Yanan'ın ilgiyle sorduğu soruyu kafası ile onaylayarak karşılık verdi. "Hazırım,yani umarım." Buruk bir şekilde gülümsediğinde Yanan omzunu patpatlayıp ona güven verici bir gülümseme sundu.
O olaydan sonra ilk terapiye gidişiydi ve oldukça endişeliydi. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde kare gözlüğü ile onu güler yüzle karşılayan Bayan Jung'a baktı. "Yeroin Hoşgeldin,otursana." Kolunu okşayıp koltuğa oturmasını isteyince Yeroin zoraki bir gülümseme ile onayladı.
"Neden bunu kendine yaptın?" Bayan Jung ona üzgün bakışlar ile bakarken Yeroin utançla gözlerini kaçırdı. "Utanmana gerek yok." Bayan Jung onu rahatlatmak istercesine teselli ettiğinde zorla yutkundu.
"Her şeyimi kaybettim çünkü. Annemi,babamı... benliğimi." Dudaklarını yalayıp Bayan Jung'a tüm cesareti ile baktığında yumruklarını sıktı.
"Yeroin,kendine zarar vererek bir yere ulaşamazsın tatlım. Bak,oldukça üzgün olduğunun farkındayım ama geçmişe bakarak geleceğini mahvedemezsin. Genceciksin,önünde upuzun bir yol var. Bunu sakın bir daha yapma olur mu?"
Kızın yumruk yapan ellerini güven vermek istercesine sıktığında Yeroin karşısındaki anne şevkati ile ona bakan kadın karşısında gözleri doldu. "Annemi hatırlattınız."
Aklına gelen anı ile gülümsediğinde Bayan Jung eliyle saçını okşadı. "Güçlüsün,bu beni gururlandırıyor." Kafasını eğen kızı çenesinden tutup ona bakmasını sağladı.
"Senin yaşlarında iki oğlum var biri oldukça başına buyrukken diğeri ise ne kadar belli etmesede kırılgan. Evladım böyle bir şey yapsa çok üzülürdüm. Annen hayatta olmasa bile ne kadar üzüleceğini düşün."
Yaptığı konuşma ile Yeroin kendini tutamayıp hıçkırmaya başladığında yumruk yaptığı elleri ile göz yaşlarını silmeye çalıştı.
"Özür dilerim... çok utanıyorum."
Bayan Jung tüm şevkati ile ona sarıldığında buruk bir şekilde gülümsedi. "Utanma,o an düşünme yetini kaybettin ve bir daha böyle şeyler yapmayacaksın!" Şakacı bir şekilde işaret parmağını ona sakladığında Yeroin gülmesine engel olamayarak başını salladı.
"Tamam Bayan Jung." Bayan Jung onun hızlı iyileşmesinin farkındaydı. Bir aralar oldukça depresif bir haldeydi. Depresif zamanındaki Yeroin olsaydı oldukça negatif konuşacağına emindi.
"Yeroin,hayatında biri mi var?" Müzip bir sırıtma ile ona baktığında Yeroin aklıma gelen kişi ile kendini tutamayıp gülümsedi. "Nereden bildiniz?"
"Ah,lütfen. Yıllardır bu işi yapıyorum,beni küçümseme." Aynı liseli bir kız gibi saçını arkaya savunduğunda Yeroin kıkırdadı. Bugünki seans eğlenceli geçecek gibiydi. "Beni çok üzdü ama." Dudaklarını büzüp ona baktığında Bay Jung tek kaşını havaya kaldırdı. "Söyle o çocuk kim! Bir dayağı hak ediyor."
"Beni çok üzdü ama beni iyileştireceğini söylüyor... ona nedense çok güveniyorum. Ve,o çok tatlı."
Duygularını dile getirirken mutluluğu belli olduğu mimiklerini gülümseyerek izliyordu Bayan Jung. "Adı ne peki?"
"Taeyong." Bayan Jung garip bir şekilde kaşlarını çattı. "Ah oğlumla adları aynı,öyleyse güven ona." Yeroin güldüğünde derin bir nefes aldı.
Evet,Lee Taeyong onu oldukça üzmüşken şimdi de mutluluk depoluyordu. Sevmek gerçekten garipti.
"Onu gerçekten seviyor olmalısın! Şu yüzünün haline bak mutluluk saçıyorsun ve bu beni oldukça mutlu ediyor Yeroin,başarıyorsun." Ona gururla gülümsediğinde Yeroin'de ona karşılık gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racism | Lee Taeyong ✓
FanfictionTaeyong ne kadar soğuk gözüksede çok merhametliydi ancak yanlışlıkla bazı hatalar yaptı,sadece yanlışlıkla. "Gülümsediğinde kalbimde oluşan hissi bilmiyorsun." -Taeyong @thelivarina| 2020 Lee Taeyong. ✓ Tamamlandı.