T h i r t y t w o

11.6K 1K 313
                                    


Pencereden vuran ay ışığına baktım ve titrek bir nefes verdim. Kolumdaki serumu koparıp buradan gitmek istiyordum ama yapamayacağımı biliyordum.

Sıkıntıyla telefonu elime aldıktan sonra interneti açtım kısa süre sonra whatsapp bildirimlerimin çıkardığı ses oda da yankılandı. Bir küfür savurdum ve telefonu hızla sessize alıp Hoseok'un uyanıp uyanmadığına baktım. Koltuğa kafasını yaslamış uyuyordu. Öküz herif ne derin uyuyordu öyle!

Mesajlara baktığımda neredeyse okuldaki herkesten mesaj geldiğini gördüm ama ilk olarak Jimin'in sohbetini bulmayı tercih ettim. Beş yüz on iki mesaj gözlerimi büyütmemi sağlamıştı. Mesajları okumadan önce, hızla bir mesaj yazdım.

Jungkook: Bu ne Jimin? Sıkılınca mesaj kutumu sikmeye mi karar verdin?

Tek tik olunca, Jimin'in telefonunun kapalı olduğunu hatırladım. Jimin üç gündür yoktu ve telefonu hep kapalıydı. Neredeydi bilmiyordum, evini ya da arkadaşını bilmiyordum. Yoongi Mia'ya sorsa da, Mia onu görmediğini söylemişti. Gittikçe endişeleniyordum. Ya bir yerde bayılıp kalmışsa? Ya ilaçlarını aksatıyorsa? Bir nefes verdim ve mesajların en başını açtım. Okuyacak kadar işsizdim, evet.

Mesajların sonunda gözlerimin dolmuş olduğunu, yüzümde de bir gülümseme olduğunu fark edebilmiştim. Çocuk atacağım mesajı bilecek kadar beni tanıyordu. Kimse şu ana kadar bana bu kadar değer vermemişti, bende kimseyi bu kadar sevmemiştim.

Jimin'i görmek istiyordum, şu an yanımda olmasını olmasını istiyordum. Burada olması benim için daha iyi olacaktı. Ellerimi numarasına dokundurdum ve onu aradım. Sinyal sesinden sonra konuşmaya başladım.

"Başım acıyor, karnım yanıyor. Birkaç gün daha hastanede kalacağım. Neredesin bilmiyorum, ne dedim de seni kırdım bilmiyorum. Sen çok iyi birisin Jimin. Sana beni sevmemeni söylemiştim, üzüleceğini de söylemiştim. Ben göt herifin tekiyim ama beni buna rağmen sevdin. Biliyor musun? Senin bana yazdıklarını okudukça, beni ne kadar sevdiğini gördükçe aşkın varlığına inandım. Bu zor bir şey ve bu senin sayende oldu. Ah, herneyse. Tek diyeceğim şu ki, yarın uyandığımda karşı koltukta uyuyan Hoseok'u değil de seni görmek istiyorum. Lütfen bu isteğimi gerçekleştirir misin? Buraya gelir misin?"

Kısık sesle konuşmamdan sonra mesajı gönderdim ve telefonumu komidinin üstüne bıraktım. Akan göz yaşlarımı sildim ve gözlerimi kapattım. Yarın sabah uyandığımda, burada olur diye.

| Sabah |

Gözlerimi çarpan güneş ışıklarıyla araladığımda, esneyerek uyanmaya çalıştım. Hemşire serumu çıkarmıştı, bu iyiydi.

Gözlerimi yorgun bir şekilde açmış öylece tavana bakıyordum. Günlerdir çocukların sesiyle uyanıyordum ama bugün sessizdi. Kafamı Hoseok'a bakmak adına sağa çevirmiştim ki, onun yerinde masumca kafasını geriye yaslamış uyuyan Jimin'i gördüm. Ve yüzüme yerleşen koca gülümseme, bu çocuğun beni fazlasıyla mutlu ettiğinin kanıtıydı.

where do broken hearts go? ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin