2.4

931 94 27
                                    

-2 Gün Sonra-

Birini sevmenin bu kadar acı verici olduğunu bilmiyordum. Yeroin hayatıma anlamadığım bir şekilde bodoslama girmiş,kalbime dokunuşlar yapmıştı.

Birçok kez bundan kaçmaya çalışsamda hislerime engel olamamıştım. Onu her gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor,nefesim kesiliyordu. O cidden büyüleciydi.

Ama bana acı veriyordu. Olaydan sonra şehir dışına çıkmış acımın dinmesini beklemiştim... dinmemişti.

Şimdi ise otobüsten yeni inmiş okulumuzun girişine bakıyordum,adımlarım tereddüt ediyordu. Onu yeniden görüp kalbimin hızlanmasından korkuyordum. Fakat biliyordum ki,onu düşününce bile kalbim kontrolden çıkıyordu.

"Taeyong Hyung!" Adımın yüksek bir sesle seslenmesi ile bakışlarımı oraya çevirdim. Bu Haechan'dı. Endişeli gözler ile bana bakıyor ve bana doğru koşuyordu. Tanrı aşkına, daha kapıdan adımımı bile atmamıştım.

Artık ruhum bu maratonu kaldıramıyordu,yorulmuştum.

"Çok kötü şeyler oldu."

Kalbim korkuyla titrerken dikkatle onun yüzüne baktım. Lütfen,lütfen Yeroin ile ilgili olmasın. Benliğimi o kadar ele geçirmişti ki,bu normal değildi. Sorgularcasına bakıyordum ancak o söylemekten korkar gibi tereddütle gözlülerimin içine
bakıyordu.

"Anlatsana artık!" Sesime yansayan ve gergin olduğumu belli eden sesimle Haechan yutkundu. "Kendini öldürmeye çalışmış."

Tanrı'ya yalvarmıştım,lütfen o olmasın. "Kim? Kim kendini öldürmeye çalışmış? Konuşsana artık!" Kendimi nasıl kaybettim bilmiyorum ama sinirle küçük kardeşimin yakalarına yapışmam bir olmuştu. "H-hyung." Korku gözlerle bana bakarken aklımı yitirecek gibi olmuştum.

"Hey,hey ne yapıyorsunuz? Herkes size bakıyor." Koştuğu belli olan Doyoung yanımıza geldiğinde nefes seslerini duyabiliyordum. Ancak umrumda değildi; Haechan'ın ağzından çıkan isim benim için çok önemliydi.

"Söyle,yoksa seni öldüreceğim."

Tehdit ettiğim belli olan sesimle ellerini ellerimin üstüne koyup itmeye çalıştığında ona daha çok asıldım. Doyoung ise kenetlenmiş ellerimi çekmeye çalışıyordu.

"Tanrım,ilaçlarını almadın mı?" Doyoung'un mızmızlanması ile ellerimi sertçe yakasından çektim. "Yeroin,intihar etmeye kalkıştı,etti de."

Bedenim titredi. Lal olmuştum,dilim işlevini yetirmişti. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum,çaresizlik tüm bedenimi ele geçirmişti. Sinirden ellerim ve bacaklarım titriyordu. Gerçekler o kadar canını acıtmıştı ki,bedenim tepki veremeyecek kadar uyuşmuştu.

"Nöbet geçiriyor!" Doyoung'un endişeli bağırışına tepki bile veremedim. Kelimeleri sadece duyuyordum. "İlaçları nerede!?" Doyoung ayakta kalmaya çalışan bedenimi tuttuğunda Haechan'da çantamdaki ilaçları bulmaya çalışıyordu.

"Tanrım,tanrım,onu arkaya götür. Herkes başımıza toplanmasın." Haechan'ın endişeli sesi ile sarsak adımlarla Doyoung'un beni sürüklemesi bir olmuştu.

Yürümek hiç bu kadar zor olmamıştı. "Onu ben öldürmek istemedim! Yemin ederim,öyle bir amacım yoktu. Ben öldürmedim,öldürmedim y-yemin ederim." Transa geçmiş bir şekilde konuşurken gözlerimden yaşlar akıyor,kazağıma damlıyordu.

"Sakin ol- Tanrı aşkına ver şu ilaçları!" Doyoung,Haechan'a bağırdığında en küçük olan titreyen ellerle ilaçları ona uzattı.

Ellerimle saçlarımı durmadan çekiştiriyordum. Bunu ben yapmıyordum,isteyerek yapmıyordum. Bedenimi kontrol edemiyordum. "O ölmedi!" Doyoung'un bağırışı ile yorgunca ona baktım. "Al şimdi şu ilaçları!" Ağzıma tıktığı haplarla onları yutmak zorunda kalmıştım.

Bir süre hepimiz sakinleşmek için orada kaldık. Ben hala derin nefesler alıp veriyordum. "Artık kendini kontrol etmelisin." Başı eğik bir şekilde konuşan Doyoung ile kızarık olduğuna emin olduğum gözlerimi ona diktim.

"Yapamıyorum." Titrek bir nefes verdiğimde soğuktan buharlaşan nefesime baktım. "Kendini iyileştirecek birini bul Taeyong."

"Beni iyileştirmeyi reddedecek." Reddedilme korkusu ile dolup taşıyordum. Ben gerçekten çok korkaktım,sevdiği kızı koruyamayacak kadar korkaktım. Kendi hırslarım yüzünden gözüm dönmüş onu üzmüştüm.

Belki de kim bilir,onu kaybetmiştim.

"Gerçekten seven insan vazgeçmez Taeyong." Doyoung sinirli gözlerini bana dikip yanımdan ayrıldığında Haechan'da onunla birlikte gitti.

Ben de orada bütün gün ağladım.

Racism | Lee Taeyong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin